Arkadaşım ve Annesinin TangasıGoogle Icon

Herkesin içinde bir eşcinsellik vardır. Bunun doğru olduğunu lise yıllarında en yakın arkadaşım Metin’le yaşadıklarımdan sonra anladım.

Metin annesi ile yalnız yaşıyordu, babası vefat etmişti. Benim de annem babam boşanmışlardı. O benim tek arkadaşım, sırdaşım ve kankamdı. Sabah okula birlikte gider, okul dışında da birlikte vaktimizi geçirirdik. Bir gün ben onlarda kalsam, ertesi gün o bizde kalırdı ve aynı odada, bazen de aynı yatakta yatardık.

Yaşlarımız 18-19 idi, ergenliğe de yeni girmiştik. Hep söylendiği gibi kamışlarımıza su yürümüştü ve ikimizin de aklı fikri kızlarda ve seksteydi. Tabi yaşadığımız çevre ve ortam, yaşımızın küçüklüğü nedeniyle karı kızlarla cinsel ilişki mümkün olmadığından, oradan buradan bulduğumuz ve gizli gizli okuduğumuz porno dergilerle idare ediyorduk.

Zamanla birbirimizden saklımız gizlimiz kalmadı. Dergiye bakarak sikimiz kalktıktan sonra otuzbir çekmek için banyoya gitmeye üşendik. Çekinmeden yan yana oturup, hatta yatakta yan yana uzanarak porno dergiye bakmaya, sikimizi çıkarıp otuzbir çekmeye başladık.

Benim en çok hoşuma giden şey ise, annelerden izin alıp beraber kaldığımız gecelerdi. Dikkati çekmemek için odanın lambasını söndürür, bulduğumuz porno dergilerini yorganın altında ufak el fenerinin ışığından yararlanarak okur, açık saçık resimlere bakardık.

Tabi hem el fenerini tutup hem otuzbir çekmek zor oluyordu. O yüzden ben yüzükoyun uzanır, sayfaları Metin’in isteği doğrultusunda çevirir, feneri de tutardım. Metin elleri boşta, rahatça dergiye bakıp okur, sikini sıvazlarken boşalırdı. Arkadaşım burnumun dibinde sikini okşayarak kendini tatmin ederken, ben de ufarak sikimi yatağa sürte sürte boşalırdım.

Artık örtü altında otuzbir çekme olayımız bir tören, kopamadığımız bir alışkanlık haline gelmişti. Metin’in irice ve damarlı sikini, neredeyse kendiminkinden daha çok görüyordum diyebilirim. Her milimini ezberlemiştim sikinin, spermlerinin fışkırmasını, parmaklarının arasından süzülmesini izlemek olağan bir şey olmuştu.

Metin pek bilmiyordu, ona itiraf etmemiştim. Ama, ben beraber baktığımız porno dergiden daha çok, onun damarlı sikini izlemeyi seviyordum. Boşalırken iyice şişen penisinin parlak mor kafası, fışkırma bittikten sonra ucundaki delikten son damlaların süzülüşü, sperm bulaşan parmakları öyle güzel görünüyordu ki gözüme…Baktığımız porno dergiden daha çok tahrik ediyordu beni…

İyice azdığımız günlerden bir gün iki kafadar yaramazlık yapmaya karar verdik. Son dersleri asıp okuldan beraber çıktık ve fırlama arkadaşlardan adını çok duyduğumuz porno film oynatan bir sinemaya gittik.

İkimiz de acemiydik, ilk kez böyle bir şey yapıyorduk. Tedirgin hareketlerle salona girdik. İçeride ağır bir koku vardı. Seans başlamıştı, tek tük koltuklarda insanlar gözlerini perdeye dikmişlerdi. Oturacak boş koltuk bakarken,

“Arkaya geç kanka, en arkaya…” diye fısıldadı Metin…

“Neden? Önden seyredelim işte…”

“Oğlum, kız gibi parlaksın, güzelsin. Porno sinemasında başımızı belaya mı sokacaksın kör karanlıkta?”

Doğru söylüyor diye düşündüm. Oturanlar bizi tanırlar veya bize sataşırlar, olumsuz bir şey yaparlar korkusuyla en arkaya oturduk. Film başladı. Konulu erotik bir filmdi.

On dakika sonra birden film değişti ve tam bir porno başladı. Birbirimizi dürterek sessizce izledik. Yatak odasında porno dergi okumalardan sonra çok değişik gelmişti bize canlı canlı porno izlemek… Siklerimiz dimdik olmuştu. Elimi Metin’in dizine attım, fısıldayarak,

“Off kanka… Ne güzel sikiyor değil mi karıyı?” dedim ve elimi çekerken parmaklarımın ucu sıcak bir tene değdi. Karanlıkta fark etmemiştim, ama Metin sikini tamamen çıkarmış sıvazlıyordu. O bir anlık temasta kıvırcık kasık kıllarını bile hissetmiştim parmaklarımda… Elimin değdiğini fark edince kulağıma sessizce,

“Tutmak istiyorsan tut kanka, çekinme!” dedi.

Sanırım benim sikini tutmak istediğimi sanmıştı. Ellerini kasıklarından yükselen taş gibi sikinden çekmiş, benim tutmamı bekliyordu. Perdeden yansıyan ışıklarla karanlığın içinde, mantar gibi iri başının, damarlı gövdesinin pırıldadığını görüyordum.

Metin’in bu sözleri benim değişik ve ilk kez hissettiğim bir duygu fırtınası yaşamama neden oldu. Tamam, sürekli beraber otuzbir çekiyorduk, birbirimizin siklerini ezberlemiş, nasıl boşaldığımızı yüzlerce kez görmüştük elbette… Fakat hiç birbirimize temas etmemiştik bunları yaparken, dokunmamıştık.

Başımı çevirip salona baktım. En yakındakiler beş on sıra ilerdeydi. Bizi görmeleri mümkün değildi. Herkes pür dikkat perdeye bakıyor, filmde sikişenleri izlerken hepsinin eli kucağında, otuzbir çekenlerin hareketleri görülebiliyordu. Şakaya boğmaya çalıştım, yutkunarak,

“Tutayım da, hayırdır? Yoksa düşecek mi?” dedim ve heyecandan tir tir titreyen elimle sikini tuttum. Parmaklarımın arasında siki ateş gibi yanıyordu adeta… Çekmek istedim ama nedense çekemedim elimi… İçim bir garip oldu. Elimi çekmek şöyle dursun parmaklarımla iyice sıktım sertliğini hissetmek istercesine… Metin kulağıma eğilip,

“Off… Kanka, dayanamıyorum. Parmakların sıcacık… Bana otuzbir çektir hadi!” dedi.

Normalde tersleyip elimi çekmem gerekirdi refleks olarak… Ama ben durakladım. Metin benim canım arkadaşım en yakın arkadaşımdı, ona otuzbir çektirsem ne olurdu ki? Aynı yatakta beraber az mı otuzbir çekmiştik o güne kadar…

Her damarını ezberlediğim, attırdığı spermlerinin kokusunu her seferinde ciğerime çektiğim kalın sikini bu kez ellesem, arkadaşıma yardımcı olsam ne olurdu…

“Tamam azgın köpek! Biliyorum, sen istediğini yaptırmadan rahat etmezsin…” diyerek yavaş yavaş parmaklarımın arasındaki sikini okşamaya, sıvazlamaya başladım.

Metin’in siki sımsıcaktı ve elimde kalp gibi atıyordu. Benim de küçümen sikim taş gibiydi pantolonumun içinde… Bu kadar zaman boyunca ev ortamında hiç dokunmadığım sikine bu kez toplum içinde, sinemada dokunmak bir garip yapmıştı içimi, çok heyecanlıydım.

Tesadüfen, ben Metin’in sikini okşarken aynı anda filmdeki kız da adamın sikine aynı şeyi yapıyor, okşuyordu. Bilek kalınlığındaki yarak kızın ince narin parmaklarının arasında iyice dev gibi görünüyordu. Aynı bizim gibi…

O an kendimi filmdeki kız gibi hissettim. Kız eğilip etli dudaklarıyla adamın kocaman sikini zorlukla minik ağzına almış, yalamaya başlamıştı. Ben sikini sıvazlayıp okşarken, Metin de gözü sinema perdesinde, iyice arkasına yayılmış zevkini çıkarıyordu.

Pornodaki kız adamın sikini hararetle yalarken Metin dönüp bana baktı. Bakıştık. Sanki içimden geçenleri okumuş, kızın yaptığı şeyi yapmayı çok istediğimi biliyormuş gibiydi. Ve tek taraflı değildi bu istek, ben de onun ne istediğini biliyordum. Nitekim, fazla bekletmedi beni, kulağıma eğilip fısıldayarak,

“Sen de yalasana kanka!” dedi. “Hadi lütfen, kırma beni!”

Sanki Metin’in kölesi gibiydim, ne derse yapıyordum. Aslında köle demek yersizdi. Bunu yapmayı ben de istiyordum, hem de çok istiyordum. Hiç itiraz etmeden yavaşça eğildim, dilimin ucuyla sikinin şapkasından başlayıp sikinin köküne, kasıklarına kadar indim. Ardından tekrar başına doğru dondurma yalar gibi yaladım.

Sikinin başına gelince bir ıslaklık hissettim ve irkildim. Metin eliyle başımı bastırınca birden siki istemsizce açılan dudaklarımın arasından gırtlağıma kadar girdi. Kafamı yukarı kaldırıyordum, ama o yine bastırıyordu.

Biraz sonra alışmıştım artık… Kendimi porno dergilerdeki erkeklere oral seks yapan porno yıldızı kadınlar gibi hissediyordum. Elimdeki siki boğazıma kadar sokuyor, ağzımın içindeyken dilimle hızlı ve ustaca yalıyor, emiyordum.

Ben sikini okşayıp yalarken Metin’in soluk alışverişleri hızlanmış, aldığı zevk yüzünden minik inlemeler kaçırıyordu ağzından… Ona doğru uzanıp kasıklarına kapanmış durumdaydım. Eliyle sırtımı okşamaya başladı. Ürperdim. Bütün tüylerim diken diken olmuş, okşaması zevk vermeye başlamıştı. Yalamaya devam ederken ben de onu okşuyordum, sikinin gövdesini, taşaklarını…

Belki de bu yüzdendir, elini uzatıp pantolonumun arkasından kabalarımı okşamasına, hatta içeriye sokmasına ses çıkarmadım. Pantolonumun belini zorladı, parmakları girdi sadece… Siki ağzımı doldurmuşken yaptığına itiraz anlamında boğuk bir ses çıkardım, engellemek için elimi geriye atıp elini tuttum. Eğilip kulağıma,

“Lütfen izin ver!” diye yalvararak fısıldadı. “Sadece biraz okşamak istiyorum. Kemerini aç, elim girmiyor.”

Olan oldu diyerek sikini ağzımdan çıkarmadan kemerimi açtım, fermuarımı indirip oturduğum yerde pantolonumu çekiştirdim. Artık rahatça elini sokabilirdi arkama… O da öyle yaptı. Sabırsızca elini sokup çıplak tenimi sıcak parmaklarıyla okşamaya başladı. Kalçalarımda dolandı parmakları, içimi ürperterek, haz vererek okşadı, okşadı… Ardından doğal olarak iki yarımkürenin arasına daldı o parmaklar…

Metin’in kucağına eğildiğim anda filmle ilgimi koparmıştım. Ama yine de perdede oynayan pornodan yayılan feryatlar, zevkten inleme sesleri sinema salonunda yankılanıyor, bu da beni daha çok tahrik ediyor, kışkırtıyordu. Ağzımda arkadaşımın siki, kalçalarımı, hatta götümün deliğini okşayan parmakları…

Ardından elini çıkardı, tekrar içeriye girdiğinde ıslaklık hissettim. Tükürüklemişti herhalde parmaklarını… Tam ne olduğunu anlamaya çalışırken ıslak parmağı götümün deliğini okşamaya koyuldu. İrkildim, kalçalarımı sallayıp engel olmaya, sikini ağzımdan çıkarmaya çalıştım.

Ama ne mümkün… Arkamdaki elinin pençelerini götüme geçirmişti, kıpırdanmama izin vermedi. Diğer eli de saçlarıma asılarak, canımı yakarak başımı kaldırmama engel oluyordu. Baktım kaçışım yok, engellemeyi bıraktım. Metin deliğimi okşamaya devam etti, ben de sikini yalamaya…

İnanılmaz bir şeydi yaşadığımız… Düpedüz zevk alıyordum. Götümü okşayan parmağı zevkten kıvrandırıyordu beni… Hele orta parmağını zorlayıp deliğime girdiğinde daha da arttı aldığım zevk… Sikini daha bir hevesle, istekle, şehvetle yalamaya başladım.

Derken Metin birden kasılmaya başladı. Çekilmek istedim, bırakmadı. Saçlarımdan sertçe sımsıkı tutarak, yarrağını iyice gömdüğü ağzıma kasıla kasıla boşaldı. Ağzımın içi sırf dölleriyle doldu. Metin kafamı bastırmaya devam ettiğinden kaçacak yerim kalmadı. İster istemez, burnumdan nefes almaya çalışırken ağzıma dolan döllerini olduğu gibi yutmak zorunda kaldım. Sonunda bıraktı beni,

“Haber versene boşalırken!” diye fısıltıyla çıkıştım dölleriyle dolu ağzımın içinden… Sanki onun sevgilisi ya da karısı gibi hissettim kendimi o anda… Erkeğine zevk vermek için oral seks yapan fakat ağzına boşalmasını sevmeyen bir kadın gibi…

Aldırmadı bile bana… Ağzı dudakları yarı aralık, ses çıkarmamaya çalışarak inliyordu. Zevkten gözleri kaymıştı piçin… Aslında çaktırmıyordum ama, ben ondan fazla heyecanlıydım. Hatta göt deliğim bile alev almış, açılıp kapanıyordu istemsizce… Fakat boşalma aşamasında elini arkamdan çıkarmış, götümü okşamayı, parmaklamayı bırakmıştı namussuz…

O beni okşamasa da ben Metin’in boşalmasına rağmen sertliğini kaybetmeyen sikini hala yalıyor, parmaklarımın arasında evirip çevirerek döllerini yutup temizliyordum. Kadınlık görevime devam yani… Eh, temizlensin diye her yerini okşayıp yalamaya devam ettiğim siki tekrar kalkmış, az önceki sertliğine tekrar kavuşmuştu. Bana,

“Harikaydı, bir daha yapsana!” dedi, elini bacaklarıma atıp okşamaya başladı. Başımı kasıklarından kaldırıp ona baktım,

“Bir kere yetmedi mi sana, doymadın mı daha?” dedim dudaklarımda kalan spermleri dilimle yalayarak… Metin parlayan gözleriyle benim ıslak dudaklarımda dolaşan dilime baktı. Sanki öpüşecek kadar yakındık birbirimize, ürperdim yine…

“Doymadım. Baksana sikime, hiç doymuşa benziyor mu?”

Gerçekten doğru söylüyordu, ağzıma doldurduğu döllere rağmen siki birazcık olsun yumuşamamıştı, taş gibiydi. Bu sefer o kafama bastırmadan ben eğilip kendiliğimden emmeye başladım sikini ve Metin’i tekrar mutlu ettim. Bir kez daha yuttum döllerini…

Metin’in yarağını yalayıp vakumlarken bir elimle de kendi sikimi okşuyordum. Fakat uğraşmama rağmen boşalmamış, sikimin sertleşmesiyle kalmıştım. Film bitmeden kimse bizi görmesin, karanlıkta çıkalım diye hemen toplandık. Metin pantolonunu çekti, ben de, kalkıp çıktık.

Sokakta dolaşmaya başladık. Sanki o yaşananlar hiç olmamış gibi, sadece filmden bahsediyor ve izlediğimiz filmin yorumunu yapıyorduk. Bir ara Metin omuzuma sarıldı sımsıkı, birden kalabalığın içinde beni yanağımdan öptü.

“Sen bir harikasın kanka, hiç böyle boşalmamıştım!” dedi. Ben de beni sahiplenen kollarını bedenimde, dudaklarını yanağımda hissetmenin sarhoşluğuyla,

“Sen en iyi ve tek arkadaşımsın. Senin mutlu olmana sevindim!” dedim. İçim içime sığmıyordu. Çok mutluydum. Fakat Metin ardından,

“Bunu daha evvel başkasına yaptın mı kanka? Yanlış anlama ama, çok ustasın, bitirdin beni valla…” deyince o sihirli an bozuluverdi.

Söylediği şey beni irrite etti. Beni, önüme gelen erkekle düşüp kalkan, her isteyenin sikini yalayan bir ibne konumuna indirmişti. Çok üzücü ve yaralayıcıydı sorduğu soru… Metin’i iterek yanından uzaklaştım. Kızdığımı anlamıştı hemen… Yanıma gelip özür diledi. Ben de,

“Bir kere yaladım diye ibne mi oldum Metin? Senden başka kimim var benim. Tek arkadaşımsın diye, sırf sen istedin diye yaptım! Bırak ya, bu konuyu kapatalım!” dedim.

Tadımız kaçmıştı, pek konuşmadan onun evine gittik. Annesi evde yoktu, ablasına gitmiş ve orda kalacakmış. Ben hala yaşadığımız tartışmanın etkisindeydim ve soğuk davranıyordum. Metin bana sarıldı,

“Bu gece buradasın dostum! Hadi bırak artık küsmeyi, özür dilerim ya… Eşeklik ettim işte, aldırma sen bana… Koca evde yalnızız işte, canımız ne isterse yapabiliriz. Bırak bunun tadını çıkaralım… ” diyerek yanağımdan öptü. Dayanamayıp yumuşadım,

“Tamam arkadaşım! Ama bir daha öyle söyleme, kırıldım sana…” dedim. Yanaklarımı öpen dudaklarının temasıyla içim bir hoştu ve bu cevabı hayal kırıklığına uğramış bir kız edası ile dudaklarımı büzerek vermişim ki, Metin bana,

“Çok tatlısın lan! Yapma, dudaklarını öyle büzme… Bak, böyle şeyler yapıp durma, sinemada yaşadıklarımız aklıma geliyor, ona göre…” dedi.

Söyledikleri, bana çok tatlısın demesi hoşuma gitmişti. Zaten yaşadıklarımız benim hiç aklımdan çıkmamıştı ki… Sikinin sıcaklığı, sertliği, ağzımı dolduruşu, lezzeti, spermlerinin tadı, kalçalarımı okşayan parmaklarının deliğime girmesi… Yine de omuzlarımı silktim,

“Sapık şey… Sinemada olanlar orada kaldı. Unut sen onları… Ben duş almaya gidiyorum!” dedim sanki hoşuma gitmeyen şeyler yaşamışız gibi…

Sikini yalayıp emerek iki kez boşaltmaktan, ona zevk vermekten dibime kadar zevk almıştım oysa… Beni piç gibi bırakmasına, boşalıp rahatlayanın o olmasına rağmen…

Kendi evim gibi rahat ettiğim ve her şeyin yerini bildiğim için, yatak odasına gidip soyundum ve banyoya girdim.

Suyu açıp yıkanmaya başladım. Sikimi sabunlarken taş gibi olmuştu. Metin’e sapık demiştim ama, sinemada yaşadığımız zevk dolu anları zihnimde an be an yaşayarak sikimi sıvazlamaya başladım. Yaşadıklarımız sinema filmi gibi tek tek canlanırken hazla gözlerimi kapatmıştım.

O kalın damarlı sikinin avucumun içindeki teması, ağzımın içini doldurması, boğazıma kadar spermlerini fışkırtarak boşalması, o güzel sikinin her yerini yalayarak temizlemem… Spermlerinin tadı… Ona yaşattığım zevki tekrar istemesi… Tekrar… Offf…

Birden banyonun kapısı yavaşça açıldı. İrkilerek başımı çevirip baktım. Metin de çırılçıplak soyunmuş, içeriye giriyordu. Yarı sertleşmiş uzun ve kalın sikini önünde sallaya sallaya yanıma geldi. Duşun altına girdi. Çıplaklığımı, otuzbir çekerken sabunladığım köpüklü sikimi görmesin diye arkamı döndüm. O ise gayet normal bir şeymiş gibi bana arkadan sarılıp iki eliyle sikimi tuttu ve

“Ben de seni boşaltayım mı hayatım?” dedi. “Bencillik ettim. Ben kendi zevkime bakarken seni hiç düşünmedim, kusura bakma…”

“Yani… Bencil olduğun doğru kanka…” derken susuverdim. Az önce köpükleyerek sıvazladığım sikimi bu kez onun okşayan ellerinin verdiği büyük zevkle sarsılmıştım.

Büyük bir hazla dudaklarımı ısırdım. Islak ve köpüklü kalçalarımda onun kasıklarını, sikinin sertliğini hissetmek içimde garip duygular uyandırıvermişti. Hiç itiraz etmedim, kendimi ona bıraktım.

Tabi, bu kararımda boynumda, kulak memelerimde dolaşan sıcak dudaklarının teması da etkili olmuştu. Benden ses çıkmadığı gibi dudakları boynumda, omuzlarımda dolaştıkça, iki eliyle kavrayıp okşadığı minik sikim taş gibi sertleşmişti.

Diğer yandan arkama dayanan Metin’in taş gibi sertleşmiş koca aleti, kalçalarımın arasına baskı yaptıkça koyverdiğim inlemeler benim sessiz yanıtımı vermişti ona… Elinde tuttuğu sikimi daha bir hevesle sıvazlamaya başladı.

Metin sikimi okşarken kalçalarımın arasına da sikini bıçak gibi dayamış, resmen göt deliğimi zorluyordu. Sikinin başı götümün deliğine dayanıyor, içine girer gibi oluyor ve canım yanıyordu. Fakat aynı anda müthiş de zevk alıyordum. Çok ama çok karmaşık bir duyguydu yaşadıklarım…

“Metin yapma… Sikin götümde dolaşıyor, sikinin başı deliğime giriyor. Tamam, sinemada parmağını soktun ama… Ben ibne değilim. Beni sikecek halin yok, sadece sürt!” dedim.

“Tamam hayatım! Ama ben sana ibnesin demedim ki, hiç öyle düşünmedim. Sadece zevk almanı istiyorum, o kadar…” diyerek o kocaman yarrağını götümün ortasına boyluca sürtmeye başladı.

Harika bir duyguydu hissettiğim, zevkten inleyerek götümü kıvırıyordum. O da ensemi boynumu öpüyor, kulak memelerimi emiyor, yarrağını ustaca kalçalarımın arasına sürtüyordu.

Yarrağı taş gibi sert, yukardan aşağı inerken başı deliğime değince dehşet zevk alıyordum. Metin artık sikimi bırakmış, iki eliyle köpüklere bulanmış vücudumu okşuyordu. İçimi kaplayan şehvet duygularının arasında hissediyordum, benim sevgili arkadaşım götümü sikmenin yollarını arıyordu.

“Canım! Hadi itiraf et bana… Sen de zevk aldın sinemada… Parmağım sana zevk verdi değil mi? Şimdi de zevk alıyorsun bebeğim… Hoşuna gidiyor. Okşamalarıma bayılıyorsun. Zevkten gözlerin kapanıyor. Bırak kendini bana güzelim…”

Eh, doğru söylüyordu namussuz… Yaptıklarına pek karşı çıktığım, itiraz ettiğim söylenemezdi doğrusu… Bana sürekli, hayatım, tatlım, güzelim, bir tanem, bebeğim, aşkım gibi laflar söyledikçe kendimi onun karısı gibi hissediyordum.

“Bebek gibisin güzelim… Pırıl pırıl parlıyorsun, çok seksisin, aynı genç kız gibisin. Sinemada döllerimi yalarken dilin, dudakların bitirdi beni… İnsanı öyle tahrik ediyorsun ki… Elimde değil, görüyorsun sikim nasıl taş gibi senin yüzünden…”

Kulağıma durmadan aşk sözcükleri, iltifatlar fısıldarken sıcak nefesiyle karışık dudaklarının, dilinin temasını kulak memelerimde, boyunlarımda hissetmek… İçimdeki yangına benzin döküyordu orospu çocuğu… Şehvet kaplamıştı içimi, zevkten dizlerim titriyor, ayakta durmakta zorlanıyordum.

Metin kalkmış yarağının başını götüme sürterken inlemeye başlayınca dayanamadım artık… Birden döndüm, dudaklarına ateşli bir öpücük kondurdum ve ardından sabırsızlıkla önünde diz çöküp sikini ağzıma aldım. Hararetle, istekle, şehvetle emmeye başladım. Bir yandan da sikimle oynuyordum ve arada bir parmağımı göt deliğime değdiriyordum.

Metin saçlarımdan tutup kendine çekti başımı, dudaklarım onun kasıklarına, uzun bıraktığı kasık kıllarına yapışıncaya kadar sikini boğazıma soktu. Öğürerek çıkarmaya çalıştıkça o daha çok çekiyordu kendine… Sonunda fazla dayanamadı ve yine ağzıma boşaldı.

Gözlerimden yaş gelmiş, ağzım burnum yüzüm her yerim döl olmuştu. Ağzımı yüzümü yıkadım, banyo yaptık çıktık. Birbirimizi kuruladık banyo havlularıyla, elimden tuttu ve çırılçıplak annesinin yatak odasına gittik.

Metin yatağa uzandı, siki hafif kalkmıştı yine. Ben de yanına uzandım. Yan dönüp bana baktı, elini uzatıp göğsümü, karnımı tüy gibi okşadı biraz, ürperdim. Sonra benim ufarak sikimi tuttu ve

“Zavallı şey, hala boşalmadı!” dedi. Dayanamadım. Başımı kaldırıp yükseldim, üstüme eğilen arkadaşımın etli dudaklarına bir öpücük kondurdum.

“Evet kocacığım. Boşalmadı ama… Yine de çok zevk aldım!” dedim. Kocacığım kelimesi farkında olmadan ağzımdan dökülmüştü. Utandım, yüzüm kızardı. Metin gülümseyerek,

“Demek kocacığım ha?” dedi. Utanmıştım ama bir yandan da hoşuma gidiyordu bu durum… Kadın gibi cilvelendim ben de, kikirdeyerek,

“Ne varmış, kocacım işte… Kocalara yapılan şeyleri yaptım, defalarca sana zevk verdim. Sanki karınmışım gibi…”

Tepeden tırnağa süzdü beni bunu söyleyince… Sonunda gözlerimin içine baktı. O kısılmış gözlerdeki şehvet duygusunu, arzuyu gördüm, ürperdim.

“Hadi karıcığım… Madem beni kocan olarak hissediyorsun, o halde tam karım ol!” dedi. Ne demek istediğini anlamamıştım,

“Nasıl olacağım? Anlayamadım.” dedim.

Hemen yataktan kalkıp annesinin çamaşır çekmecesini açtı. Beğeniyle onun kaslı vücuduna baktım. Hareket ettikçe önünde sallanan erkeklik organına… Benim kız gibi narin bedenimin, nispeten küçük sikimin yanında o ne kadar erkeksi görünüyordu.

Metin çekmeceleri karıştırdı, çamaşırları elden geçirdi. Sonunda bir tanga külot, dantelli bir sütyen seçerek çıkardı. Bir de şeffaf bir gecelik verdi,

“Giy bunları canım karıcığım!” dedi. Yine itiraz etmedim.

“Peki canım kocacığım! Sen nasıl istersen…” diye yanıtladım erkeğimi…

Yataktan kalktım, bana verdiği annesinin seksi dantelli külodunu, sütyenini giydim. Transparan geceliği de üstüme geçirdim. Bacaklarımda ve vücudumda hiç tüy yoktu. Bu kez çekmeceleri ben karıştırdım, az sonra aradığımı bulmuştum.

Çorapların durduğu çekmeceden çıkardığım bir çift siyah incecik jartiyer çorabı Metin’e gösterince gözleri parladı. O yatakta uzanmış sikini okşayarak beni izlerken yavaş hareketlerle çorapların önce birini, sonra diğerini bacağıma geçirdim. Jartiyer çorabın dantel koncunu çekiştirerek düzelttim.

Metin’e söylemedim ama, annesinin iç çamaşırları sadece azgın bir fahişe gibi seks yaparken giyilebilecek fantazi türü şeylerdi ve bana tam gelmişti. Tam anlamıyla, bizim porno dergilerde sikişen porno yıldızları gibi bir kadına benzemiştim.

Arkadaşım ve Annesinin Tangası (1), resim №2
Aç gözlerle beni süzen Metin işaret edince biraz da utanarak etrafımda döndüm ve ona poz vererek her yerimi sergiledim. Öyle bir heyecan duyuyordum ki, sanki gerdeğe girecek bir genç kız gibiydim. O da aynı şeyi söylemez mi o anda…

“Kanka, anneme bu kadar yakışmıyor bu çamaşırlar…” diyerek uzun bir beğeni ıslığı çaldı. İltifat duyan her genç kız gibi hoşuma gitti söyledikleri, içimde bir şeyler kımıl kımıl, heyecan…

“Yalancı şey!” dedim kızaran yanaklarım ateş gibi yanarken… “Sanki anneni bu tanga külotla gördün de…” Gözleri ateş saçıyordu bana bakarken,

“Görmediğimi nereden biliyorsun kanka? Soyunurken, giyinirken, banyoya girdiğinde anahtar deliğinden bakmadığımı nerden biliyorsun?” Şaşırdım,

“Sapık, anneni mi röntgenledin sen?” dedim hayretle…

“Evet, annemi röntgenledim kanka… Hem sağ olsun, hiç dikkat etmez ki, evde ergen erkek varmış, siki kalkık dolaşırmış, hiç dinlemez. Mini etekleri giyer, külotları görünür, sıcakta sütyenle dolaşır evin içinde… Bana otuzbir malzemesi verir hep kaltak annem…”

“Banyo?”

“Banyoda röntgenlerim işte… O içerde banyo yapar, kendini okşar, mastürbasyon yapar, ben kapının arkasında anahtar deliğinden bakıp otuzbir çekerim… Annem dul, ben bekar, iki azgın… Öyle geçiyor işte… Bırak onu şimdi, gel buraya…”

Beni kolumdan tutup yatağa yüzü koyun yatırdı, bacaklarımdan yukarı doğru yalamaya başladı.

Tanganın ipini kenara çekip götümün deliğini okşamaya başladı diliyle… Resmen dilini kılıç gibi kullanıyor, götümü diliyle sikiyordu. Zevkten inliyordum.

Sinemada yaşananlardan sonra öyle dolmuş, öyle bir heyecanlanmıştım ki… Bir süre yalandıktan sonra kendimi tutamadım, bir anda boşalıverdim. Annesinin külodunu dölle doldurmuştum resmen… Metin,

“Boşaldın mı karıcığım?” diyerek deliğimi yalamayı bırakıp parmaklamaya başladı. Islak parmağı büzüğümü okşuyor, içime sokup çıkarıyordu. Aynı sinemada soktuğu gibi, zevk alıyordum. İkinci parmağını da götüme sokup burgu gibi kıvırmaya başlayınca, sikim yeniden kalktı. Dayanamıyordum artık ve inleyerek,

“Sik beni Metin. Sik beni kocacığım!” diye yalvarmaya başladım.

“Ne oldu kanka? Az önce banyoda ben ibne değilim, beni sikme diyordun?” Başımı arkaya çevirip dumanlı gözlerle, ağlayacak gibi baktım ona,

“İbne değilim evet… Seni seviyorum ben, kendimi senin karın gibi hissediyorum. Ve şimdi beni karın gibi sikmeni istiyorum. Hadi… Sik beni…” Yalvarıyordum aşığıma…

“Tamam aşkım! Sen iyice oldun artık… Baksana, büzüğün nasıl da açılıp kapanıyor, yarak istiyor.” deyip altıma bir yastık koydu ve götümü biraz yükseltti.

Götümün deliğine bolca tükürüp, sikini de iyice ıslattı. Sikinin başını götümün deliğine dayayıp hafif hafif ittirmeye başladı. Çok zevk alıyordum ve heyecandan nefesimi tutuyordum. Ama beklediğim gibi, hayalini kurduğum gibi olmadı.

Birden ittirince sikinin başı girdi, ama canım nasıl yandı… Altından kaçmaya çabaladım. Fakat kaçamadım, Metin benden çok iri ve güçlüydü. Bütün ağırlığıyla üstüme çökmüş, kıpırdamama izin vermiyordu.

“Yapma Metin…! Canım yanıyor. Sikin girmiyor işte, bırak ne olur…” Ama sesim öyle bir ince çıkmıştı ki istemsizce… Sanki gerçekten sikilmekten korkan bakire bir genç kız gibi…

Bu durum daha da azdırdı erkeğimi… Ben debelenince kalçalarımı tokatlamaya ve yumrukla kafama vurmaya başladı,

“Naz yapma ulan… Uslu dur orospu…Sen istedin sikmemi… Kaçışın yok. Yiyeceksin bu yarrağı ve hastası olacaksın! Artık karımsın benim… Sabaha kadar da sikicem seni!” diyordu.

Ben çaresizce ağlıyordum. Sikini geriye çekti, rahatladım. Beni iyice domaltıp eğildi, ıslak ıslak deliğimi yaladı bir müddet…Büzüğümde kıpırdayıp duran, okşayan ıslak ve sıcak dil az önceki acımı unutturdu sanki… Minik deliğim büyük bir arzuyla açılıp kapanmaya başladı.

Halimi gören Metin doğrulup bir anda sikini götüme öyle bir soktu ki, götüm yarıldı, ikiye ayrıldım sandım. Aynı bir kız gibi ağlıyordum. Metin ise umursamadan belimden kuvvetlice tutmuş, pompalayarak götümü sikiyordu. Her köklemesinde yarrağı içimi parçalıyordu.

Ne kadar sikti hatırlamıyorum, ama birden üstüme abanarak içimde patladı. Boşalırken resmen beni yatağa yapıştırmıştı. Son hamlelerini yapıyordu o da, spermlerinin iyice bataklık haline getirdiği kanalımda daha rahat gidip geliyordu.

İçimde bir süre kaldı. Sonra sikini çıkardığında götümde büyük bir boşluk, feci bir sızlama hissettim. Beni öyle hoyratça sikmişti ki, annesinin geceliği bile yırtılmıştı. O anda iyi ki gecelik yırtıldı, götümü de yırtabilirdi o koca sikiyle diye düşündüğümü hatırlıyorum. Yanıma uzandı, sırtımı okşayarak,

“Sevgilim, aşkım, karıcığım, darıldın mı bana?” dedi. Hiç sesimi çıkarmadan ağlıyordum sadece…

Sertçe beni sırtüstü çevirdi ve altına aldı, dudaklarıma yapıştı. Harika öpüyordu, dilini dilimde gezdiriyordu. Ben de dudaklarımla, dilimle ona karşılık vermeye başladım. Tek vücut olmuştuk, ellerimi beline doladım, sırtını belini okşadım. Metin de boynumu öpmeye başladı,

“Affettin mi beni karıcığım? Kocalar karılarını sever de döver de!” dedi.

“Affettim kocacığım!” dedim.

Metin üzerimde tam anlamıyla bir erkekti ve ben altında kıvranıyordum. Siklerimiz birbirine sürtünürken Metin’in siki yeniden kalkmıştı.

“Hadi ikimizin sikini tut ve okşa karıcım…” dedi. Üzerimden doğruldu biraz, dizlerinin üstünde, kasıklarımız birbirine yaklaşmış vaziyette durup bekledi. İki elimle iki siki birbirine yapıştırdım, aşağı yukarı sıvazlıyor, zevk almamızı sağlıyordum.

Elim kuruyunca Metin elimi tutup açtırdığı avucuma tükürük bırakıyor, kayganlaşan avucumda siklerimizi okşamaya devam ediyordum.

Bir süre bu şekilde iki siki birden sıvazladıktan sonra bıraktırdı. Bacaklarımı yukarı kaldırıp sikini götüme denk getirdi, yine sikmek istiyordu. Bacaklarımı beline doladım ve

“Yavaş sik kocacığım!” dedim. Metin götüme yavaş yavaş girmeye başladığında artık acı duymuyor, aksine müthiş zevk alıyordum. Bir yandan benim ufaklığı okşayıp zevk verirken, bir yandan da götümü yara yara gidip geliyordu. Hem önümden, hem de arkamdan zevk almak delirtti beni…

O gece kendimi Metin’e sabaha kadar siktirdim. O günden sonra tam bir karı koca gibi olduk.

Metin bana seksi iç çamaşırları ve makyaj malzemesi de alıyor, her gece kadın gibi giydirip beni sikiyordu. İki erkeğin birbirine yapabileceği ne varsa yaptık, her zevki tattık. Hayatımın en mutlu dönemiydi diyebilirim…

İlk sikilişimi takip eden üç sene boyunca Metin’in karısı oldum. Bulduğumuz her fırsatta, sayısız kez altına yatıp kendimi ona verdim. Bu nedenle mi, defalarca kadın gibi sikilmenin etkisi mi, değişen hormonlarımın etkisi mi, bilmiyorum. Bugün kalçalarım yuvarlacık, bacaklarım hala kadın gibi kılsız tüysüz, çıkan tek tük tüyleri de ağda ile alıyorum.

Metin ile ikimiz üniversiteyi okumak için başka şehirlere gidince ilişkimiz koptu, bir daha görüşemedik. Metin’den sonra kimseye vermedim tabi… Aramızdaki ilişki basit bir seks ilişkisi değildi onunla, bambaşka bir şeydi.

Üniversiteyi bitirdikten sonra iş hayatına atıldım. Sonra da yakın akrabaların bulduğu güzel ve seksi bir kızla istemeye istemeye evlendim.

Ne tesadüftür ki, Metin ile yıllar sonra iş hayatında karşılaştık. İş konusunda birbirimize yardımcı oluyor, birbirimize iş yönlendiriyorduk. Bu arada Metin de bir kızla evlenmiş. Artık iki evli çift olarak iş dışında da görüşüyorduk.

Eşlerimiz de birbirlerine çabuk ısınmıştı. Yani Metin’le yine nerdeyse eskisi gibi her an beraberdik. Farklı olan tek şey vardı, artık o evliydi, beni değil de karısını sikiyordu. Metin hala çok yakışıklı, atletik ve tam bir erkek, bense yine eskisi gibi hoş bir oğlandım sadece…

Fakat ikimiz de okul yıllarından, ergenlikte yaşadıklarımızdan, o fırtınalı seks hayatımızdan hiç bahsetmiyorduk, konu açılmıyordu. Evli barklı ve iş güç sahibi, olgun iki adamdık ikimiz de, hep öyle hareket ediyorduk.

Metin’e olan duygularım ister istemez kısa bir süre sonra yine aynı kulvara dönmüştü. Aile arasında otururken, konuşurken kendimi onun önündeki kabarıklığa bakar buluyordum hep… O bana büyük zevkler yaşatan, her damarını ezbere bildiğim sikinin kabarıklığı, daha da artan maço tavırları beni benden alıyordu yine…

Fakat ikimiz de evli olduğumuz için, Metin’e gel beni sik demeye cesaret edemiyordum. Metin’den de bana karşı hiç o yönde yaklaşım yoktu. Geceleri seksi karımın yanında yatarken Metin’i ve eski günleri düşünmekten uykularım kaçıyordu.

Yatakta dört dönüp uyumaya çalışırken o… Rüyalarımda bana olmadık şeyler yapan o… Banyo yaparken beni köpüklere bulamasını ve her pozisyonda sikmelerini sahne sahne hatırlayarak otuzbir çekmeme sebep olan o…

Bir gün benim eşim annesine gitti, bir iki gün orda kalacaktı. Akşam üzeri Metin aradı, hal hatır, ne var ne yok derken,

“Bu akşam ne yapıyorsun?” diye sordu.

“Eve gidiyorum, bu gün yalnızım, eşim annesine gitti.” dedim.

“Amma da tesadüf… Benimki de yok, kız kardeşine gitti. Desene iki evli bekarız… Ne dersin kanka? Felekten bir gece çalalım mı anasını satayım?”

Ben de kabul ettim. Metin kısa süre sonra benim işyerime geldi, beraber dışarıya çıktık. Ne yapalım, nereye gidelim diye konuşurken, ben Metin’e,

“Gel, rakı falan alıp bize gidelim, dışarda kazıklanmayalım!” dedim.

Metin de, “Olur!” dedi ve nevaleleri alıp bize gittik. Çok heyecanlıydım. Yıllar sonra Metin’le tekrar evde yalnız kalacaktık. Acaba yine beni sikecek mi düşüncesi aklımı kemiriyordu. Yeni yaşantımızdaki ilişki şeklimize bakarak pek buna ihtimal vermiyordum. Ama yine de birlikte olma düşüncesi çok güzeldi. Eve girince Metin’e,

“Sen keyfine bak, ben her şeyi hazırlarım!” dedim, ayağına terlik verdim. Metin salona geçti koltuğa oturdu, önüne sehpayı koydum ve çilingir sofrasını hazırladım. Mezeleri getirdim, rakısını doldurdum ikram ettim.

Bunları yaparken heyecandan elim ayağım titriyordu. Yine içimde kadınsı duygular canlanmıştı. Kocasına hizmet etmek isteyen, kocasını memnun etmek isteyen geyşa ruhlu bir kadın gibi hissediyordum kendimi… Metin’e benim şortlardan birini getirip verdim,

“Hava sıcak, istersen bu şortu giy, ben de bir duş alıp geleyim.” dedim ve banyoya girdim.

Banyoda acele acele zaten az olan tüylerimi iyice aldım, özellikle kasık bölgemi kaymak gibi yaptım, bolca kremledim. Bacaklarım kadın bacakları gibiydi. Çok heyecanlıydım, sanki Metin beni sikecekmiş gibi hazırlanıyordum.

Banyodan sonra kurulanıp, yatak odasına girdim. Eşimin seksi minik dantel tanga külotlarından birini kalçalarıma geçirdim, üzerine dar ve kısacık bir şort giyip salona geçtim. Kendime de bir kadeh rakı koydum ve televizyon izleyen Metin’in karşısındaki koltuğa oturdum.

Metin fütursuzca benim pürüzsüz bacaklarıma bakıyordu. Hiç oralı olmadım görünüşte, ama beğeniyle bacaklarıma bakan gözler içimi kıpır kıpır yapmıştı aslında… Kadehimi kaldırıp,

“Dostluğa, hoş geldin!” dedim. Kadehleri tokuşturup sohbete koyulduk. Konu iş hayatından, oradan buradan derken evliliklerimize geldi. Metin,

“Evlilik iyi güzel de, her gece aynı kadını sikmekten bıkıyor bazen insan…” dedi.

“Doğru söylüyorsun, monotonluk başlıyor bir yerde…” diyerek onayladım. “Her gece kısmına katılmasam da ben de bazen aynı şeyi hissediyorum.”

“Ne dersin kanka? Bu gece bir değişiklik yapalım mı?” dedi.

Metin’in bu lafı ile tüm vücudum alevlendi, resmen götüm kalktı. Beni istediğini bu kadar net ve direkt söylemesine şaşırmıştım. Demek ki Metin de o yaşadığımız güzel günleri unutmamıştı. Hiç düşünmeden,

“Yapalım Metin!” dedim. Tam kalkıp yanına, hatta kucağına oturmaya niyetlenmiştim ki,

“İyi, hadi o zaman… Dışarı çıkalım, iki orospu bulup gelelim. Sabaha kadar beraber sikeriz, bendensin!” demez mi?

Bir anda kurduğum tüm hayallerim yıkıldı, alt üst oldum. Ben onunla hasret gidermeyi, doya doya sevişmeyi hayal ederken o fahişe bulup sikmeyi düşünüyormuş. Yine eskisi gibi kaba, maço, sikinin keyfine giden testosteron fırtınası, tam bir erkek… Ama yine de bozuntuya vermedim.

“Tabi, neden olmasın kanka? Hadi yapalım!” dedim sanki her zaman evde karım dururken dışarıda ücretli seks yapıyormuşum havalarında… Hemen giyindik çıktık.

Saat gece yarısını geçmişti. Ben zavallı, ne anlarım böyle şeylerden, rehberimiz sikici zampara Metin’di elbette… İkimiz onun bildiği, ücretli kadınların takıldığı belirli yerlerde baya dolaştık. Ama doğru düzgün bir şey bulamadık. Bir kaç tane orta yaşlı bayan vardı, onları da uzmanımız beğenmedi. Metin’in canı sıkılmıştı,

“Hepsi paçoz bunların yahu… Şöyle güzel bir eskort bulamadık anasını satayım. Bir ufak rakı daha alıp eve dönelim bari!” deyince nasıl rahatladım anlatamam.

Rakı alıp eve geri döndük. Metin salonda çırılçıplak soyunup akşam ona verdiğim şortu fütursuzca karşımda giyerken, yanına gidip ona sarılmamak için kendimi zor tuttum.

Yarrağı eskisinden daha iri ve kalındı. Vücudu eskisinden daha fit, daha kaslı bir hal almıştı. O eski genç ergen irisi bedenden eser kalmamıştı. Kalın pazuları, kıllı geniş göğsü, spor çalıştığını anlatan sert karın kasları, esmer teni, hiç almadan doğal bıraktığı simsiyah kıvırcık kasık kıllarıyla tam bir erkek olmuştu Metin… Durmuş oturmuş, tam bir erkek gibi erkekti karşımdaki…

“Ne oldu kanka? Dalıp gittin öylece! Hoşuna gitmiş gibi bakıyorsun.” diyen Metin’in sesiyle kendime geldim. Ona dar gelen şortun belini çekiştirerek giymeye çalışıyordu. Sertleşen siki de engel oluyordu şortu yukarı çekmesine… Silkinerek kendime geldim,

“Ya, yok, benim şort olmadı galiba, dar geldi sana, ona bakıyordum.” filan diye bir şeyler geveledim. Yüzüm kızarmıştı utangaç genç kızlar gibi…

Benim ise pantolonumun altında halen eşimin tangası duruyordu. Metin’i salonda üzerine geçirmeyi başardığı benim küçük şortla bıraktım. Ben de yatak odasına gidip pantolonumu çıkardım ve tanganın üzerine şortumu giyip salona geçtim. Rakıları doldurdum, içmeye devam ettik. Metin,

“Ulan amına koyum, koskoca İstanbul’da sikecek doğru düzgün bir orospu bulamadık. Bir tane bile düzgün bir şey olsaydı, en azından üçlü grup yapar, kadını ikimiz birlikte sikerdik!” dedi.

“Haklısın kanka, ne yapalım… Bari uydudan porno açayım beraber izleyelim, ne dersin?”

“Olur valla, yapalım… Eski günlerdeki gibi ha?” dedi.

Ben yine rakı doldurdum, Metin harika bir porno buldu, hem izliyor hem sohbet ediyorduk. Bir ara baktım şortunu indirmiş sikini okşuyordu.

“Hiç değişmemişsin Metin… Hala o ergenlikteki gibi anında sikin kalkıyor.” dedim gülümsemeye çalışarak yutkunurken,

“Sorma kanka… Ne yapayım, doymuyorum işte, libido zirvelerde hep… Karım bile bıktı benden, her gece her gece…” diyerek bir kahkaha attı. Gözünü ekrandaki pornodan ayırmamış, sikini sıvazlamaya devam ediyordu.

Ufff… Her gece her gece mi? Benim yerlerde sürünen seks yaşantımın yanında bunu duymak, otuzbir çektiği sikinin kalkmış halinin görüntüsü beni iyice çıldırttı.

Bu kadar yıldan sonra dayanacak halim kalmamıştı. Kalkıp kucağına atlamak, o kalkmış sikini çiğ çiğ yemek, sonra da içime almak geliyordu içimden… Yine de, zor da olsa kendimi tuttum. Metin sikini okşayıp filmi izlerken,

“Sen de yine eski günlerdeki gibi yatağa sürterek boşalacaksın galiba kanka? Hiç hareket yok sende…” dedi.

“Yok benimki daha kalkmadı, sen rahatına bak!” dedim. Aptalca bir cevap vermiştim. Hareket vardı bende, içimde, derinlerimde… Ona baktıkça volkan gibi kaynıyordum içten içe… Ah, nereden bileceksin benim halimi zalim herif…

Bilemezdi elbette, ona açık vermemeye, rengimi belli etmemeye çalışıyordum. Ya terslerse beni… Ya çocukluğumuzdaki gibi aptalca tepki gösterip bana ibne damgası vurursa… Ben bunları düşünüp kurarken Metin bana bakıp, bacaklarımı süzdü. Yarrağını sıvazlayarak,

“Hala eskisi gibisin, tüysüz sütun gibi bacakların var, harikasın! Peki yengem senin bu kız gibi vücudunu beğeniyor mu?” dedi. Ne cevap vereceğimi bilemiyordum, titrek ve ince bir sesle,

“Eski günleri hatırlıyor musun?” dedim. Bacaklarımdan yukarıya çıktı bakışları, göz göze geldik. Dudaklarım titriyordu heyecandan…

“Hatırlamak mı? Hiç unutmadım ki!” dedi.

“Ne bileyim, hiç anmıyorsun, bir işaret bile vermiyorsun bunca zamandır… Unuttuğunu zannettim.”

“Unutulacak şeyler değildi yaşadıklarımız kanka… Hayatımın ilk seksini seninle yaşadım ben… Sen de öyle değil miydin? İki sevgili gibiydik, karı koca gibi yaşadık.”

Yerimden kalktım, şortumu açıp biraz indirdim. Ona içime giydiğim, sadece sikimi örtebilen minik tanga külodu gösterdim. Gözleri parladı, gülümsedi.

“Vay vay vay…” dedi. “Desene sen de unutmamışsın. Sanırım güzel eşinin külodu bu…”

Gidip yanına oturdum. İyice yanaştım, tüm cesaretimi toplayıp elimi uzattım, sikinin başını tuttum,

“Evet, eşimin külodu… İkimiz evde baş başa, yalnız kalınca eskisi gibi hissettim, senin eşin gibi… Ne dersin? Yine eskiden olduğu gibi yardım edeyim mi sana? Sikini ben okşayayım mı?” dedim. Elini bacaklarıma atıp,

“Tabi ki benim güzel karım! Sorduğun kabahat… Devam et hadi…” dedi. Ohhh be, rahatlamış ve kocama kavuşmuştum.

“Bir saniye izin ver kocacığım!” diyerek kalktım, yatak odasına koştum.

Telaşla üstümdeki şortumu çıkartıp eşimin mini eteğini ve badisini giydim, bacaklarıma ince siyah jartiyer çoraplarını geçirdim. Dudaklarıma rujunu sürüp, parfümünü sıktıktan sonra aynada kendimi süzdüm. Tam bir orospu olmuştum.

Arkadaşım ve Karımın Külodu (2), resim №2
Salona dönüp Metin’in karşısına geçtim. Beni o halde görünce ayağa kalktı,

“Lan amına koduğumun fahişesi… Madem eskisi gibi benimle sevişmek istiyordun, ne diye bana saatlerdir sikecek karı aratıyorsun!” diyerek suratıma bir tokat attıktan sonra kollarının arasına aldı, dudaklarıma yapıştı ve öpmeye başladı.

Bu sert tavırları, küfürlü konuşması beni kızdıracağına tam aksine çok hoşuma gitmişti. Kendimi onun edilgen karısı, metresi gibi hissediyordum.

“Pislik herif…” dedim dudaklarımı onun haşin erkek dudaklarından kurtardığım bir anda… “Madem unutmadın, bunca zamandır ne diye bana işkence ettin? İnsan söylemez mi? Hadi gel demez mi?”

Sevindirik olmuştum. İki elimle yanaklarını tutmuş, dudaklarına, yanaklarına, burnuna her yerine öpücükler konduruyordum. O da gülerek benim esrik öpücüklerimi zaptetmeye çalışıyordu bir eliyle, diğer eliyse kalçalarımdaydı. Kolunu sımsıkı belime dolamış, taş gibi erkekliğini mini eteğimin üstünden kasıklarıma bastıra bastıra götümü okşuyordu.

“Ne bileyim kızım… Evlenmişsin, barklanmışsın. ” dedi hırsla… “Mis gibi seksi karın var. Piliç gibi kadın anam avradım olsun. Her gece seksi karını sikiyorsundur, eskiye dönmek istemezsin diye düşündüm.”

Bu kez o başımı tutup dudaklarıma yumuldu, hararetle öpmeye başladı. Metin beni hararetle öperken ben de şortunun belini indirdim aşağıya… İyice taş kesilmiş, sertleşmiş yarrağını elime aldım, sıkıyor, sıvazlıyordum. Heyecandan ve zevkten her yerim titriyordu, eski sevgilime, eski kocama kavuşmuştum.

Önüne eğilip diz çöktüm, erkeğin o hasret kaldığım yarrağına sarıldım. Nasıl özlemişim ama, deli gibi sikinin her tarafını yalıyordum. Metin birden beni kaldırıp koltuğa domalttı, eteğimi belime sıyırdı.

“Offf… Harikasın yine bebeğim…” diye hırladı. “Hiç değişmemişsin. Kalçaların çok seksi, çoğu kadından daha güzel…” Beş parmağıyla kalçama okkalı bir şaplak attı.

“Ahhh…” diye incecik bir sesle inledim, adeta bir kadın gibi… Ama şikayetçi değildim acıdan, beni beğenmesinin verdiği mutluluktan uçuyordum.

Metin tangamın ipini kenara çekip götümü yalıyordu. Zevkle kıvrandım. Götümün deliği o eski zevkleri hatırlamış gibiydi. Metin götümü yalarken iyice açılmıştım,

“Sik beni kocacığım!” diye inledim. Metin yarrağını deliğime değdirmeye başladığında harikaydı hissettiğim şey… Meğer ne kadar özlemişim bu zevki…

Fakat canımı yakarak bastırmasına rağmen siki bir türlü arkama girmiyordu. Ee olacak o kadar, yıllardır götümü siktirmiyordum ve Metin’in yarrağı da eskiye oranla daha da büyük ve kalındı. Biraz uğraştı ve sokamayınca,

“Bekle biraz!” diyerek yatak odasına gitti, çekmeceleri karıştırarak karımın kremlerinden birini bulup geldi.

“Tahmin etmiştim.” dedi kremi elime tutuştururken… “Senin güzel seksi karının bir sürü kremi vardır dedim, doğru çıktı. Hadi sikime sür şu kremi bakayım.”

Karımın pahalı ithal yüz kremiyle sikini iyice kremledim. O da parmaklarına sürüp götümün deliğine sokunca içim ürperdi. Gelecek zevklerin habercisiydi kremli parmaklarının yarattığı hoş duygular…

Parmaklarını soka çıkara, beni inleterek deliğimin içlerine kadar kremledi. Ardından tekrar domaltıp sikini dayadı… Güzelce kremlediğim yarak kaygan göt deliğimi bir anda deldi geçti. Zevkle, kadın gibi inledim,

“Ahhh… Ne çok özlemişim bunu yapmanı, bir bilsen…”

Kremli siki götüme öyle bir güzel kaydı ki… Uzun zamandır böyle zevk aldığımı hatırlamıyorum. Sonra kökleye kökleye, kanırta kanırta pompalamaya başladı. Her vurduğunda yarı sert sikim altımda sallanıp duruyor, ucundan zevk damlaları aktığını hissediyordum.

“Off bebeğim…” diye hırladı enseme eğilip ısırırken… Köpek gibi sikiyordu beni… Vahşi bir erkek köpek gibi… “Götün hala daracık, liseli kızların götü gibi darsın sevgilim… Yarrağım zor girip çıkıyor götüne… Ohhhh… Çok zevk veriyor.”

“Sen de bana çok zevk veriyorsun erkeğim…” Başımı arkaya çevirdim dudaklarım yarı aralık… Eğilip dudağımı koparırcasına öptü sikmeye devam ederken, sikini içimde sağa sola çevirip zevkten bayıltıyordu bu arada…

“Ohhh… Sikin zevk veriyor. Yarrağın… Çok zevk alıyorum. Ohhh… Sik beni Metin… Kocamm… Çok özlemişim bunu… Beni sikmeni çok özlemişim aşkımmm…”

Beni ne kadar süre sikti hatırlamıyorum. Kalçalarıma şaplaklar atarak, belimden iki eliyle tutup kasnaklayarak, üstüme kapanıp alttan sikimi sıvazlayarak, jartiyer çoraplı pürüzsüz bacaklarımı okşayarak sikti, sikti, sikti…

O ilk sikişmemizden tek hatırladığım içime patladığında aldığım zevkten, kopan feryat ve inlemelerimi komşular duymasın diye elini ağzıma kapamasıydı. Aynı anda siki hala götümün içinde kasılıp duruyor, bütün ağırlığıyla üstüme kapanıp beni yatağa gömmüş vaziyette, taşaklarındaki bütün yükü kanalıma boşaltıyordu.

Bir süre üstüme yığılıp kaldıktan sonra kalktık. Dizlerim titriyordu, zor ayakta duruyordum. Belime sarıldı beraber banyoya girdik. Yürürken götüm sızlıyor, hırpalanmış deliğimden sevgilimin döllerinin bacak aralarıma süzüldüğünü hissediyordum.

Banyoda ikimizin bedenine sürdüğüm hoş kokulu köpüklerin arasında okşamalarımla tekrar azan, siki kalkan kocama bir de sakso çekip döllerini yuttum. Yıkanıp çıktık, yatak odasına gittik.

Ben yatağı hazırlarken Metin de çekmeceleri karıştırıyor, eşimin iç çamaşırlarından seçip, giymem için bana veriyordu. Seçtiği tangayı, sütyeni ve geceliği giydim.

“Oje de sür…” diye seslendi yataktan… “El, ayak bütün tırnaklarına kırmızı oje sür. Tam bir kadın gibi istiyorum seni, ojeli, rujlu, makyajlı…”

Erkeğim çırılçıplak yatakta uzanmış, keyifle sikini okşayarak beni izlerken dediklerini yaptım. Ojeler sürüldü, kurudu, hafif bir makyaj, fondöten, kırmızı bir ruj… Yine eşimin parfümünden sürünüp Metin’in koynuna tam bir orospu olarak girdim.

“Ulan arkadaş…” dedi beğeniyle, sikini okşuyordu bana bakarken… “İnan şu anda karından daha seksi görünüyorsun. Karına bu kadar yakışmıyordur bu külot bu sütyen…”

“Hatırlıyor musun Metin? Annenin evinde onun külotlarını ilk giydiğim zaman da aynı şeyleri söylemiştin.”

Geniş, kıllı göğsüne başımı koyarak uzanmış, bir bacağımı onun kıllı bacaklarının üstüne atmıştım. O benim sırtımı, kalçalarımı okşarken, ben de onun kaslı karnını, yarı sert sikini, uzun bıraktığı kıvırcık kasık kıllarını sevgiyle okşuyor, alttan taşaklarını tartıyordum kırmızı ojeli, ince uzun parmaklarımla…

“Evet, anneme benzemiştin o zaman da… Hatırlatma bana o orospuyu…” diye homurdandı. “Azgın fahişe, kendine sikici bulup gitti.”

“Ee, senin kime çektiğin belli…” dedim gülerek, sertliğinden hala bir şey kaybetmemiş sikini tutup okşadım. “Sen de sekse doymayan azgın herifin tekisin canım…”

“Doğru söylüyorsun. Hele senin gibi seksi fahişe olursa, doymam hiç, durmadan sikerim. Bak şimdi, yine azdırdın beni… Gel buraya bakim sen…”

Beni yan döndürüp arkama yanaştı, yavaş yavaş yine tangamın ipini sıyırıp götümü sikmeye başladı. Pozisyon değiştire değiştire, evire çevire, acıdan ve zevkten bağırta bağırta sikiyordu beni… Gün ağarmak üzereyken yarrağı halen götümde gidip geliyordu.

Sonunda yine içime boşaldı ve ara verdik. Birer sigara yaktık. Metin’in dudaklarına yapıştım öptüm ve,

“Kocacığım çok özlemişim seni, beni çok mutlu ettin, bu gecenin mükafatı olarak sana karımı da siktireceğim!” dedim. Metin birden doğruldu, gözleri parlamıştı,

“Ciddi misin?” dedi, hem şaşırmıştı, hem sevinmişti.

“Gayet ciddiyim! Ama karımı siktikten sonra beni unutmak yok, beni de sikmeye devam edeceksin!”

“Harikasın, zaten karını ilk gördüğüm andan beri sikmeyi çok istiyordum. Gerçekten siktirecek misin onu bana?”

“Benim karım senin karın kanka… Mutlaka ayarlayacağım onu sana…” dedim. Sikimi tutup gösterdim ona,

“Zaten bu minik şeyle karımı mutlu edemiyorum. Kalkmıyor. Kalksa bile amını dolduramıyor. Beş dakika gidip gelsem hemen boşalıp yumuşuyor. Biliyorum, doymuyor karım… Sen onu doyurursun değil mi Metin? Karımı doya doya sikersin değil mi?”

Metin’in yarrağı anında kalkmıştı. Karım hakkında söylediklerimden, sohbetin konusundan iyice tahrik olmuştu. Yarrağını sıvazlayarak,

“Seve seve sikerim karını, sen merak etme kanka…” dedi. “Namusunu evire çevire sikerim. Sabahlara kadar sikerim güzel karını… Hem de senin yanında sikerim. Hem de ikinizi birden sikerim.”

“Tamam kocacığım, sen nasıl istersen!” dedim.

Metin’e sımsıkı sarıldım, yarrağını okşarken öpüşmeye başladık. Kasıklarına eğilip doymak bilmez muhteşem yarağını yalayıp emmeye başladım.

O gün öğleye kadar seviştik. Hala da devam ediyoruz. Şimdi sıra karımda… İkisini bir araya getirip arkadaşımın bana çok büyük zevkler yaşattığı sikini güzel karıma da tattıracağım.

Arkadaşımın bu evde iki karısı birden olacak. Karımla ikimizin kocası olacak.

One comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir