Eniştem İflahımı Kesti
Adım Derin. 18 yaşında, 1.80 boyunda, 90 kiloda, sarışın bir erkeğim. Tüysüz kılsız bir vücuda, balık etli bir fiziğe sahibim. Benim hikayem bundan iki sene önce eniştem ile aramda geçti.
Eniştem, 31 yaşında, 1.85 boylarında, iri yarı vücutlu, geniş omuzlu bir tiptir. Eniştemle aram o kadar da iyi değildir, beni pek sevmezdi. Psikopat ayaklarında takılan, sert, agresif, herkesle kavga eden sinirli bir tiptir. Ayrıca içmediği gece yok gibi…
Aklımda hiç böyle birşey yokken kendimi işte bu serseri karakterli, fakat bir o kadar yakışıklı eniştemin kollarında buldum.
Biraz kendi hislerimden bahsedeyim. Ben utangaç, içine kapanık bir gençtim ve her zaman öyle de kaldım. Kızlarla ortamlara girmediğim için belki, bilemiyorum ama kızlarla hiç işim olmadı. İşim olmadı derken, karşı cins olarak, cinsel ilgi yönünden demek istiyorum, yoksa arkadaş olarak, kanki olarak çok kız arkadaşım var.
16 yaşıma girdiğimde sebepsizce kendimi çevremdeki kızlardan biri gibi, seksi bir kadın gibi hissetmeye başladım. Kadın kıyafetleri giyip, bazen bir kadın gibi makyaj yaparak ayna karşısında kendimi izlemeye başlamıştım.
Değişik bir duyguydu, ama hoşuma gidiyordu kendimi öyle izlemek… Zaten aşırı parlağım, sakal bıyık yok, kıl tüy yok… O seksi çamaşırları da giyince şuh bir kadından farkım kalmıyordu hiç… Ne bileyim, aynalardaki kendi seksi lolita kız görüntüsünden tahrik olur mu bir erkek?
Ben tahrik oluyordum işte… Yatağa uzanır, ablamdan aşırdığım seksi külotlar, çoraplar içinde kendimi bir kadın gibi hayal edip biscolate erkeklerle seviştiğim fanteziler kurar, kendimden geçerdim.
İtiraf edeyim, o hayalini kurduğum erkeklerin içinde benim maço, yakışıklı, dibine kadar sert erkek tavırlı eniştem başı çekiyordu. Normalde hoşlanmadığım, karşılaştığımızda birbirimize yüz vermediğimiz eniştemin kollarında kıvranıyordum kurduğum seks fantezilerimde…
Hikayem de böyle başladı aslında…
Ablam bir gün bana telefon ederek iş gezisi için şehir dışına çıkması gerektiğini, eniştemin de farklı bir programı olduğunu, evde değerli eşyaların olduğunu söyleyerek,
“Ne olur, ben yokken sen bizde kalır mısın?” deyince kıramadım.
“Tamam abla, problem değil, kalırım.” diyerek onayladım. Sonra da “Aslında beni eniştemin başında nöbetçi bırakıyorsun, değil mi ablacım?” dedim. Derin bir of çekti,
“Ya, enişteni biliyorsun sen de… Hep takipteyim, fırsat vermemeye çalışıyorum. Hiç yakalayamadım ama, fırsatını bulunca kaçırmıyordur o piç, beni aldatıyordur. Sen evde kalırsan hiç olmazsa eve karı kız atamaz namussuz… Sen evdeyken cesaret edemez. Benim yatağımda yapmasın bari…”
Ablama tamam derken günün sonunda ablamın yatağına benim gireceğimi, üstelik eniştemle sevişeceğimi o anda bilmiyordum.
Hemen bir kaç günlük giysilerimi ayarladıktan sonra ablamlardaydım. Ablam,
“Enişten beni bırakacak. Sonra onun da kendi programı varmış zaten, enişten de olmayacak yani… O yüzden istediğin gibi ye, iç takıl, keyfine bak! Yeter ki evi boş bırakma canım… Konuştuğumuz gibi, ev de, enişten de sana emanet…” diyerek gitti.
Ev tamamen bendeydi. Saat ilerledi, gece vakti olmuştu. Tabii rahat durur muyum? Evde yalnızdım. Ne istersem yapabilecektim ve kadınsı hislerim sürekli alarm veriyor, duygularım kabarıyordu resmen… Dayanamadım, ablamın yatak odasına daldım.
Şifonyerin çekmecelerini açtım. Ablamın renk renk, model model, özellikle kırmızı fantazi iç çamaşırları karşımdaydı. Dayanamadım ve hemen soyunup onları giydim. Götümün pürüzsüz beyaz yanakları kenardan taşıyor, küçük tanga külodun içine sığmıyordu.
İnce siyah jartiyer çoraplarımı bacaklarıma geçirdim. Aynanın önündeki makyaj malzemelerinden kıpkırmızı rujunu da dudaklarıma sürdükten sonra ablamın geniş gardrop kapaklarını kaplayan aynanın karşısında kendimi süzmeye başladım.
Şuh bir genç kız vardı o aynada… Sağa sola dönüyor, her açıdan süzüyordum bedenimi… Kendime engel olamıyordum, çok hoş bir duyguydu. Kendimi kadın gibi hissetmek hoşuma gidiyordu.
Gece saat onbir civarıydı. O kadar rahattım ki.. İnce uzun narin parmaklı ellerimle bedenimi okşuyor, ablamın yatak odasında öylece elbise dolabının aynasından kendime bakıyordum. Eniştem kim bilir hangi barda noktalardı geceyi, sabaha karşı dönerdi eve…
Kendi kendine hayaller kurmak, fanteziler yaşamak için en azından bir kaç saat vakti vardı aynadaki bu güzel kızın…
Eniştem İflahımı Kesti, resim №2
Ben bu rahatlık duygusuyla kendimle uğraşıyordum ki, aniden bir tıkırtı gelmesiyle yatak odasının kapısının ardına kadar açılması bir oldu. Toparlanamadım bile… Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü resmen…
Eniştem karşımdaydı. Çokça şaşkınlık, biraz beğeni dolu bakışlarla beni süzüyordu.
Adamın yatak odasında, karısının kıyafetlerinin içinde olmak ayrı bir utanç; bir erkek olarak bu seksi iç çamaşırlarını giydiğimi görmüş olması ayrı bir utançtı benim için o an… Eniştemin kafası güzel,
“Ne yapıyorsun lan sen burda? Benim pamuk prenses kayınçom, bu hal ne lan böyle?” diyerek girişi yaptı.
Ne dese haklıydı elbette, ne diyebilirdim ki yanıt olarak… Benim utanma nedenlerimi bir bir sıraladı hesap sorarken…
“Sen ne biçim delikanlısın? Kadın çamaşırlarını giymişsin üstüne… Hem de ablanın sikişirken giydiği seksi şeyler hepsi… Her şeyi geçtim, senin benim yatak odamda, mahremimde ne işin var?” diyerek bağırmaya başladı. Tabii ben utancımdan cevap veremiyordum. Eniştem,
“Sen erkek değil misin lan, bu halin ne oğlum?” diye bağırmaya devam ediyordu.
“Enişte, lütfen… Bağırma bana… Kimse bilmesin, yalvarırım!” diye kısık ve titrek bir sesle, edilgen, çaresiz, umarsızca yalvarmaya başladım. Eniştem gülerek,
“Vayy bee kayınçoya bak, CD erkek olmuş da haberimiz yokmuş! Peki kayınço… Merak etme, eniştenden sır çıkmaz! Aramızda kalacak her şey, kimseye hiç bir şey söylemeyeceğim.”
“Teşekkür ederim enişte” diyebildim başım öne eğik, utanç içinde…
Oh, ucuz yırtmıştım. Fakat çok erken sevinmişim. Hemen arkasından bomba geldi. Eniştem devam etti,
“Ama şartım var ve ne olduğu da apaçık belli yavrum… Madem böyle giyinmişsin kendini bana vereceksin, keyfimize bakacağız. Sen üzülmeyeceksin, ben de mutlu olacağım, bu kadar basit şartım…” Şaşkınlıkla kekeledim,
“Ne? Nasıl? Enişte… Nasıl olur? Hayır…”
“Bak yavrum… Ben seni bu vaziyette yakalamışken… İstersen kendin ver, istersen zorluk çıkar, fark etmez. Ben her türlü istediğimi alacağım!” dedi.
Yüzüm kıpkırmızı olmuş onu dinliyordum ki, bu teklifi duyuncaya kadar benden böyle bir şey isteyeceği aklımın ucundan bile geçmemişti. Nasıl olurdu bu…?
Özelimde, yatağımda kendimi okşayarak bir erkekle sevişmelerin hayalini kurmak başka şey… Gerçek hayatta o hayallerin gerçekleşmesi, o seks dolu sonsuz hayallerin bire bir gerçeğini yaşamak başka bir şey… Korkuyla başımı iki yana sallayarak,
“Enişte, hayır… Asla yapamam!” diyebildim. Bir anda sesi yükselerek,
“Ne demek yapamam lan? O zaman bu iç çamaşırlarının içinde işin ne? Bu dudağındaki ruj ne oğlum?”
“…
“Ne istediğin belli işte… Kadın gibi sikilmek istiyorsun sen… Nasıl yapamam? Dalga mı geçiyorsun, adam mı seçiyorsun lan sen? Ben ne dersem o olacak. Lan oğlum beni dellendirme, yoksa sonuçlarını çok iyi bilirsin!” diyerek bir anda yanıma sokuldu. Tek bir hamlede beni önüne alarak duvara yasladı.
Utancımdan magmanın dibindeydim resmen… İlkim olacaktı, daha önce hiç bir deneyimim yoktu. Evet bunu çok istiyordum, ama aşkla, sevişerek olmasını kuruyordum hep… Romantik, mum ışıklarında, şarap eşliğinde… Erkeğimle öpüşüp koklaşarak…
Böyle ablamın yatak odasında, zorla, adeta tecavüze uğrayarak sikilmek ancak kabuslarımda görebileceğim bir şeydi… Ama ikinci bir seçeneğim de yoktu ki… Her türlü boyun eğmek zorundaydım bu kaba herife…
Bütün vücuduyla ağırlığını vererek beni duvara yaslamış pozisyonda, nefesi boynumdaydı. İçim pır pır ediyor, kalbim heyecandan küt küt atıyordu. Bunca zaman hayalini kurduğum bir şeyin gerçekleşmesine dakikalar kalmıştı.
Eniştemin dudağı boynumda, elleri belimden götüme doğru iniyordu. Kaba elleri kıçımda, götümün yanaklarında dolaştı. Ablamın tanga külodunu çekiştirip ağını götümün arasına soktu. Dudaklarını boynumdan ayırmadan kulağıma doğru gelerek,
“İyi ki işim iptal olmuş, olmasaydı seninle böyle güzel bir gece yaşayamayacaktık. Sana bir sır vereyim mi tatlı çocuk? Ablandan daha güzel, daha tatlı olmuşsun. Off! Bu götün, bu fiziğin… Ablanın kırmızıları da bembeyaz pamuk gibi tenine çok yakışmış!” diyerek götümü okşayıp, sevmeye, avuçlamaya başlamıştı.
Bense önünde ürkek ve korkak bir şekilde iç çekiyor, öylece bekliyordum. Sıcak eli tenimde dolaştıkça içim ürperiyor, dizlerim titriyordu.
“Birazdan bu götün benim olacak! Madem böyle bir şeye yatkındın, niye daha önce göstermedin bana bu halini, tatlım benim!” diyerek boynumu öpmeye başladı. Titrek bir sesle,
“Enişte,yapma lütfen, korkuyorum!” diyebildim. Eniştem boynumdan öperek,
“Şşştt sakin ol, sadece sakin ol… Seksi bir kadın olduğunu, beni istediğini düşün ve kendini bırak, her şey çabucak olsun bitsin. Çok hoşuna gidecek zaten, canını yakmayacağım hiç, merak etme!” diyerek güldü. Götümün yanaklarına tokatlar atmaya başladı,
“Off, bayıldım senin götüne… Lan oğlum, muhteşem götün var senin lan… Şu yuvarlak hatlarına bak hele… Taş gibisin namussuzum… Off, sabırsızlanıyorum bu götü sikmek için… Gel şöyle uzan yatağa yüz üstü, çabuk ol, acele et. Kalkma sakın, uzan ve beni bekle, tamam mı!” diyerek ses tonunu yükseltti.
“Hıhı, tamam!” diyerek yatağa yüz üstü uzanıp beklemeye başladım. Öylece bana sahip olmasını bekliyordum. Karşı koymuyordum, ki koyamazdım da zaten… Bağırsam kimse duymaz… Mücadele etsem erkek gücüyle baş edemem… Kaçmaya kalksam, üstümdeki kadın çamaşırlarıyla nereye?
“Madem bu iç çamaşırlarını da giydin, biraz fantezi yapalım seninle… Kadın olmak öyle kolay değil, ama bir kere yarağa alışınca kendi istiyor tüm kadınlar… Mesela ablan… Ablanı götten ilk siktiğimde ağlamış, fena bağırmıştı. Ama şimdi kocacığım kocacığım diye üstüme atlıyor, kucağımdan inmiyor.”
“Nasıl yani? Ablamı da böyle mi yaptın?” diyebildim şaşkınlıkla… Çok sevdiğim ablamı, masum güzel ablamı götünden sikişirken düşünmemiştim hiç…
“Evet canım, aynen… Şimdi seni de öyle yapacağım, ama seni üzmeyeceğim, merak etme… Çok acırsa söyle bana, seni zorlamayacağım, tamam mı?” diyerek güldü. Ben de kafa sallayarak,
“Tamam enişte!” dedim. Eniştem dolabın içindeki çekmeceyi açarak,
“Bak, burda neler var? Fantazi yapıp bunları giydin madem, biraz daha fantazi katalım işin içine… Bak şunlara, bak!” dedi.
Kafamı çevirip baktığımda kırmızı peluş tüylü kelepçeler, kırbaç gibi bir şey, daha ismini bilmediğim birçok obje vardı çekmecede… Tedirgin olmaya başlamıştım iyice… Beni bağlayıp kırbaçlayacak mıydı bu kaba adam? İyice korkmaya başladım.
Benim masum yüzlü ablamın neredeyse bir porno yıldızı kadar fantezileri varmış meğer… Çekmecede günlük kullanım için bulundurduğuna göre eniştemin zorlamasıyla olmuyordu mutlaka, kendisi de istiyordu bunları kullanmayı… Dehşet dolu bakışlarımdan neler hissettiğimi anladı hemen,
“Korkma yavrum, bu gece sadece bunu kullanacağım!” deyip gülümsedi ve kelepçeyi çıkarıp şıngırdatarak bana doğru salladı.
“Enişte ne yapacaksın onunla?” desem de cevap vermedi. Arkama doğru gelerek belimden yatağa doğru bastırdı ve
“Şşşt, sus bakim, konuşma fazla… Ben ne dersem o olacak. Bu gece sadece dediklerimi yapacaksın, duydun mu beni?” diyerek bağırdı. Tamam dercesine kafamı sallayarak onayladım.
“Al şu yastığı koy altına, kaldır şu götünü güzelce yukarıya bakalım!” diyerek talimatlar veriyordu. Ben dediklerini uyguladıkça arkamda iç çekiyor,
“Offf muhteşemsin lan, ne göt varmış sende. Nasıl fark edemedim bu zamana kadar bu güzellikleri, canım kayınçom benim!” diyerek götümün yanaklarını avuçluyor, tokatlar atıyor, pis pis gülüyordu.
Eniştem İflahımı Kesti, resim №3
“Hah işte tam böyle, götün yukarıda kalsın. Çok uzadı bu iş artık… Bir an önce sikmek istiyorum seni… Sen de merak ediyorsundur acaba eniştemin yarağı nasıldır diye…”
“Enişte, lütfen…”
“Korkma, zaten öyle aşırı çok büyük değil benimki… Normalden bir tık uzun ve kalın sadece… Fazla canın yanmaz, hem sana ancak yeter!” diyerek kahkaha atınca iyice korku sarmış, şüpheye düşmüştüm. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi.
Tek bir hamlede kıçımdaki tanga külodu aşağıya sıyırdı. Bacaklarımın üzerindeydi artık… İki kolumdan tutarak bir hamlede arkaya doğru kollarımı çekti.
“Rahat bırak kollarını!” diye hırladı. Bir an o acıyla,
“Enişte ne yapıyorsun, dur, yavaş…” dedim. İki kolum da arkada, boynumdan beni yatağa doğru iyice gömdü ve bastırarak,
“Bağırma, sesini kes… Sadece işi biraz renklendiriyoruz, rahat dur!” diyerek kelepçeyi bileklerime tersten taktı.
İnanılır gibi değildi, böyle bir şeyi hiç beklemiyordum. Zaten kendimi ona sunmuştum o an, böyle yapması çok saçma gelmişti.
“Enişte dur, yalvarırım çöz şunu, ben böyle duramam, gözünü seveyim, ne olursun istediğin gibi yapalım herşeyi, ama ellerim arkada kalmasın!” diye yalvarıyorum.
O an kendime ben bile acımıştım. Hayal ettiğim kadınlığı tatmak bu değildi benim gözümde… Arkamdan boynuma gelerek,
“Şşşttt, tatlım benim, sakin ol, sen kendini bana güzelce bırak, kafanda kurduğun o fantaziyi, tatmak istediğin o yarrağı düşün. Eniştenin sana zevk verecek yarağını düşün ki, işimiz kısa sürsün ellerini çözeyim. Yoksa zorluk çıkardığın her vakit senin zararına olur, tamam mı? Kısa tutacağım söz veriyorum sana, ama kendini bana tamamen teslim et, herşey sende bitiyor!” deyince,
“Tamam bırakacağım!” diyebildim. Götüme bir tokat atarak arkamdan kalktı.
“Şuradan kayganlaştırıcıyı alalım bakalım, kayınçomun canını fazla acıtmayayım, sonra bir daha vermez!” diyerek gülmeye başladı. Kayganlaştırıcıyı deliğime sürmeye başladı. Sürerken de,
“Bu görmüş olduğun herşey ablanın üzerinde denendi, onaylandı. Bir kadın olarak ablan çok zevk aldı. Bakalım sen ablan kadar olabilecek misin, beni mutlu edebilecek misin görelim, tatlı oğlanım benim!” diyordu.
Sonra eline telefonunu aldı,
“Bu anı ölümsüzleştirelim!” diyerek hemen hızlıca birkaç fotoğraf çekip telefonu komodinin üzerine sabitledi. Resmen bizi videoya çekecekti.
“Enişte, hayırrr dur, olmaz, sil o resimleri, videoya da çekme!” dedim.
“Konuşma lan, kimse görmeyecek, aramızda kalacak herşey, söz veriyorum sana. Sadece elimde bir garanti olsun, beni bu götten mahrum bırakma bu işin devamında!” diyerek kaydı başlatıp hemen hızlıca arkama doğru geldi. Bacaklarımın üstüne oturdu.
“Enişte yalvarırım bak herşey kabul, ama kapat telefonu, lütfen!” desem de,
“Sesini kes ve benim olmaya odaklan tatlı oğlan. Gireceğim şimdi içine, o tatlı deliğinin tadına bakalım bakayım!” diyerek götümün üzerine uzandı.
Kafamı yatakta diğer tarafa çevirdim, yüzüm görünmesin bari videoda diye… Teni tenime değiyordu. Güzelce kendi sikine de kayganlaştırıcı sürdükten sonra sikinin kafası deliğimdeydi artık…
Eniştem İflahımı Kesti, resim №4
Hiç görmemiştim eniştemin sikini, küçük mü büyük mü bilmiyordum bile… Hata ettim, yattım bir yarrağın altına, ama geri dönüşü de yoktu. Sikinin kafasını hissediyordum, deliğime sürtmeye başlamıştı.
“Ohhh, daracık lan, birazdan ben bu deliği açacağım, bu göt benim olacak!” diyerek ileri geri sikinin kafasını sürtüyordu. Ve hiç beklenmedik bir anda sikinin kafasını daracık deliğimin içinde acıyla hissetmemle,
“Ahhhhh!” diye bağırarak altında kıvranmaya başlamam bir oldu. “Enişteee yalvarırım, ahhh, bırak!” diye inliyordum.
Sikinin kafası tek hamlede içimdeydi, ama aşırı acımıştı. Kafamdan sıkıca tutarak beni yatağa gömdü, iyice bastırdı,
“Şşştt sakin ol, kıpırdama, rahat dur, canını daha çok yakmak istemiyorum! Kafası girdi, kalanı daha kolay girer, uslu dur lütfen, kıpırdama! Bak, zorla da olsa bu saatten sonra gireceğim ben bu göte… O yüzden yırttırma bana deliğini! Kadınlığı tatmak istedin, tattırıyorum işte!” diyerek kulağıma doğru eğildi, ıslak diliyle yalamaya başladı. Boynumu, omzumu öpüyor, dudaklarını dilini ensemde gezdiriyordu.
“Bırak kendini canım… Bırak ki götün erkek görsün. Tatlım, offf, muhteşem götün var bebeğim. Ama çok bekletmeden devam etmem lazım, yoksa daha çok acır, bak kasma kendini… Şimdi yavaş yavaş başlıyorum, hepsini sokmayacağım sen alışana kadar, ama kasma, tamam m?” diye diye ensemde inliyordu zevkten…
Siki yavaşça kafasından itibaren içime kaymaya başlamıştı. Acıdan istemsizce kendimi kasıyordum.
“Enişteee dur, yalvarırım dur, ahhhh!” diye inliyordum altında çaresizce. Eniştem ise,
“İşte böyle bırak kendini erkeğine, sen benim kadınım olacaksın, bu yarrağı hep doyuracaksın, alış buna, ohhh, evet, bravo, işte böyle!” diyerek beni teselli ediyor, erkekliği yarısına kadar içimde, gidip geliyordu.
Kendimi kasmadan bırakmaya çalışıyordum, ama olmuyordu bir türlü… İlk olduğu içindi muhtemelen, ya da eniştem sert seviyordu, bilmiyorum. O an duyduğum acı beni kadınlık hissiyatından soğutmaya yetmişti. Artık bu yarrağı tamamen yiyecektim, öyle ya da böyle…
Eniştem omuzuma, boynuma öpücükler kondurarak beni sıkıca kavradı,
“Yeter lan artık… Sabrım kalmadı. Sevgilim benimmm!” diyerek bir anda yarrağını kökledi ve hızlanmaya başladı.
Kendimi kassam da yarrağının hepsi içimdeydi. Belli ki çok büyüktü siki, acıdan gözümden yaş geliyordu. Acıyla, inim inim inliyordum altında… Ama eniştem zevkten çığlıklar atıyor,
“Ohhhh, tatlı oğlan, sen benim oğlanımsın, bu göt benimmmm!” diye bağırarak götümde gidip geliyordu. Her gidiş gelişinde dibine kadar köklüyordu sikini… Şlap, şlap, şlap sesleri duyuyordum…
Artık dayanamadım acıdan, kafamı enişteme doğru çevirerek,
“Yalvarırım enistem. Erkeğim sensin benim… Ama boşal artık, sahibimsin, kocamsın, artık tamamen seninim, ama lütfen boşal, bitsin bu acı, herşeyimle seninim, bu göt senin, canım erkeğimmmm!” diye altında onu çıldırtıp boşaltmak için yalvarıyor, inliyordum. Tekrar kulağımı yalayarak boynumu sömürüyor,
“Aferin benim ipnemeee, işte böyle diyeceksin erkeğine! Parçalayacağım bu götünü senin, offff!” diyerek iki eliyle yandan götümün yanaklarını avuçlamış, hayvan gibi vücudu vücudumu eziyordu. Artık kıpırdayacak dermanım kalmamıştı…
Bir anda nefes alıp verişi hızlandı. Boynumu emerek çok hızlı bir biçimde götüme gidip gelerek dibine kadar köklüyordu. Birden dibine kadar bastırıp içimde kalakaldı ve,
“Ohhhhhh! Hisset erkekliğimi kadınım benim…Nasıl oluyormuş kadın olmak, içinde hisset, bu anı yaşa… En önemli an burası yavrumm!” diyerek kasıldı büün bedeniyle… Sonunda bir volkan gibi patladı, lavları içime akmaya başladı.
Eniştem İflahımı Kesti, resim №5
Sanki damarlarıma bir kan gelmiş, geziyorcasına içimde hissediyordum döllerinin her damlasına kadar… Deliğimde kalp atarcasına hissediyordum. Bu ana kadar acı duymuştum, ama bu içime akan döller mutlu sonmuş. Bu kadar acıya değdi mi bilmiyordum o an, ama içime volkan gibi patlaması çok hoşuma gitmişti.
Tekrar kafamı yatağa bastırarak boynuma doğru geldi.
“Hissettin mi erkeğinin döllerini? Artık şimdi tamamen bir prensessin. İlkin olmak çok güzeldi, acısa da öldürmez, müthiştin. Seni zorlamayacağım, bu gecelik bu kadar yeter!” diyerek yavaşça içimden yarrağını çekti.
Döllerinin götümden dışarıya aktığını hissettim. Müthişti bu anlar. Sikilmek ilk olarak kötüydü, ama o mutlu son için değermiş, onu anladım.
Götümün yanaklarını bir süre okşayarak iki yana ayırıp deliğimi seyretti. Sonra arkamdan birkaç saniyeliğine ayrıldı, telefonu kapattıktan sonra tekrar arkama gelerek bileklerimde bulunan kelepçeyi çözdü.
“Ohhh!” diye iç çekerek rahatlamıştım ve kendimi yüz üstü yatağa tamamen salmış, hareketsizce kalakalmıştım. Eniştem de yanıma uzanarak elini götüme atıp beni kendine çevirdi.
Yüz yüze gelmiştik, öylece masum masum bakıyordum enişteme. O ise götümü halen okşuyor, seviyor,
“Off, muhteşemdin, teşekkür ederim, beni gerçekten çok mutlu ettin. Tamam, kabul ediyorum, ilk olduğu için zor oldu, ama bundan sonrası zevkli olacak senin için. İyi ki işim iptal olmuş, iptal olmasaydı sana nasıl sahip olacaktım, güzel götlüm benim! Senin de istediğin oldu, benim de istediğim oldu, keyfim zevkim yerine geldi. Herşey karşılıklı. Bundan sonra benimsin, ben ne dersem o olacak, duydun mu?” dedi.
Kafamı sallayarak,
“Duydum!” diyebildim.
“Ben şimdi senin neyin oldum? Sen neyim oldun, söyle bakalım, sesin çıksın azıcık!” diye bağırdı. Gülümseyerek,
“İlkim oldun, erkeğim oldun, artık seninim, karın oldum, ama şu an hiç kendimde değilim, kusura bakma!” diyebildim. Enişten kahkahalar atıp,
“İşte böyle, bunu kabul etmen benim için yeterli zaten. Artık zorlamayacağım, biraz dinlen tatlı pamuk prensesim benim!” diyerek dudağımdan boynuma öpücükler kondurarak yanımdan kalktı ve sigara yaktı.
“Yordun lan beni, ama ablandan daha güzel götün varmış, çok tatlıydın altımda, kedi gibi miyavladın, muhteşemdin, seni nasıl daha önce keşfedememişim, yanarım yanarım ona yanarım!” diyerek kendi kendine konuşuyor, keyifle sigarasını içiyordu…
Sigarası bitince,
“Kalk hadi, beraber bir duşa girelim!” deyince,
“Çok yorgunum!” diyerek kalkmak istemedim. Ama eniştem,
“Herşey bitti, temiz temiz dinlen, hadi kalk!” diyerek götüme bir tokat atarak beni kaldırdı. “Düş bakalım erkeğinin önüne, kıvırta kıvırta yürü, o güzel götünün sallanışını bir göreyim!” diyerek aldı beni önüne. Belimden kavradı,
“Offf, muhteşem!” diye diye götüme tokatlar ata ata duşa götürdü beni. Hayvan herif rahat durur mu, suyun altında yapıştırdı beni duvara.
“Şu götün güzelliğine dayanamıyorum, son kez daha sikeceğim. Götünü bana doğru çıkart bakayım. Şimdi sadece sakin kal ve kendini bana tamamen bırak!” diyerek belime dolandı.
Şampuanladığı sikinin kafasını deliğime dayamıştı bile. Akan suyu benim önüme doğru çevirdi, arka tarafıma hiç su gelmiyordu. Götüme tokat yapıştırarak,
“Offf, bu göt benim!” diyerek deliğime yüklendi. Acı içerisinde banyoda çığlıklarımın yankılanması kulaklarımı tırmaladı.
“Bu yarrak senin lann, hepsini yiyeceksin, kölem yapacağım seni, ben ne dersem o olacak, rahat durrr!” diyerek belime dolanmış, beni kilitlemişti, kaçamıyordum hiç bir yere. Eniştem hiç oyalanmadan yeniden yüklenince sikinin tamamı içimdeydi…
Zaten kendimden geçmiştim, göt deliğim acıdan uyuşmuş gibi bir hissiyatı vardı. Acıyordu, ama aşırı değildi, ya da artık ben hissetmiyordum o acıyı. Eniştem ise zevk çığlıkları eşliğinde hiç durmaksızın yavaş yavaş zevkini ala ala içimde gidip gelmelere devam ederken, ben de önünde,
“Ahhh, ahhhh!” diye inim inim inliyordum. Arkamdan sıkıca sarılmış, omzuma yeniden öpücükler konduruyor, boynumu yalıyor, emiyor, öpüyordu. Mosmor olmuştu boynum. Eniştem resmen zevkten kendini kaybetmiş bir halde emiyordu boynumu…
Bir süre sonra deli gibi içimde hızlanarak gidip gelmelere başladı, aşırı hızlı bir şekilde gidip geliyordu. Banyoda suyun altında, şap, şap, şap götüme her vuruşunun sesleri yankılanıyordu ki, çok uzun gidemedi, kulağıma doğru gelerek sikini son kez dibine kadar sert bir şekilde bastırarak öylece kaldı. Kulağıma,
“Çabuk hemen diz çöküp ağzını aç… Götün döllerimin tadına baktı, biraz da ağzın baksın!” diyerek hızlıca beni kendine çevirip diz çöktürdü.
Bir yandan da beni yönlendiriyor, omzumdan tutuyor,
“Sakın kalkma, aç ağzını, geliyorum!” diyerek patlamaya hazır olan sikini ağzıma dayadı.
İlk defa ağzımda bir yarrak vardı ve çok büyüktü, sığmıyordu ağzıma. Sikilmeyi hayal etmiştim, ama bu kadarını düşünmemiştim bile, fazlasını yaşıyordum şimdi…
“Dişlerini değdirme!” diyor, kafamdan tutmuş yarrağını ağzıma boğazıma kadar sokuyordu ki, boğazımda yarrağı öylece kaldı.
Resmen yarağının başı boğazıma değiyordu, soluk borusuna kadar gelmişti. Hani insan böyle tıkanır da nefes alamaz ya, o hissi yaşamıştım.
Eniştemin bacaklarına vurmaya başladım. Gözlerimden yaşlar geliyordu nefessizlikten… Derken değişik seslerle boğazıma döllerini fışkırtmaya başladı. Saçımdan tutmuş, kafamı bir hamlede geri çekerek,
“Aç ağzını kocaman bakiim, al nefesini… Ama bu yarrağı sakın dudaklarının arasından ayırma. Burada kalacak yarak… Daha bitmedi, akıyor devamı… Her zerresini yutacaksın, bu döllerin bir damlası bile ziyan olmayacak!” diyor, kafamı okşuyor, “Offff, ohhhhhh!” diye inliyordu hayvan gibi…
Artık ağzım öyle bir dolmuştu ki, dudaklarımın arasından döllerinin taştığını hissediyordum.
“Aferin benim oğlanıma. Aferin benim güzelime. Bravo sana. Ablanın yaşatamadığı bütün zevkleri yaşattın eniştene, müthişsin. Kocanın döllerini yut, hiç bir damlasını ziyan etme, boşa akmasın. Yala kafasını, son kalanları em, aferin!” diyor, kafamı bastırıyordu…
Dölleri bitmiş olacak ki, artık kafamı bıraktı ve
“Ohhhhh!” diye bir iç çekti. “Muhteşemdin yine. Seni sabaha kadar sikebilirdim, normalde o potansiyel vardı bende. Ama sen beni bitirdin be oğlum, yordun beni bu gece!” diyerek güldü.
Ağzım yüzüm dudaklarım döl içinde,
“Yalvarırım, artık yeter enişte. Erkeğim oldun işte. Her zaman seninim. Ama lütfen, bu gece yeter. Lütfen dinlenelim, öldüm bittim, kocacığım!” diye yalvardım. Kocacığım deyişim hoşuna gitmiş olacak ki,
“Yaaa sen nesin be oğlum? Şerefsizim kaç senelik evliyim, ablan bana böyle iltifatlar etmiyor. İşi bitince kaçıyor gidiyor. Ama sen bambaşkaymışsın be… Aklımın ucundan geçmezdi seninle şu anları yaşayacağım. Ama çok iyiymişsin be, aferin sana… İşte bana her zaman böyle davran… Çünkü senin sahibin de, ilk erkeğin de benim! Tamam hadi kalk!” diyerek ellerimden tuttu ve ayağa kalktım.
Bu sefer yüzüm ona dönük, elleri belimden götüme gelmiş, okşamaya devam ederek boynuma yumuldu. Öylece sarıldı kaldı suyun altında…
“Çok tatlıydın benim tatlı yavru kuşum… Bundan sonra kocanın yarrağını hep yiyeceksin, hiç mahrum kalmayacaksın bu yarraktan… Bu nasıl bir fiziktir be… Yanlış doğmuşsun be oğlum, bir kadından tek eksiğin öndeki deliğin… Teşekkür ederim sana her şey için!” diyerek boynumdan kafasını kaldırdı.
“Bak benim gözlerime. Biraz canını yaktım, biraz argo ve küfürlü konuştum seni sikerken… Ama kusuruma bakma, olur mu? Çok tatlısın ve kendimi kaybettim zevkten!” dedi.
“Farkındayım kocacığım, ama bittim ben. Artık bırakalım, ayakta duracak halim kalmadı!” diyebildim. Göz göze geldiğimde utancımdan kıpkırmızı olmuştum.
“Harikaydın! Tek kelimeyle harikasın!” diyerek dudağıma yapıştı ve dudaklarımdan öpmeye başladı. Artık bıraksın diye iki elimle yanaklarını avuçlarımın arasına alıp, “Immmhhhh!” diye inleyerek, kendi isteğimle dudaklarından öpmeye başladım.
Dudak dudağaydık artık… Belki de ilk başta yapacağımız şeyi en son yapmıştık. Ama erkeğimin dudaklarını dudaklarımda hissetmek o an müthiş bir haz vermişti bana… Biraz öpüştükten sonra dudaklarımdan ayrıldı,
“Ya sen nesin bee? İşte bana böyle gel, canım benim… Bu sana kadınlığı ilk tattırdığım gündü. Bundan sonra sevişmeyi kendin isteyeceksin. Kendi ayaklarınla geleceksin bana… Daha sana ne pozisyonlar, ne zevkler yaşatacağım, bak gör!” diyerek dudaklarımdan bir öpücük daha aldı ve beni bıraktı. Kendini güzelce köpükleyip yıkadıktan sonra,
“Bekliyorum seni yatağımda. Bak burada havlu bornoz falan var, sen de güzelce yıkan gel!” diyerek duştan çıktı.
Ne yaşamıştım ben, bu neydi şimdi? Suyun altında üç beş dakika donup kalmıştım resmen. Değişik hisler, değişik duygular içindeydim. Bir yandan da utanç verici bir şeydi, ama o an artık geçmişti. Daha cok doygunluk, mutluluk, huzur…
Ben kendim istemiştim bunu. Bir kadın gibi olmayı kendim seçmiş, kadınlığa özenmiştim. Bir müddet sonra kendime geldim, güzelce yıkanıp ablamın bornuzunu üstüme giyerek duştan çıktım.
Az önce beni siken eniştem yatağa çırılçıplak uzanmış, sigarasını yakmış, keyifle beni izliyor, gülümsüyordu. Kurulandıktan sonra kendi boxerimi giyecekken,
“Saçmalama, gel buraya, al şunu!” diyerek ablamın geceliklerinden birini verdi. Gecelik dediğim de giyeni çıplak gibi gösteren minicik transparan bir şey…
“Giy şunu, yat yanıma, o götünün arasında uyuyacak benim bu canavar!” dedi.
Giydim, yanına yavaşça uzandım. Yüzüm ona dönüktü.
“Dönsene lan arkanı, yüzünü ne yapacağım ben senin, benim için önemli olan bu götün!” diyerek bağırdı.
İşi bitmişti tabii artık. Ama açıkcası böyle bir tepki beklemiyordum. Yavaşça arkamı döndüğümde götüme sert bir tokat yedim.
“Ahhh, canım acıdı!” diyebildim.
Az önce hayvan gibi olan yarrağı küçücük kalmış, tekrar götümün yanakları arasındaydı. Ama benim götü görünce bir müddet sonra yarrağı yine kalktı, kocaman oldu. Gözlerimi kapattım artık, uyku moduna geçmiştim.
Eniştem de arkamdan sarılmış, götümün yanaklarını okşayarak, omzumdan boynuma öpüyordu ki, bende sonrası yok, uyuyakalmışım…
Sabah dudaklarıma sürtünen hayvan gibi kalkık yarağıyla uyandım. Hemen ağzıma verdi tabii. Ablam gelene kadar beni rahat bırakmadı, o birkaç gün boyunca pozisyondan pozisyona soktu, iflahım kesilene kadar sikti beni.
Ve bu daha başlangıçtı…
Ablamın yokluğunda eniştemle yaşadıklarım istediğim veya düşündüğüm tarzda bir ilişki değildi.
O yüzden ablam geldikten sonra enişteme soğuk davrandım, telefonlarına bakmadım. Kaç kere aradı, mesajlar attı, dönüş yapmadım. Ablam beni her aradığında işimi bahane edip evlerine dahi gitmedim., Çünkü çok kötü, vahşi, aşağılandığım bir deneyim olmuştu benim için…
Ama ben rahat durur muyum? Sikilişimin üzerinden daha iki hafta geçmeden başlamıştım yine ayna karşısında kendimi erkeklerin kollarında hayal etmeye…
Üstelik bakir değildim artık… Yakışıklı eniştem götümün bekaretini gidermiş, o zevkin tadını almıştım bir kere… Eskisi gibi neler yaşandığını bilmediğim soyut bir şeyler değil, gerçek bir seks hayal ediyordum.
Aranıyordum açıkçası. Ama kimseye güvenemezdim de… O kadar girişken ve sosyal biri de değildim. Yeni maceralar yaşamak istiyordum açıkçası… Ama kimseye gidip bu durumumu anlatabilecek, önüme gelen erkekle sevişmek isteyecek, seks yapacak bir yapıda değildim.
Günlerim ister istemez sürekli eniştemle yaşadığımız o anları, beni acımasızca siktiği ve zevk aldığı sahneleri tekrar tekrar düşünerek geçiyordu.
Bizim evdekiler memlekete gitmişti. Eniştemin de evinde kimsenin olmadığını biliyordum. Döndüm dolaştım, arandığım yollar yine enişteme çıktı. Bir akşam dayanamadım, heyecandan ellerim titreyerek enişteme yazdım,
“Müsait olduğun zaman beni arar mısın enişte?” Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Nasıl karşılayacak, bana nasıl davranacaktı acaba? Lanet olsun, keşke hiç aramasaydım diye düşünmeye başladım. Ama mesajımın üzerinden çok geçmeden telefondaydı,
“Canım benim, enişteni mi özledin yoksa? Sen beni arar mıydın?” diye sordu.
Sıcak bir karşılamaydı, beklediğim kadar kötü değildi sanki… Heyecandan sesim titriyordu sanki ilk kez olacakmış gibi…
“Aradım işte enişte..!” diyebildim, konuşamıyordum, zaten ne diyeceğimi de bilmiyordum, utanıyordum.
“Tamam tamam anlaşıldı. Sana söylemiştim değil mi? Siktiğim her kadın gibi, sen de yarrağımı özlemişsin! Bu sefer çok daha iyi ve güzel olur her şey… Daha zevkli geçer. Neredesin söyle, hemen seni almaya geliyorum!”
“Evdeyim enişte..!” diyebildim.
“Bakıyorum o geceki gibi kocacım demiyorsun bana. Ama beni araman da yeter. Tamam, hazırlan beş dakikaya oradayım. Bize geçeriz, seninle şu ilkini yaşadığın anıların daha güzelini yaşarız. Geliyorum!” diyerek telefonu kapattı.
Kalbim heyecandan küt küt atıyordu, yine içimi bir telaş, bir korku sarmaya başlamıştı. Çok geçmedi telefon bir kez daha çaldı, anlamıştım geldiğini, açmadım telefonu, evden çıktım. Yürümedim, koşturdum adeta, arabasının kapısını açıp kendimi yanına attım. Artık yüzü gülüyordu eniştemin,
“Ulan senin için ortamı bıraktım, bastım geldim. Kayınço rahatsızlanmış diye yalan söyledim arkadaşlara… Ama pek yalan da sayılmaz. Seni iyi edecek enişten… Seninle geçireceğim gece her şeye değer.”
“Enişte… Ben…” Ne diyeceğimi bilemiyordum.
“Ablan da yok, seninkiler de yok… Sen de bu günü değerlendireyim, kendimi eniştemin, kocamın kucağına bırakayım dedin değil mi?” dedi. Sonra,
“Şaka yapıyorum canım, kızmıyorsun değil mi?” dedi. Ben de,
“Yok problem değil!” diyebildim.
“Problem olsa da sıkıntı yok, çözeriz. Canım benim, bizim işimiz problem çözmek… Az çok enişteni tanımışsındır!” deyip güldü.
Çıt ses çıkarmıyordum, biliyorum pislikti çünkü, nerde pis iş var eniştem oradan çıkar, öyle birisi… Ama niye ikinci kez kendi isteğimle kendimi bu pisliğe vermeye kalkıştım, bunu ben de bilmiyordum. Çaresiz kaldığım için mi, yoksa gerçekten onu mu istiyordum, bilmiyor, düşünemiyordum. Az sonra evlerinin önüne gelmiştik.
“Düş bakalım önüme tatlım, utanma!” diyerek evin kapısını açtı. İçeriye girer girmez beni hemen duvara yaslayarak boğazıma yapışmıştı bile. Kapıyı kapattı ve kulağıma eğilerek,
“Bir insan hatayı bir kez yapar. Sen hata yapmıyorsun, demek ki benim kollarımda olmaktan zevk alıyorsun!” diyerek elini boğazımdan çekip götüme doğru indirdi.
Götümü elleyerek mıncıklarken,
“Sana açık konuşayım canım… Madem buraya kadar ikinci kez geldin, zevk al, zevk ver tamam mı? Sen kendini bana bırak, tamamıyla benim ol… Beni hisset, hisset ki sen de zevk al… Beni sahiplen ki sen de zevk al.”
“Enişte, ne olur, canım yakma…” diyebildim. Kaba etlerimi sıkıp buran pençeleri hem acı veriyor, hem de kendimi bir garip hissetmeme neden oluyordu.
“Alış artık canım… Ben bazen sert davranırım, bazen tokat atarım, bazen de küfür ederim. Ablan da çok iyi bilir bunu, öğrendi artık, daha çok zevk alır böyle yapınca… Ne yapayım, benim seks yaparken tarzım bu, kendimi kaybediyorum. O yüzden şimdiden kusura bakma, tamam mı?” diyerek bir anda arkamı kendisine doğru çevirdi.
Pantolonunun içinde kalkmış yarağı götüme değiyordu artık… Belimden kavramış, beni kendine çekerek boynuma yumulmuştu. Kulağıma doğru gelerek,
“Geç bakalım yatak odamıza… Ablanın içinden geçtiğim odaya geç. Artık senin de yatak odan orası… İlk nasıl başladıysak öyle devam edelim, hazırlan benim için!” diyerek beni bıraktı. Yatak odasının yolunu tuttuk. Odaya girince,
“Sen ablanın kıyafetlerinin yerlerini benden daha iyi biliyorsun zaten… Hadi hazırlan hemen… Seni altıma almak için sabırsızlanıyorum!” dedi.
Hemen soyunup ablamın o kırmızı fantazi külodunu ve geceliğini giydim. Eniştem de soyunup yatağa uzanmış, kazık gibi olmuş yarağını sıvazlayarak bekliyordu. Bense götümü ona dönerek tuvalet aynasına eğilmiş, nispet yapar gibi rujumu sürüyordum. Götümü ona doğru çıkartmıştım ki dayanamadı, yataktan bir anda fırladı ve
“Offf, sen nesin be yavrummm, ateş ediyorsun, ateş!” diyerek boynuma yumuldu. O kocaman yarağı daha da büyümüş götümün yanakları arasında gezinmeye başlamıştı. Boynumu öpüyordu. Nefesini kulağımda, boynumda hissediyordum.
“Özür dilerim tatlım seninle uzun uzun sevişmek isterdim, ama şu an çok kötü azdım. İlk postayı atmam lazım sana, ondan sonrasına bakacağız artık… Hadi, geç şuraya erkeğinin altına uzan bakalım!” diyerek götüme tokatlar atarak beni yatağa fırlattı.
Hayvanlığına başlamıştı yine. Altımdaki fantazi külodu yırttı attı hayvan. Beni yatağa yüz üstü yapıştırdı,
“Parçalayacağım seni, bu götü parçalayacağım bu gece!” diyerek hemen kayganlaştırıcıyı eline aldı. Yarağına ve deliğime güzelce sürdükten sonra parmaklarıyla deliğimle oynamaya başladı. O oynadıkça ben kısa kısa inliyor, kendimi kasıyordum.
“Kendini ne kadar çok kasarsan o kadar canın acır yavrum… O yüzden kasma bak, rahat bırak… Acıyacak tabi, ne yalan söyleyeyim… Son siktiğim günden sonra arayı açmadan gelseydin erkeğine, hiç şu anda bu acıyı çekmeyecektin. Ama şimdi dişini sıkacaksın biraz, kusura bakma yani. Ama rahat bırakırsan herşey daha güzel olacak, senin için de, benim için de. Özellikle senin için, benim hoşuma gider kasman, zaten daracık deliğin var, kasınca daha çok daralıyor!” diyerek güldü. Ve artık arkamdaydı.
“Evet erkeğinin yarrağı senin daracık deliğinde… Ver ellerini arkaya, çıkar götünü iyice dışarıya… Off… Yerim götünü senin… Issırırım… Şimdi ayır götünün yanaklarını, erkeğine yardımcı ol bakalım, hadi!” deyince kendi ellerimle deliğimi önüne sundum.
Yarağının kafası deliğimdeydi artık ve çok geçmeden içime bastırdı. Löp diye kafası içime kayıvermişti ki, ahh, gel bir de bana sor. Altında o acıyla, götümün yanma hissiyle bağırıyordum,
“Ahhhh!” diye. Yarağının kafası içimde hafifçe git gel yapmaları başlamış, üstüme tamamen uzanmış, zevkten boynumda hırıldıyordu.
“Şşşt sakin ol… Dur bakayım şöyle… Ooff, muhteşemsin canım… Bu yarrağın hepsini alacaksın şimdi… Yarrağa doyuracağım senin bu götünü!” diyor, iç çekiyordu üstümde… O an nasıl diyebildimse,
“Dudaklarımı öp sonra devam et eniştem, yalvarırım sana!” diyebildim.
O dakikaya kadar çok konuşmamıştım, ama istiyordum. Sertliği de çok hoşuma gitmeye başlamıştı. Böyle söylemem hoşuna gitmiş olacak ki,
“Offff, ulan bana böyle gel işte… Sana en kral erkekliği tattıracağım, ikinci karım yapacağım seni!” diyerek saçlarıma yapıştı, boynumu kendine doğru çekerek dudaklarıma yapıştı.
Nasıl öpüyordum eniştemin dudaklarından, ben ben değildim, kendimi aşmıştım. Artık yarrağının nerdeyse tamamıyla git gel yapıyordu. Dudak dudağa altında acıdan ağlasam da dişimi sıkıyordum. Dudak dudağa olmamız beni rahatlatıyordu…
Eniştem İflahımı Kesti (2), resim №2
Birkaç dakika beni o şekilde siktikten sonra bir boğürmeyle birlikte götüme kökleyip kaldı. Kulağımın dibinde, saçımdan tutmuş, nefesi boynumda,
“Ohhh, kadınmm, muhteşemsin!” diyerek içime boşalıyordu. Boşalması bitince içimde öylece kalakalmıştı. Yine nasıl diyebildimse, içimdeki duyguları söyledim kendisine,
“Bu kadarcık mıydı? Tam kendimi tamamen bırakmıştım, çok erken oldu sanki enişte… Geçen sefer boşalmak bilmiyordun, nefes nefese kalmıştım altında erkeğim!” diyebildim. Eniştem gülerek,
“Ulan alışmış kudurmuştan beterdir diye boşuna demiyorlarmış. Sendeki bu daracık göte ne yapsın bu yarrak, dayanamadı, bak hemen geldi. Ama merak etme, bitmedi, biraz daha devam edeceğim!” diyerek içimi dölleyen yarrağını tekrar içimde ileri geri oynatmaya başladı. Saçımdan asılıp beni geriye doğru çekerek,
“Devam ediyoruz aşkımm, seni her türlü pozisyonda sikeceğim, sen merak etme, kendi ayaklarınla geldin, hakkını vereceğim sana!” dedi. Saçımın ve götümün acısıyla, “Ahhh!” diye inliyordum altında…
“Şimdi içinden çıkıyorum, hemen hızlıca köpek pozisyonu alıyorsun ve götünü çıkarıyorsun!” deyince,
“O ne demek?” dedim. Eniştem gülerek,
“Dört ayak üzerinde duruyormuşsun gibi düşün. Diz çök, ellerini yatağa koy ve böyle kal!” diyerek beni yönlendirdi. Sonra kafamı iyice yatağa bastırarak,
“İşte böyle götünü çıkartacaksın bana, ben de geçireceğim yarrağımı bu göte!” diyerek kahkahalar eşliğinde içime birden tamamıyla girdi. O acıyla kafamı yataktan kaldırdım ve
“Ahhhhh!” diye çığlık attım ki, götümün yanağına tokat geldi. Saçımdan asılıp kafamı yatağa bastırarak,
“Kalkma lan amına koduğumun… Az önce bu kadarcık mıydı diyordun, noldu? Götüne koduğumun oğlu seni!” diyerek şlap şlap sesler eşliğinde sikiyordu.
Bense acılar içindeydim, ne yalan söyleyeyim bu pozisyonda çok zorlanıyordum. Götümün yanaklarına tokatlar atıyor,
“Benimsin lan, bu göt benim, benimmm!” diye diye dibine kadar köklüyordu. En son saçımdan tekrar tutarak,
“Az önce konuşuyordun, noldu lan sesin çıkmıyor hiç, konuşsana götüne koduğumun!” diyerek sikmeye devam ediyordu. Normali geçtim, sertin de serti sikiyordu… Birden boynumdan iki eliyle kavrayıp,
“Otur lan yarrağımın üstüne!” diyerek kendini sırt üstü yatağa bıraktı. İçimden çıkarmadan kucağına oturdum. Eniştem altımda ileri geri oynuyor, arkamdan götümün yanaklarına tokatları yapıştırıyordu. Bir süre sonra götüme sert bir tokatla,
“Kalk çabuk!” diyerek beni yan döndürdü, kendisi de yatağın baş ucuna geçerek sağ ayağımı sol ayağımın üstüne atarak yan pozisyonda tekrar götüme kökledi ve öyle sikmeye devam etti.
İniltiler eşliğinde muhteşem bir gece geçiriyordum. İlk defa bu zevki yaşıyordum. İstekli olmak çok önemliymiş, bunu anlamıştım. Ne istediğini bilmen gerekiyordu. Ben de istediğimi almıştım. İçimde gidip geliyordu, belimden kavramıştı. Yine çok geçmedi,
“Yat sırt üstü!” komutuyla bacaklarımı havaya kaldırarak deliğime tükürük attı ve tekrar içime kökledi. Deliğim sanki yalama olmuştu, sadece girerken hafif bir acı hissediyordum, o kadar. O ilk içime girişle acıyordu, sonrası yoktu. Çılgına dönmüştüm zevkten…
Eniştem ilkini erken boşalınca ikincisini boşalmak bilmiyordu. Artık iyice bacağımı kaldırmış, üstüme çıkmış, dibine kadar köklüyordu yarağını. Sikerken de,
“Offf, ohhhh, ohhh!” diye inim inim inliyor, “Ulan beni bitirdin, sen bitmedin! Nasıl isteyerek geldin bana bugün böyle, offff!” diye mırıldanıyordu.
Her kökleyişinde şlap şlap sesleri çıkarken ben de eniştemin saçlarını okşuyor,
“Kocam benim, sen muhteşem bir erkeksin, içimden geçtin benim, dağıttın beni, çok zevk alıyorum, ne olursun devam et, yalvarırım, offff, ahhhh!” diye inlemeler eşliğinde kendimden geçecek dereceye geliyordum.
İşte şimdi sikilmekten zevk alıyordum. Demek ki o an kendimi tamamen zevk almaya odaklamam gerekiyormuş. Ne küfürleri zoruma gidiyordu, ne götüme yapıştırdığı tokatlar. Kısacası muhteşem bir şeydi sikilmek… Enişteme,
“Kucağına geçmek istiyorum, öyle bitirelim, sırt üstü yatar mısın lütfen?” deyip iç çektim. Eniştem gülerek,
“Zevkle, benim tatlı kadınımm!” diyerek yatağa uzandı. “Gel bakalım çabuk!” diyerek yüzüm ona dönük kucağına aldı, deliğimi ayarladı. Yarağı löp diye girdi, yeniden içimdeydi.
En çok düşlediğim pozisyonlardan bir tanesiydi bu. Hep bunu yaşamak, bir erkeğin kucağında olmak istiyordum. Eniştem beni sıkıca kavramış, şlap slap sesler eşliğinde alttan kökleye kökleye sikiyordu ve çok hoşuma gidiyordu, muhteşemdi…
Ve sonunda hiç beklemediğim bir şey oldu. Eniştemin yarağı götüme girip çıkarken öylesine korkunç bir zevk alıyordum ki, kasılmaya başladım. Erkeğimin her kökleyişinde önümde sallanıp duran yarı sert pipimden menilerim akmaya başladı. Eniştemin kaslı karnında beyaz izler bırakarak yatağa süzülmeye başladı.
“Çok mu zevk aldın kadınım?” dedi gülerek… “Amcığın sulandı bakıyorum.” diyerek alttan yarağını vurdurmaya devam etti.
Ben de onun dudağına yapışarak omuzlarını, güçlü kollarını okşuyor,
“Erkeğimmm, off, muhteşemsin!” diyerek onu çıldırtıyordum ki, artık dayanamadı.
Sert bir köklemeyle boynumdan saçlarıma sıkıca sarmalayarak öylece kalakaldı. Yeniden dölleri içime fışkırıyordu. Ne yalan söyleyim ben de bitmiştim. Müthiş bir zevk yaşamıştım,
“Çok iyiydin kocacığımmm, muhteşemdin!” diyerek boynundan omuzlarına öpücükler konduruyordum.
O ise içimde kalakalmış, iniltiler eşliğinde son damla döllerini içime akıtıyordu.
Az sonra dölleri deliğimden süzülerek içimdeki yarağının kenarlarından akmaya başlamıştı bile. Muhteşem bir zevk yaşamıştım. Eniştem,
“Bitirdin lan beni… Kalk üstümden benim tatlı azgınım!” dedi.
Yavaşça üzerinden kalktım. Yarrağı deliğimden süzülerek akan dölleriyle birlikte içimden çıktı. Ben de bitkin bir şekilde eniştemin yanına uzandım kaldım.
İkimiz de biraz soluklanıp dinlenince ben dayanamadım elimi eniştemin inik yarağına atıp okşamaya başladım. Eniştem,
“Rahat dur ulan götüne koduğumun… Pilimi bitirdin lan!” dedi. Ama ben yarağıyla oynamaya devam ederek eğildim, başına bir öpücük kondurdum, dilimin ucuyla sikinin deliğini yaladım,
“Bu kadarcık mıydı? Ben daha doymadım kocacığım… Ben sabaha kadar sikilmek istiyorum!” dedim. Eniştem ters ters bakarak,
“Ulan götveren… Attırma tepemin tasını… Bırak, biraz dinleneyim. Senin böyle doyumsuz bir yarak meraklısı olduğunu bilseydim bu gece bizim tayfaya da haber verirdim.”
“Neden vermedin ki…?” dedim gülümseyerek… “Onlar da gelip sikerlerdi beni… Sekse doyururlardı.”
“Şimdi de haber veririm, ama bu gece için ortamları var. Bir dahaki sefere görürsün sen gününü!”
“Onlar beni sikerken sen kıskanmaz mısın enişte? Ne de olsa kadının sayılırım.”
“Kıskanmam. Siksinler seni… Çok partiledik onlarla… Orospularla sabahlara kadar grup seks yaptık. Sen de azgın orospunun teki olduğuna göre… Bırakırım, doyursunlar seni iyice… Tabi ben de sikerim seni, bırakır mıyım?”
“Senin kadar güzel sevişmezler bence enişte, sen harikasın.” diyerek uzandım dudaklarını öpücüklere boğdum. Kendini zor kurtardı benden,
“Mmm… Teşekkürler bebeğim. Ama onlar hayvanın teki…”
“Aaa… Nasıl hayvan? Ne yapıyorlar ki enişte?”
“Bebeğim… Onlar sevişmezler, öpüşmezler. Saatlerce, dibine kadar sikerler seni, boşalırlar. Döl manyağı yaparlar seni… Her deliğine akıtırlar. Hele birinde kol gibi zenci yarağı var ki, düşman başına… Seninle işleri bittiğinde işemeye sürünerek gidersin artık!” dedi sert bir ses tonuyla…
Korkmuştum, hemen elimi yarağından çektim. Birden fazla erkekle bu kadar rahat olmayacaktım anlaşılan…
Ama yalan yok, korksam da, bir dahaki sefere eniştemin beni arkadaşlarıyla grup halinde siktiğini hayal etmeye başlamıştım bile 🙂
Uyuduktan sonra rüyamda gördüm bir de… Eniştem ve onun gibi koca yaraklı, hayvan gibi erkeklerin arasındayım. Taş gibi siklerini her deliğime vermişler. Acımaksızın sikiyorlar beni… Biri ağzımda, biri götümde, ikisi ellerimde…
Sabaha kadar onlarla boğuştum rüyalarımda… Kucaktan kucağa gezdim. Her pozisyonda siktiler. Yatakta, ayakta, koltukta, banyoda suyun altında…
Sonunda yağmur gibi dölleri üstüme başıma her yerime yağdırırlarken çırpınarak açtım gözümü… Kuruyan dudaklarımı yaladım.
Sabah olmuştu. Eniştem yanımdaydı. Yatakta… Çırılçıplak… Yarı inmiş siki kasıklarında bileğim kalınlığında öylece yatıyordu.
Tam bir erkek…!
Sıradışı zevkler yaşamak isteyen Olgun Soft Çiftler ve Bayanlar davetinizi bekliyorum Antalyadayım ama davet ederseniz gelirim