Kocamın Azgın AkrabalarıGoogle Icon

İsmim Gülay, 24 yaşındayım. Kocam Emin 29 yaşında, bir şirkette çalışıyor. Şirketin ürettiği yöresel ürünleri Türkiye’nin her yerine pazarlamasını ve dağıtımını yapıyor. Farklı şehirlere gittiği zaman en erken üç gün sonra gelir.

Genelde İstanbul’a, İzmir’e ve Ankara’ya götürür ürünleri. Karadeniz tarafına gidince ise daha çok kalıyor. Yani anlayacağınız haftanın bir veya iki günü anca evde kalır, hangi günler olduğu da muamma. Ama kazancı çok iyi…

Kocamın yokluğunda ya ailemin yanına giderim, ya da kocamın akrabalarına. Kocamın samimi olduğum bir Sabahat halası ve de amcası Ahmet vardı. Halası Sabahat kocamdan üç yaş büyük, amcası Ahmet de iki yaş küçüktü.

Kocamın dedesi ikinci evliliğini genç bir kadınla yapmış ve bu kadından da çocukları olmuş. Bu yüzden halası ve amcası nerdeyse kocamla yaşıtlardı. Bunların ikisi de en küçükleriydi, kocamın daha beş halası ve dört amcası vardı.

Evimiz kendimize ait, maddi olarak rahat bir hayat sürüyoruz. Sadece kocamın haftada bir iki gün evde kalması benim hoşuma gitmiyordu. Tek tesellim, kocamın ailesi ve akrabaları samimi insanlardı ve yakınımızda oturuyorlardı. Onlarla takılırken zaman geçiyordu böylece…

Genellikle ya Ahmet amcası karısı Sevgi ile gelirdi, ya da Sabahat halası kocası Ali ile. Geç vakitlere kadar oturup çay kahve içer, sohbet ederdik. Bazen de ben onlara giderdim, akşamlardık. Geç olunca da beni evime kadar getirirlerdi.

Kocamın teyzesi ve teyze oğulları da yakınımızda otuyordu, onlarla da samimi idim. Daha çok akrabası vardı, ama yine de herkes gelmezdi bana, gelirlerse de ayda yılda bir nadiren gelirlerdi.

Kocam özellikle İstanbul’a gittiğinde dönüşte bana fantazi iç çamaşırları getirirdi. Seksi gecelikler, dantelli külotlar, özellikle arkası ipli tangalar falan. Ben de tanga sevmediğim için giymezdim ve bu yüzden benimle tartışırdı.

Birkaç kez tanga giymeyi denemiştim, tangaların ipli arkası götümün yarığına girdiği için rahatsız oluyordum. Kocam en son İstanbul’a giderken,

“Bu gelişimde porno film getireyim de birlikte izleyelim!” dedi. Ben tutucu bir çevrede yetiştiğim için porno izlemek çok ayıp, hatta günah olarak kabul edilen bir şeydi. O yüzden,

“Ben hayatımda porno izlemedim, asla da izlemem!” dedim. Kocam da,

“Zaten getirdiğim tangaları giymiyorsun, şimdi de porno izlemem diyorsun!” deyince yine tartıştık.

Kocamın İstanbul’a gittiği akşam Sabahat hala kocasıyla gelmişti. Çay demledim ve oturup içerken Sabahat hala,

“Ali hayatım, canım çekirdek istedi, bize marketten alabilir misin?” dedi. Ali enişte de,

“Alırım tabii!” dedi ve markete gitti. Sabahat hala benim düşünceli olduğumu anlamıştı.

“Moralin bozuk gibi Gülay, yaramaz bir durum mu var?” diye sordu. Ben de kocamla tanga giymem konusunda sürekli tartıştığımızı anlattım. O da bana akıl vermeye başladı, bir anda ayağa kalktı, eteğini kaldırdı,

“Bak, ben de tanga giyiyorum! Alıştığın zaman artık bırakamazsın. Birkaç gün dayan, alışırsın” dedi.

“Peki halacığım denerim. Ama sorun sadece tanga değil, benimle birlikte porno film izlemek istiyor!” dedim.

“Ah canım benim, bizim eve gel, bendeki filimleri dergileri göstereyim aklın gider! Benim kocam da öyle, hatta senin kocandan daha beter. Hele kardeşim Ahmet tam bir seks manyağı!” dedi. Ben şaşırmıştım,

“Ama böyle olduğunuz hiç belli olmuyor!” dedim.

“Dıştan bakmayacaksın canım, içimizde farklıyız. Yarın bana uğra, sana film vereyim tek başına izle, eminim beğeneceksin!” dedi. O sırada kocası geldi, konu kapandı. Epey bir çerez getirmişti. Geç vakte kadar oturduk. Kalkıp gideceklerinde, Sabahat hala,

“Yarın uğra, unutma!” dedi.

“Tamam halacığım, gelirim” dedim. Gittiler. Ben ortalığı toparladım, tam geceliğimi giymiştim, yatacaktım ki Sabahat hala telefon açtı,

“Kapıdayım, aç kapıyı, dayanamadım sana film getirdim!” dedi. Kapıdan verip gitti.

İki tane film getirmişti, birini koydum. Evde tek başıma olduğum halde utanarak izlemeye başladım. Film ilerledikçe önce tiksinti geldi. Çerezlere dalmıştım, ama ama yine de izlemeye devam ediyordum.

Sonradan ilginç bulmaya başladım filmin konusunu… Evin hanımları, beyleri, uşaklar, zenci şoförler, hizmetçiler… Kimin eli kimin cebinde belli değildi filmde… İçimde garip duygular, farklı şeyler hissediyordum. Amımın ıslandığını farkettim. Külotum dahi ıslanmıştı. Elimi külotun içine sokup amıma dokununca sularımın aktığını hissettim.

Hoşuma gitti, devam ettim, parmaklamaya başladım kendimi, daha çok zevk almaya başladım. Sanki musluktan akar gibi aktı amımın suları. Öylesine zevk dolu dakikalar yaşadım ve öyle bir rahatlama oldu ki vücudumda, anlatamam.

İzlemeye devam ediyordum. Beni azdıran şey filmde gördüğüm erkeklik organlarıydı. Farklı farklı erkeklerin farklı aletleri, kalını, uzunu, siyahı… Özellikle zenci penislerinin aşırı büyük olması amımın daha çok ıslanmasına sebep oluyordu.

Penis konusundan sonra, ayrıca dikkatimi çeken başka bir şey oldu. Kocam beni sikerken hemen birkaç dakikada boşalıp işini bitiriyor, ben ise orgazm olmaya yaklaşamıyordum bile… Oysa filmdeki sevişmeler nerdeyse yarım saatten fazla sürüyordu ve sikilen kadınlar bu sürede defalarca orgazm oluyordu.

Bir filmi bitirdim, öbürünü taktım. Bu seferkinin konusu farklıydı, bir kadını iki kişi sikiyordu. Aynı anda biri amından, biri götünden giriyordu. Bunları izlerken üç defa daha kendimi parmaklayarak orgazm oldum.

Demek ki Sabahat hala haklıydı, ben ot gibi yaşıyordum. O gece o kadar güzel rahatlamıştım ki, kafamı yastığa koyar koymaz uyumuşum.

Ertesi gün öğleden sonra filmleri alıp Sabahat halaya gittiğimde, Ahmet amcasının karısı Sevgi de oradaydı. Sanırım Sabahat hala benim durumumu Sevgi’ye anlatmış olmalıydı. Filmleri siyah poşete koymuştum, birşey demeden verdim.

Fakat Sevgi şeytanı anlamıştı poşette ne olduğunu, pis pis sırıtarak bana bakıyordu. Geçip oturduk, Sabahat hala,

“İzledin mi?” diye sordu. Önce çekindim ama iki kadın ısrar edince ben de anlattım. Sevinmiş gibiydi, Sevgi de gülümsüyordu. Sabahat hala,

“İşte bu kadar Gülay! Tangaları da birkaç gün giyersen tam alışırsın ve o zaman kocanla mutlu bir hayat yaşarsın. Yoksa inan bana evliliğiniz fazla sürmez. Yuvayı kadın ayakta tutar, ona göre!” dedi.

“Anladım halacığım, teşekkür ederim” dedim.

Bu sefer Sevgi başladı kocası Ahmet’i anlatmaya… Kocasının doyumsuz olduğunu ve her gece iki üç defa siktiğini, sadece adet günlerinde rahat bıraktığını söyledi. Sabahat hala,

“Gel Gülay, sana birşey göstereceğim!” dedi. Yatak odasına gittik. Çekmeceleri açtı ve “Bak!” dedi.

Çekmecelerde yüzlerce film vardı. Ayrıca çeşit çeşit porno dergiler. Ben şaşkın şaşkın bakarken bana iki tane film verdi,

“Bak bunlar çok güzel, al bu akşam da bunları seyret, sonra yenilerini veririm” dedi.

Akşam olmak üzereydi, ben izin isteyip kalktım, evime gittim. Filmleri izlemek için sabırsızlanıyordum. Daha yemek yemeden filmin birini koydum. Filmde bir kadın, iki zenci erkek ve bir beyaz erkek vardı. Zenciler kadını sikerken beyaz adam izliyordu.

Anladığım kadarıyla beyaz adam karısını siktiriyordu ve izlerken yarrağını eline almış sıvazlıyordu. Bana çok ilginç ve çok heyecanlı geldi. Dikkatle izlemeye başladım.

Zencilerin yarrakları çok büyük ve kalındı. Sikişme sahnesi bitene kadar ben iki defa orgazm olmuştum. Zenciler kadını siktikten ve ağzına boşaldıktan sonra başka bir sahne başladı. Pauseye basıp filmi durdurdum ve gidip birşeyler yedim. Sonra tekrar izlemeye devam ettim.

Bu sefer başka zenciler başka bir kadını sikiyordu. Demek bu filmde sadece zenciler vardı. Filmi sonuna kadar izleyip bitirdim, ama bitirene kadar üç defa daha orgazm oldum. Sonra güzel bir uyku çektim.

Ertesi gün öğleye doğru telefonun sesine uyandım. Sevgi beni arıyordu. Açtım telefonu.

“Ne yapıyorsun Gülay?” falan derken, bana gelmek istediğini söyledi.

“Tamam gel!” dedim. Az sonra geldi. Oturduk çay kahve içtik. Sohbete başladık. Sevgi konuyu bir yere getirmek istiyordu sanki. Filmden, seksten, yarraktan, sikişmekten konuşup, bana sorular soruyordu.

Sonunda kocamın yarrağının büyüklüğünü ve beni nasıl siktiğini, bir gecede kaç kere siktiğini, kaç dakika siktiğini falan sordu. Ben de anlatınca, gülerek,

“Sen benim kocamın altına yatsan seni haşat eder!” dedi.

“Hadi ya?” dedim.

“Evet Gülay, Ahmet fena sikiyor ve doyumsuzluğu cabası, izin versem sabaha kadar sikecek!” deyip anlatmaya başladı. O böyle ballandıra ballandıra anlatırken amımın ıslandığını hisettim,

“Sus kız ıslandım!” dedim.

“Gülay, sana birşey diyeceğim. Ama kızma ve yanlış anlama!”

“Söyle kız!” dedim. Sevgi gülümseyerek,

“Senin kocan sürekli başka şehirlerde… Kocan yokken amın yarak istiyordur…” dedi.

“Eee, ne demek istiyorsun? Normal değil mi bu? Yeni evliyiz.” dediğimde,

“Bak canım… Eğer canın çok sevişmek isterse benim kocamın altına yatabilirsin!” dedi. Ben bunu duyunca aptallaştım tabii,

“Kız sen ne diyorsun? İnanamıyorum sana, ciddi olamazsın!”

“Hem de çok ciddiyim. Zaten Ahmet sana bayılıyor, seni hiç olmazsa bir defa sikmek istiyor!”

“Peki sen nasıl izin veriyorsun kocanın bir başka kadını sikmek istemesine?”

“Aslında izin vermem, dışarıda orospunun birini siktiğini duyarsam gebertirim namussuzu… Ama böyle olursa… Sen yabancı değilsin. Hem ben de rahatlayacağım biraz!” dedi.

“Ya, Sevgi… Ne bileyim… Hiç böyle bir şey düşünmemiştim doğrusu…” Sevgi’nin ikna yeteneği vardı,

“Gülaycım, senin kocan sanki gittiği şehirlerde başka kadınları sikmiyor mu? Hiç düşünmedin mi, Karadeniz taraflarına gittiğinde neden daha uzun süre kalıyor diye? Karadeniz Rus orospu kaynıyor!”

Bir an düşündüm ve sanki Sevgi haklıydı. Ama ben hemen evet diyecek bir konumda değildim.

“Olmaz kızım… Sen tamam diyorsun da… Senin kocanla seviştiğim duyulursa kocam beni kesinlikle boşar!”

“Kızım, sen sevişmek diyorsun ya… Sadece seks yapacaksınız, nikah kıymayacaksınız. İşiniz bittiğinde olay da bitecek, herkesin kocası kendine… Hem bizden sır çıkmaz, kim bilecek ki? Kocan başka amları sikiyorsa, senin de başka yarakları yemek en doğal hakkın! Kendini parmaklamaktan kurtulursun işte!”

Söyledikleri mantıklı gelmişti, ama birşey demedim, sadece sustum. Benim susmamı kabullenmiş olduğum anlamında algıladı galiba, pis pis sırırttı. Bir süre oturduktan sonra kalkıp giderken akşam ne yapacağımı sordu.

“Bir şey yapmayacağım, evdeyim, televizyon izlerim!”

“Tamam, belki Ahmet’le çay içmeye geliriz!”

“İyi yaparsınız, zaten yalnızlıktan zaman geçmiyor!” dedim. Sevgi gittikten sonra (Bu kadının kesin bir planı var!) diye düşündüm, çünkü içten pazarlıklı bir kadındı.

Akşam olmuş ve vakit ilerlemişti. Ben yemeğimi yedim, çay demledim, üstümü de değiştirdim, nasıl olsa geç oldu, bu saatten sonra gelmezler diye düşündüm. Alışmak için kocamın bana aldığı beyaz dantelli tangayı giydim ve üstüme de şeffaf geceliğimi…

Öbür filmi koydum izlemeye başladım. Bu seferki filmde havuz başında grup seks vardı, herkes sikişiyordu, kadınları değiştirerek sikiyorlardı. İki zenci kadınla iki zenci erkek te vardı.

En çok hoşuma giden zencilerin sikişleriydi. Kadınların halinden çok iyi anlıyorlardı ve nasıl zevk vereceklerini biliyorlardı. Yavaş yavaş ve tadını çıkara çıkara pompalıyorlardı.

Ben filme dalmışken kapı çaldı. Ben ne giydiğimi unutmuşum, filmi pauseye basıp durdurdum ve gidip kapıya baktım. Sevgi beni görünce,

“Vay, Gülay kendini hazırlamış bile!” deyip güldü. Ahmet ise aval aval bana baktı, hiç bir şey demeden salona geçtiler. Ben hemen yatak odama geçip üstümü değiştirdim, eşofmanlarımı giydim.

Salona geçtiğimde gözüm televizyona takıldı, pauseye başmıştım ve zenci kadın yarak yalarkenki sahne televizyon ekranında donmuş bir şekilde duruyordu. Hemen kumadayı alıp kapattım, çok utanmıştım.

“Kusura bakmayın, artık gelmeyeceğinizi sanmıştım…” dedim. Sevgi bana pis pis gülümseyerek,

“Kız Gülay… Deminki kıyafetlerle çok seksi görünüyordun!” dedi. Ben de gülümseyip teşekkür ettim. Sevgi,

“Kız neden gidip giymiyorsun tekrar. Yabancı mıyız sanki?” dedi.

“Yabancı değilsiniz, ama Ahmet burada…” dedim. Sevgi,

“Olsun kız, onun da gözleri bayram eder! Hem zaten gördü göreceğini!” dedi.

“Olmaz kız, ayıp olur!” dedim. Sevgi, “Hadi hadi nazlanma, utanıyorsan salonun ışığını kapatır televizyonu açarız, loş ışıkta seni fazla göremez!” dedi.

O kadar çok ısrar etti ki, sonunda gidip eşofmanları çıkardım, tekrar seksi geceliği giydim. Utana sıkıla salona geçip hemen yerime oturdum, bacaklarımı birleştirdim, ellerimi de araya koydum.

Sütyen olmadığı için şeffaf geceliğimden memelerim görünüyordu zaten. Ahmet gözlerini benden alamıyordu. Sevgi,

“Utanma kız, rahat ol. Çay yaptın mı bari?” dedi.

“Evet, yapmıştım!” dedim, kalktım mutfağa gittim. Bardaklara çay doldurup salona götürdüm.

Gözüm Ahmet’in önüne kaydı, adam eşofmanla gelmişti ve sanırım altında külot yoktu, çünkü yarrağı sanki çadır kurmuş gibiydi, büyükçe bir yarrağı olduğu belliydi.

Çayları ikram ederken mecburen eğildim, Ahmet gözlerini memelerimden alamıyordu. Sevgi’nin çayını vermek için döndüğümde Sevgi orospusu anlamlı anlamlı gülümsüyordu. Demek ki beni kocasına siktirme konusunda kararlıydı. Yerime oturdum. Çaylarımızı içerken Sevgi,

“Deminki filmi aç da hep beraber izleyelim!” dedi. Ahmet de açmamı söyleyince kumandayı alıp televizyonu açtım, filmi devam ettirdim.

“Ooo… Grup seks mi izliyordun Gülay? Hem de zenciler de varmış. Bak bu güzel işte…”

Herkes filme odaklanmıştı. Ben arada sırada çaktırmadan Ahmet’in önüne bakıyordum, yarrağı sanki daha da büyümüş gibiydi, bir eliyle eşofman üstünden yarrağını okşuyordu. Bir süre sonra Sevgi,

“Ben lavaboya gideceğim!” diyerek kalkıp gidince, Ahmet de hemen yerinden kalkıp yanıma geldi.

Ben şaşırmış ne yapıyor diye bakarken, yarrağını çıkardı ve bana doğru uzattı. Şaşırıp kaldım. Tamam, televizyonda grup seks pornosu dönüyordu ama, böyle aletini çıkarıp direkt dalmak istemesi…

“Ne yapıyorsun Ahmet, Sevgi gelir şimdi!” dedim.

“Sevgi’nin amına koyayım, gelsin. Ben seni çok uzun zamandır arzuluyorum. Her yerine bayılıyorum, beni azdırıyorsun!” deyip yarrağını ağzıma yanaştırdı.

Ben kendimi geri çektim, ama ısrarla yanaşıp yarrağını dudaklarıma dokundurdu. Bir elini de memelerime attı ve okşamaya başladı.

Galiba kurtuluşum yoktu, hem zaten Sevgi de bunu istiyordu. Dudaklarımı araladım, hemen soktu ağzıma, ben de emmeye başladım. Yarrağı epey kalındı, damarları şişmişti. Ben yalarken Sevgi geldi.

Kocamın akrabası da olsa sonuçta yabancı bir erkeğin sikini yalıyordum ama… Karısının yanımıza gelmesiyle utandım biraz… Kendimi geriye çekmek istedim, Ahmet mani oldu.

“Yaptığın işe devam et bebeğim! Yarrağımı yalamaya devam et, sakın bırakayım deme…” Çekindiğimi gören Sevgi gülerek gaz verdi bana…

“Hah işte, aynen böyle… Bırak kendini, rahat ol kızım!” deyip karşımıza oturdu, bizi izlemeye başladı. Ahmet resmen ağzımı sikiyordu. Sanırım on dakika kadar sonra yarrağını ağzımdan çekti. Beni de sırt üstü yatırdı.

“Tangan bir harika bebeğim. Sana çok yakışmış ve seni olduğundan çok daha seksi gösteriyor. Hep böyle şeyler giymeni tavsiye ederim, kocan bayılır böyle şeylere!” dedi.

Tangamı kenara sıyırdı ve kıllı amımı yalamaya başladı. Öyle bir yalıyordu ki… Korkunç bir zevkle kıvranmaya başladım. Hele karısının da bizi izliyor olması daha çok tahrik etti beni anında orgazm olmaya başladım. Ahmet amımdan gelen her damla suyu da yalayıp yuttu. Fakat durmuyor, yalamaya devam ediyordu.

Ben inlemelerim yükselmesin ve sesim dışarı duyulmasın diye kendimi tutuyordum, ama nafile, elimde değildi. İnlemelerim kendiliğinden yükseliyordu. İnanılmaz zevk alıyordum. Çok geçmeden bir kez daha orgazm oldum…

Ahmet amımı yalamayı bıraktı, tangamı çıkarıp eline aldı, burnuna götürüp kokladıktan sonra yan tarafa bıraktı. Sonra yarrağını amıma önce sürttü, sonra sokmaya başladı.

Ben sanki ilk defa yarrak yiyordum. Acaip heyecanlı ve zevkliydi. Yarrağının tamamını soktuktan sonra pompalamaya başladı. Sevgi ise karşımızda oturduğu koltukta amını okşayarak biraz bizi, biraz filmi izliyordu.

Ahmet beni fena pompalıyordu, üstüme abanıyor, dilini ağzıma sokuyor ve dilimle dans ettiriyordu. Ben dilimi onun ağzına sokunca sanki koparacak gibi somuruyordu. Öpüşürken sadece belini yukarı aşağı oynatıp sikiyordu.

Ama ne sikişti bu böyle… O sikiyor, ben orgazm oluyordum. Sevgi’nin dediği gibi gerçekten dayanıklıydı, beni yarım saat gibi bir süre, değişik değişik pozisyonlarda sikti. Her girdiği pozisyonda beni orgazm etmişti. Sonunda o da gelmek üzereydi, birden kasıldı, yarrağını amımdan çıkardı ve ve göbeğimin üzerine boşaldı…

Kocamın birkaç dakikalık sikmesine sikme denilemezdi. Böylesine bir sikişi ilk defa yaşamıştım. Kalkıp duşumu aldım ve gelip oturdum. Benden sonra Ahmet gitti banyoya… Sevgi pis pis sırıtarak,

“Nasıldı Gülay?” dedi.

“Müthişti!” dedim.

“İyi o zaman, kocan yokken istediğinde Ahmet’i gönderirim sana!” dedi. Ben sadece gülümsedim. Az sonra Ahmet duştan çıkıp gelip oturdu. Sevgi ona da sordu,

“Gülay’ın amını beğendin mi kocacığım?” diye. Ahmet’in ağzı kulaklarına varıyordu,

“Evet, çok güzel amı var. Hele o şekilli bıraktığı kılları beni fena azdırıyor!” dedi. Birer kahve yapıp ikram ettim. Kahveden sonra kalkıp gideceklerdi. Sevgi bana,

“Kız canın daha çekiyorsa kalabiliriz, Ahmet seni tekrar siksin!” dedi.

“Bilmem ki!” diye bir laf ağzımdan çıkmasın mı! Sevgi sırıtarak,

“Tamam, biraz daha kalalım, sen fena azmışsın kızım!” dedi. Elimden tuttuğu gibi beni kaldırdı ve hep beraber yatak odama gittik.

Ahmet hemen tekrar soyunup yanıma oturdu, beni öpüp okşamaya başladı. Bu sefer şeffaf geceliğimi ve tangamı direkt çıkardı. Ben de yarrağını elime aldım, sıvazlamaya başladım.

Adamda ne yarrak varmış öyle, daha iki okşamayla hemen kazık gibi oldu! Her tarafımı öpüp okşadıktan sonra beni yine en az yarım saat kadar farklı pozisyonlarda sikti, orgazm üstüne orgazm yaşattı.

Beni öyle bir doyurdu ki, inanılmazdı. Sevgi’nin de yanımızda olup izlemesi ayrıca heyecan katmıştı.

Gittiklerinde vakit gece yarısını geçmişti. Duş falan almadan yattığım gibi mutlu bir şekilde uyudum

Ertesi gün sabahtan Sevgi aradı, “Çayı koy Gülay, poğaça, börek falan alıp sana kahvaltıya geliyorum!” dedi.

“Tamam, gel!” dedim, çayı koydum. Yarım saat sonra Sevgi geldi. Oturup kahvaltımızı yaptık. Salona geçip keyif çayı içerken dün gece yaşananlar hakkında konuştuk. Bana pişman olup olmadığımı sordu.

“Pişman değilim, aksine hayatımın en güzel sikişmesi oldu. Fakat tedirginim, ya kocamın haberi olursa?”

“Korkma, biraz dikkat edersen kimsenin haberi olmaz. Hem kocasını aldatan tek kadın sen değilsin!” dedi ve sırıtmaya başladı. O an jetonum düştü,

“Kız yoksa sen de mi?” dedim. Sevgi yine sırıtarak,

“Herhalde yani! Benimkisi am değil mi?” dedi.

“Kız anlat, kiminle?” dediğimde, yine sırıtarak,

“Kiminle değil, kimlerle!” dedi ve anlatmaya başladı. Kimlerle sikiştiğini duydukça küçük dilimi yutacaktım. Orospu Sevgi akraba olan erkeklerin nerdeyse tümüyle sikişmişti ve kocasının haberi yoktu bu durumdan.

“Kızım canın yarak isterse uzaklarda aramaya gerek yok!” diyerek, hem kocamın akrabalarından, hem de kendi akrabalarından sikiştiği azgın erkeklerin isimlerini tek tek saydı. Eğer onlarla sikişmek istersem diye tüyolar bile verdi.

Ben tabii ağzım açık dinledim. Millet gizli gizli ne haltlar yiyormuş da haberim yokmuş! İki saat kadar oturup bu konularda sohbet ettikten sonra Sevgi gitti. Ben hayretler içerisindeydim.

O gün öğleden sonra kocam aradı, yoldaymış geliyormuş. Akşama geldi. Sevgi’nin kocam hakkında (Gittiği şehirlerde kesin başka amlar sikiyordur!) lafı aklıma geldi.

Kocama bunu sorsam mı diye düşündüm. Ama konuyu açarsam kesin tartışma çıkacaktı ve moralim bozulacaktı. Hem ben de Ahmet’le sikişmiştim, onun için sormaktan vaz geçtim. Boş ver, böyle devam etsin evliliğimiz diye düşündüm.

Yemek yapmıştım, yemeğimizi yedik. Ben (Asla izlemem!) dediğim için porno film getirmemişti. Yemekten sonra televizyonun karşısına oturduk, biraz dizi izledik.

Dizi izlerken, bir ara niyetlendim, Sabahat halanın verdiği filmleri sakladığım yerden getireyim, kocamla birlikte izleyelim diye. Ama bu sefer de kocama bu filmleri kimden aldığımı açıklamam gerekecekti ve buna kocamın tepkisinin ne olacağını bilmiyordum. Onun için vazgeçtim.

Kocam yorgun olduğunu ve yatmak istediğini söyleyip lavaboya gitti. Ben de yatak odasına gidip aceleyle üstümü değiştirdim. Erdal yatak odasına girdiğinde onu üzerimde sadece tanga külot ve jartiyer çorapla karşıladım.

Beni arkası ipli tanga ile, hele ince siyah jartiyer çorapla görünce gözlerine inanamadı. Hemen saldırdı. Vahşi gibi okşuyor, öpüyordu. Mutlu olduğu gözlerinden okunuyordu. Ben de ona aynı şekilde karşılık verdim.

Ama iş sikmeye gelince değişen bir şey olmadı, her zamanki gibi birkaç dakika sikip işini bitirdi ve arkasını dönüp yattı uyudu. Ben yine orgazm olamamıştım. Üzerimdeki tangayı çıkarmadan sikmiş, işi bitince götünü dönmüştü bana…

Öylece horlamaya başlayan herifin yanında tangamla, jartiyerimle uzanıp tavanı seyrettim. Ardından, kocamın azgın akrabalarının beni siktiklerini hayal edip amımı okşayarak orgazm oldum. Mutsuz ve mastürbasyon yapmama rağmen bir erkeğin sikmesine hasret, doyumsuz bir halde ben de uyudum.

Ertesi gün kocam İzmir’e gitti, ben yine yalnız kaldım. Ama bunu artık dert etmiyordum, biliyordum ki yarrak istesem hazırda vardı. Ne yapayım ne edeyim derken, en iyisi Sabahat halaya gideyim, hem filmleri vereyim, hem de biraz laflarız diye düşündüm.

Sabahat halaya gittiğimde ‘Oruk’ dediğimiz içli köfte yapıyordu. Filmleri getirdiğimi söylediğimde,

“Yatağın üzerine bırak canım!” dedi. Yatak odasına gidip yatağın üzerine bıraktım ve mutfağa döndüm.

“Tam zamanında geldin Gülay, bana biraz yardım edebilir misin?” dedi.

“Tabii ederim, lafı mı olur halacığım!” deyip yardım etmeye başladım. Oruk işi hem zahmetliydi, hem de vakit alan bir işti. Yaparken sohbete başladık. Filmleri sordu. Ben de izlediğimi ve çok hoşuma gittiğini söyleyip,

“Bana birkaç film verebilir misin halacığım?” dedim.

“Olur canım, sen yeter ki iste!” dedi. Akşam olmak üzereydi, biz Orukları anca bitirdik, sadece onları kızartma işi kalmıştı.

“Ben gideyim artık halacığım!” dedim.

“Evde yalnız ne yapacaksın? Bunları kızartalım, hem yersin, hem de giderken birkaç tane götürürsün!” dedi.

“Peki!” deyip kızartmasına yardım ettim. Kızartma işi bitince kocası da gelmişti. Hep birlikte yedik. Mutfakta bana da götürmem için birkaç tane Oruk paket yaptı.

“Eline sağlık halacığım, ben gideyim artık!” dedim.

“Tamam, sana geçen gösterdiğim çekmeceden al alacağını, izleyip getirirsin!” dedi. Ben yatak odasına gittim, çekmeceleri açtım. Yüzlerce filmden hangisini alacağımı şaşırdım. En önden iki tane, en arka taraftan da iki tane aldım. Siyah poşete yeni aldıklarımı koydum.

“Halacığım ben çıkıyorum!” deyip, kocasıyla da vedalaştım. Eve gittim.

Yemeğimi zaten orda yemiştim. Hemen üstümü değiştirdim ve halamdan aldığım filmleri çıkardım. CD’lerin üzerinde sadece numaralar vardı. Dördüncüsünde sadece ‘S-1’ yazıyordu. Dolayısıyla meraklandım ve onu koydum.

Film başladı, ama önceki konulu filmlerden değildi. Sanki amatörce çekilmişti. Bir erkek bir kadınla yatağın yanında ayakta dikilmiş sevişiyordu. Sadece boyunlarından aşağısı görünüyordu.

Sonra adam kadını yatağa sırt üstü yatırınca ben şok oldum. Gördüğüme inanamıyordum, bu kadın Sabahat halanın ta kendisiydi. Hayretle izlemeye devam ettim. Adam da bir yerden tanıdık geliyordu, ama kesinlikle kocası değildi.

Ben şaşkın şaşkın izlemeye devam ettim, ama bunun heyecanı daha farklıydı. Adam Sabahat halanın amını yalıyordu, sanki yiyecek gibi yumulmuştu. Sabahat hala inliyor,

“Yala erkeğim, sikicim benim, amım da götüm de sana feda olsun, ye her yerimi!” diyordu. Ben halen şaşkınlıkla izliyordum.

Adam biraz daha yalayıp bıraktı, Sabahat halayı yatağa oturttu, yarrağını da ağzına verdi. Adamın güzel bir yarağı vardı, görünce elim amıma gitmişti. Sabahat hala o yarağı iştahla somuruyordu. Adam da,

“Sabahat’ım, aşkım, bir tanem, orospum, seni çok özlemişim!” diyordu. Uzunca bir saksonun ardından Sabahat hala yarrağı ağzından çıkardı,

“Hadi erkeğim, beni sik!” deyip sırt üstü uzandı, bacaklarını ayırdı. Adam da o güzel yarrağını Sabahat halanın amına kökleyince ikisi birden, “Ohhh!” çekti. Adam hemen pompalamaya başladı.

Sabahat halanın vücudu harikaydı, memeleri, bacakları, amı ve götü çok güzeldi, adam ağzının tadını biliyordu. Sabahat halayı kıskanmaya başlamıştım, hem kocası, hem sikicisi vardı.

Adam öyle bir sikti ki, bırakın Sabahat halayı, izlerken ben bile iki defa orgazm oldum. Adam yakışıklı, ama Sabahat haladan yaş olarak birkaç yaş büyüktü, sanırım 40 yaşında gibiydi. Hele Sabahat halanın götten sikilirken inlemeleri inanılmazdı, beni de müthiş azdırmıştı.

Adam uzun süre hem amdan hem götten siktikten sonra yarrağını çıkarıp Sabahat halanın sırtına boşalmaya başladı.

Bir şey dikkatimi çekmişti. Normalde yatak odasında kamerayı bir kenara koyup yaptıkları sikişi çekmeleri gerekirdi. Fakat kamera sabit değildi, sürekli hareket halindeydi. O zaman anladım ki, filmi başka birisi çekiyordu. Adam boşalması biterken,

“Nasıl oldu Ali, hoşuna gitti mi?” diye sordu. Demek ki filmi çeken Sabahat halanın kocası Ali idi.

Ağzım bir karış açık kaldı. Karısı başka bir erkekle sevişirken kocası onları videoya alıyordu. Kameranın arkasından kocasının tanıdık sesi geldi,

“Evet güzel oldu. Ne yalan söyleyeyim, ikiniz de harikaydınız! Güzel sikiştiniz. Tam bir porno film tadında oldu çekim…” dedi. Adam,

“Sevindim, bir kopyasını isterim!” dedi ve film bitti.

Gördüklerime inanamıyordum, ama farklı bir heyecanla, zevkle, tahrik olarak izlemiştim. Aynı zamanda da içimi bir suçluluk kaplamıştı, yanlışlıkla da olsa görmemem gereken bir şeyi görmüştüm.

Bu filmi çaktırmadan tekrar yerine bırakmalıydım. Yarın erken kalkar, poğaça falan alır kahvaltıya giderim ve Sabahat hala görmeden bir fırsatını bulur filmi yerine koyarım diye düşündüm.

Filmi baştan sona iki kez daha izleyip yatağa gidip uyudum. Ertesi sabah telefonumun sesine uyandım. Sabahat hala arıyordu. Açtım,

“Efendim halacığım?” dedim.

“Müsait misin, gelebilir miyim?” diye sordu.

“Tabii gelebilirsin halacığım, ben çayı koyuyorum!” dedim. Az saat sonra geldi, ama endişeli bir hali vardı. Oturduk, çay içerken benden birşeyler söylememi bekledi sanki. Ama ben birşey demedim. Sonunda,

“Gülay, dün aldığın filmleri izledin mi?” dedi.

“Evet, bir tanesini izledim!” dedim.

“Hangisini?” dedi.

“Bilmiyorum, ama sanki sana çok benzeyen bir kadının filmiydi!” deyince öyle bir kızardı ki.

“Ne oldu halacığım, neden kızardın?” dedim.

“Sen de az orospu değilsin Gülay. Demek kadın sanki bana benziyor ha? Salağa yatma, o kadının ben olduğum gayet net anlaşılıyor. Ama lütfen aramızda kalsın, kimseye anlatma!” dedi. Ben de,

“Merak etme halacığım, kimseye anlatmam! Hem bana orospu diyene bakın. Yatakta başka erkekle seviştiğin yetmiyor gibi, bir de kocana video çektiriyorsun.” Güldü,

“Ne yapalım kızım, bizim de fantazimiz bu işte… Ben başka erkeklerle sevişiyorum. Kocam da benim sikişmelerimi filme alıyor. Hepimiz zevk alıyoruz böylece…”

“Peki, sadece bir tane mi var? Bunun gibi daha başka filmler var mı?” diye sordum. Önce ses çıkmadı, sonra utanarak,

“Var tabi! Epeydir devam ediyoruz, koleksiyon birikti sikiş videolarından…” dedi, yine güldü.

“Ama filmi çok beğendim halacığım, amatörce de olsa çok güzeldi!” dediğimde Sabahat hala biraz rahatlamış görünüyordu.

“Merak ettim halacığım, filmde seni beceren adam kim?” diye sorduğumda,

“Ablamın kocası, Eşref eniştem. Ama Gülay senden çok rica ediyorum, kimseye söyleme!” deyip bana yalvardı yakardı.

“Merak etme halacığım, benden laf çıkmaz! Ama bu arada itiraf edeyim ki Eşref eniştenin yarağı da çok güzelmiş, bayıldım!” dedim. Sabahat hala hiç beklemediğim bir şekilde,

“Canın çektiyse seni de Eşref’in altına yatırabilirim!” dedi.

“Yok, beni yanlış anladın halacığım… Onun için söylemedim…” dediğimde,

“Hadi hadi, nazlanma orospu! İstemem, yan cebime koy! Filmi izlerken kesin amının suyu akmıştır! İtiraf et, akmadı mı?” dedi. Sabahat halanın bu şekilde rahat konuşması beni de raydan çıkardı ve

“Valla ne yalan söyleyim halacığım, aktı, hem de çeşme gibi aktı! İzlerken Eşref eniştenin altında senin yerine kendimi hayal edip kaç kere orgazm oldum!” deyiverdim.

“Hah işte böyle açık ol bana karşı! Merak etme, kocanın haberi olmadan müsait bir zamanda sikiştiririm sizi!” dedi.

Benim içimi heyecan kaplarken Sabahat halanın endişesi tamamen kaybolmuş, her zamanki neşesi yerine gelmişti. Eşref enişteyle ilk defa nasıl sikiştiğini, kocasının fantazilerini, kendi fantazilerini falan uzun uzun anlattı. Sonra bana sordu,

“Peki sizin herhangi bir fantaziniz yok mu?” diye.

“Kocamı bilmem ama benim var, bu da imkansız, zaten onun için sadece fantazilerimde yaşıyorum!”

“Nedir imkansız olan?” diye sordu. Ben gülümseyerek,

“Filmlerdeki zencilerle sikişmek! Her film seyrettiğimde sular seller akıyor bende, deli gibi tahrik oluyorum.” dedim.

“Oooo, ağzının tadını biliyorsun! Seni film izlemeye zar zor ikna ettik, bakıyorum şimdi kötü alıştın!” dedi. Gülüştük. Sonra,

“Haklısın Gülay, zenci bulmak imkansız. Ama zenci yarağı kadar olmasa da aklını başından alacak ne yaraklar biliyorum!” dedi. Ben heyecanla ve merakla,

“Kimler mesela?” dediğimde, gülerek,

“Acele etme, ortam ve zaman müsait olunca seni tanıştırırım. Ama kesinlikle sır kalması gerekiyor, özellikle de kocanın haberi olmamalı! Hadi ben kalkayım, gitmem lazım!” deyip gitti.

Sanki Sabahat halanın gizlediği daha çok şey vardı, bunu sezdim.

Yalnızlık kötüydü, zaman geçmiyordu. Akşama kadar porno izledim. Akşam geç vakitte yemeğimi yeyip, tangamı ve geceliğimi giydim, son filmi izlemeye başladım.

Bu film de tam hoşlandığım gibi zencilerle başladı. Hayran kaldım bu yarraklara, yani şu anda yanımda iki zenci bile olsaydı kesin sikişirdim onlarla. Yarrakları görür görmez amımın suyu aktı, kendimi parmaklamaya başladım.

Bazen de gözlerimi kapayıp kendimi sikilen kadının yerine koyuyordum ve müthiş zevk alyor, çabuk orgazm oluyordum.

Kötü alışmıştım porno izleyip masturbasyon yapmaya, kendimi kontrol etmekte zorlanıyordum. Bunun çaresi vardı, ama başka erkeklerle sikişmeye alışırsam bunun çok kötü durumlar yaratmasından çekiniyordum.

Kara kara düşünmeye başladım, amım da yarrak istiyordu. Vibratör veya Dildo alsam diye düşündüm, ama gerçek yarrağın yerini tutar mı, bilemiyorum. O anda öyle bir ateş basmıştı ki, yerimde duramıyordum.

Filmin yarısını izlemiştim ki kapı çaldı. İçimden (Keşke Sevgi Ahmet’i getirmiş olsa da deli gibi sikişsem!) diye geçirdim önce… Sonra da sevindirik oldum.

Bu saatte kesinlikle Sevgi gelmiş olmalıydı Ahmet’le beraber… Deli gibi heyecan içinde, geçenki gibi filmi pauseye basıp durdurdum ve gecelikle kapıya koştum.

Kapıyı aralayıp baktım ki, kocamın küçük halasının kocası Yalçın. Sevgi’nin sikiştiği akrabalardan biri de Yalçın idi.

“Hayrola enişte, ne oldu?” dedim.

“Emin evde mi Gülaycım?” diye sordu.

“Yok, İzmir’de. Neden sordun?” dedim.

“İstanbul’a gidecektim, beni de götürebilir mi diye soracaktım!” dedi.

“Götürür enişte, ne zaman gideceksin ki?” dedim.

“Günü farketmez Gülaycım!” dedi.

“Peki, gelince söylerim, ama neden içeriye gelmiyorsun? Gel kahve yapayım da içelim!” deyip kapıyı açtım.

Beni seksi gecelikle görünce tepeden tırnağa süzdü. Aileden olduğundan yabancılık çekmezdi, o da sık sık gelir giderdi. İçeri geçti ve televizyonda donmuş haldeki porno filmi görünce şaşırdı ve gülümseyerek,

“Ooo… Bu nedir Gülay? Neler de izliyorsun böyle bakalım?” dedi. Ben de yüzsüzlüğü ele aldım iyice… Ben de gülümseyerek,

“Ne olacak enişte, gördüğün gibi porno! Ne yapayım, kocam yok, yalnızım, bunlarla kendimi avutuyorum işte! Sen izle hoşuna gittiyse, ben kahve yapayım.” dedim, kumandaya basıp filmi devam ettirdim.

Mutfağa giderken arkamdan bakacağına emin olduğumdan götümü kıvıra kıvıra gittim. Zaten üstümde mini gecelikle arkası ipli tanga vardı, götüm nerdeyse tamamen görünüyordu.

Kahveleri yaparken arada çaktırmadan salona bakıyordum. Yalçın eniştem pantolon üstünden sertleşmiş yarağını okşuyordu. Kahvelerle salona döndüm ve

“İyi ki geldin enişte, yalnızlıktan sıkılıyordum!” dedim. Kahveleri içerken laflıyorduk. Yalçın 42 yaşında ve yakışıklı bir erkek, Sevgi orospusu ağzının tadını biliyordu.

“Ee, sizin nasıl gidiyor enişte, evlilik halleri bizim gibi değildir umarım?” dedim.

“Yok Gülaycım, sizin gibi değil. Ama ablan pek bana ayak uyduramıyor, ondan şikayetçiyim ben de…” dedi.

Benimle konuşurken bacaklarımı ve gecelikten belli olan memelerimi süzüyordu. Tabii ben de çaktırmadan önüne bakıyordum, pantolonun içindeki yarağı gittikçe irileşiyordu. Karısının doyuramadığı eniştem gittikçe niyeti bozuyor gibiydi.

Kısmet ayağıma gelmişti, bu fırsatı değerlendirmem lazımdı. Kafamda tilkiler dolaşmaya başladı. Kahveleri tazelemek için kalktım ve mutfağa giderken yine götümü kıvırta kıvırta yürüdüm. Mutfakta mahsustan şeker kabını yere düşürdüm ve yüksek sesle,

“Hah aksi!” dedim. Yalçın eniştem koşarak geldi,

“Ne oldu Gülay?” dedi. Yarağı önünde çadırı kurmuştu.

“Şekerlik düştü!” deyip onu biraz daha kudurtmak için faraş ve süpürgeyi alıp önünde domalarak yerdeki şekerleri süpürdüm.

Faraş ve süpürgeyi bırakıp döndüğümde birden beni kucaklayıp öpmeye başladı. Yalandan itiraz eder gibi dudaklarımı kaçırdım ve

“Ne yapıyorsun Yalçın enişte?” dedim.

“Beni kudurttun Gülay, daha fazla dayanamayacağım!” deyip tekrar yumuldu dudaklarıma. Beni öperken iki eliyle de götümü avuçluyordu.

Yalandan biraz naz yaptıktan sonra kendimi bıraktım ve karşılık verdim. Mutfakta ayakta biraz yiyiştikten sonra elinden tutup yatak odama çektim. Önce onu soydum, ben de geceliğimi ve tangamı çıkardım. Sonra dizlerimin üzerine çöktüm ve yarrağını ağzıma aldım.

Fena yarrak değildi, hatırı sayılır cinstendi. Eniştem zevkten inliyor,

“Harika oral seks yapıyorsun Gülay, devam et!” diyor, saçlarımı okşuyordu.

Biraz saksonun ardından beni kaldırıp yatağa uzattı. Memelerimden yalamaya başlayarak göbeğime indi. Sonunda amıma yumuldu, öyle bir yalıyordu ki, inanılmazdı, bu sefer ben zevkten inliyordum.

Beni orgazm ettikten sonra yalamayı bırakıp doğruldu. Yarrağını biraz sıvazladıktan sonra amıma sürtüp birden kökledi. Derin bir, “Ohhhh!” çektim. Ben sırt üstü yatarken Yalçın eniştem üzerimde pompalamaya başladı.

Elleri de memelerimin üzerinde, mıncıklıyor, avuçluyor, yoğuruyor, eğilip yalıyor, somuruyordu. Orospu Sevgi abartmamıştı, müthiş bir şeydi Yalçın enişteyle sikişmek. Yarrağı demir gibi sertti, amımın derinliklerine pompalarken çok hoşuma gidiyordu.

Beni onbeş dakika kadar bu pozisyonda siktikten sonra içimden çıktı. Bu sefer kendi sırt üstü uzandı, beni üstüne aldı. Bu sefer ben ata biner gibi yarrağın üzerinde hoplamaya başladım. Elleri götümdeydi, götümün yanaklarını okşuyor, mıncıklıyordu.

“Böyle göte ölürüm, muhteşem kalçaların var Gülay. Ne zamadır senin hayalinle yaşıyordum. İlk gördüğümden beri sana hayrandım ve istiyordum, nihayet sahip oldum!” diyor, ben yavaşlayınca bu sefer o alttan pompalıyordu amıma… Ben de onu daha çok azdırmak için,

“Hadi erkeğim sik beni, doyur şu aç amımı, amım da götüm de feda olsun yarrağına, sik hayatım!” diyordum.

Yalçın dolduruşa gelmiş, beni deli gibi sikerken ellerinin uzandığı her tarafımı okşuyor, iltifatlar ediyordu. Ben de bazen eğilip dudaklarına yapışıyordum.

Epey bir süre bu pozisyonda siktikten sonra beni beni üstünden kaldırıdı ve domalmamı istedi. Hemen domaldım. Arkamdan amıma yarrağını köklediği gibi sikmeye devam etti. Çıkan çarpma sesleri beni daha da azdırıyordu.

Orgazmdan orgazma koşarken inlemelerim haykırışlara dönüşüyordu, harika bir duyguydu bu. Bir süre de bu pozisyonda siktikten sonra Yalçın birden kasıldı ve yarrağını amımdan çıkarıp inleyerek götümün üzerine boşaldı.

Ben yüz üstü yapıştım yatağa, Yalçın da yanıma attı kendini. Biraz soluklandıktan sonra beni kendine çevirdi ve

“Senin gibi bir karımın olmasını isterdim, kusursuz bir vücudun var Gülay… Kıllar amına çok yakışıyor, muhteşem bir görüntü oluşturuyor. Hele kalçaların yok mu, büyüklüğü beni inanılmaz derecede azdırıyordu. Seni her gördüğümde içimde bir şeylerin koptuğunu hissediyordum!” deyip dudaklarımı öptü. Ben de ona teşekkür edip,

“Sen de harika sikiyorsun hayatım!” dedim… Vakit geç olmuştu, kalkıp önce duş aldık, sonra eniştem üstünü giyindi. Giderken,

“Bunu ne zaman tekrarlayacağız Gülay?” diye sordu.

“Bilmem, ben seni ararım. Ama kocama sakın hiçbir şey belli etme! Emin sakın öğrenmesin.” dedim.

“Merak etme aşkım, ser veririm, sır vermem!” diyerek ayrıldı. Eniştemle sevişmek beni müthiş rahatlatmıştı.

2 comments

  1. Mrb ben Koray mersin Antep adana maraş Hatay Osmaniye çevrelerinden her yaştan bayanlar arayın tanışalım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir