Lezbiyen Hemşire

Hemşirelik eğitimim bitmiş, atama bekliyordum. Hiç beklemediğim bir şekilde Muş’un bir köyünde sağlık ocağına atamam çıkınca çok şaşırmıştım. Orada yaşadığım ve lezbiyen olmamda etkisi olan hikayemi paylaşmak istedim.

Sonunda yeni görev yerim Muş’un o köyüne gittim. Dağın eteğinde 100 haneli bir köy, ama çok az insan vardı. Sağlık ocağı vardı, fakat doktor yoktu. Muhtarın yardımı ile sağlık ocağını kullanılır vaziyette getirdik.

İğne yapıyor, tansiyon ölçüyor, şehir hastanesinden ilaç alımı ve kullanması hakkında yardımcı oluyordum. Başka bir işim yoktu. Lojman ilçede olduğundan her gün gidip gelmem zor oluyordu. Onun için muhtarın bana köyün içinde ayarladığı ve sağlık ocağına da çok yakın olan tek odalı, ama banyosu ve mutfağı olan bir evde kalıyordum.

Köyde Türkçe bilen çok azdı ve İstanbul’dan sonra köy ortamına alışman çok zor olmuştu. Arada sırada yakın köyde olan ilkokula gidiyor, benim gibi batıdan gelen öğretmenlerle tanışıyordum.

Bir akşam evde TV izliyordum, muhtar aradı. Akrabası olan, 16 yaşında Hira adında kızın bir sorunu varmış.

“Bir bakıver hemşire hanım!” dedi.

“Olur bakayım, gelsin!” dedim. Az sonra kız evime geldi. Şaşırmıştım, çok güzel bir kızdı ve güzel Türkçe konuşuyordu. İlçedeki doktor iğne ve ilaç vermiş. Getirdiği poşetteki iğne ve ilaçları gösterdi. Biraz konuştuk, basur varmış götünde.

“Hira istersen basuruna bir bakayım, durum nedir!” dedim.

“Olur abla!” dedi. Sobanın yanında kanepe vardı, Hira pijamasını ve külotunu sıyırıp uzandı kanepeye.

“Öyle değil Hira!” dedim ve nasıl duracağını ben gösterdim. Hira kanepeden kalkıp domalır gibi eğildi. Lastik eldiven giydim, götünün yanaklarını ayırıp baktım. Basur iç tarafta idi. Ona,

“Parmak ile göt deliğine ilaç sürülecek Hira, sen nasıl sürüyorsun?” dedim.

“Böyle sürüyorum abla!” diyerek parmağı ile gösterdi. Fakat alakası olmayan yere dıştan sürüyormuş.

“Yanlış yapıyorsun Hira! İstersen ben süreyim, öğren?” dedim ve nasıl yapacağımı söyledim.

“Tamam abla!” dedi. İlacı parmağıma sürdüm ve parmağımı göt deliğine soktum. Biraz irkildi fakat sesini çıkarmadı. Bu işlemi birkaç kez tekrarladığımda gördüm ki Hira’nın amı ıslanmış, zevk suları gelmiş. Birşey demedim tabii. İğnesini de yaptım.

“Tamamdır!” dediğimde toparlandı. Teşekkür edip giderken,

“Yarın akşam yine sen sürer misin abla?” dedi.

“Olur canım!” dedim.

On gün boyunca her akşam geldi, aynı şekilde hem ilaç sürdüm, hem iğne yaptım. Artık tedavisi bitmek üzereydi. Sorun bitmiş, hemeroidi tamamen sönmüş, son bir iğnesi ve ilacı kalmıştı. Ertesi akşam geldi. Artık o da alışmıştı, hemen pijamasını ve külotunu indirip domaldı.

Önce iğnesini yaptım, sonra da canı yanmasın diye biraz fazlaca kullandığım hemoroid ilacını sürüyorum göt deliğine… Kaygan kremli parmağım önce göt deliğinin çevresinde, sonra da içinde hareket ederken Hira’nın bacakları titriyordu.

Götündeki parmağımın okşarcasına hareketleri Hira’nın hoşuna gidiyor, zevk alıyor ve bir şey demiyordu. Bu sefer amı oldukça çok ıslanmıştı, resmen sular damlıyordu.

Orta parmağımı her dibine kadar sokup çevirdiğimde hafif bir inleme sesi duyar gibi oluyordum. Kalçalarının diri kasları titriyor, bacakları kasılıyordu. Ben de her akşam yaptığımdan biraz daha uzattım işi, bir kaç kez daha kremleyip devam ettirdim.

“Kremi bitirelim bari Hira, tedavin bitti nasıl olsa…” dedim açıklama olarak… Aslında pek de şikayeti yoktu işimin uzun sürmesinden…

“Hı hı… Peki abla, sen nasıl istersen…” dedi kısık sesle… Dudaklarını ısırıyor, sesi fısıltı gibi çıkıyordu.

Zevk sularını görebiliyordum çünkü körpecik kızın amcığı duyduğu zevkle kurabiye gibi kabarmış, çok güzel görünüyordu. Kurabiye gibi yenilip yutulası bir bakire amcığı… Yutkundum. Elimde değil, epey etkilenmiştim o görüntüden… Peçete verdim ve gülümseyerek,

“Al kız, amını sil!” dedim. Ben kendimden biliyorum, bekar bir kadın olduğum için iki günde bir mastürbasyon yapıyordum. Aynı kızın amcığı gibi ıslanıyordu benimki de…Hatta başlamadan önce altıma havlu seriyordum genelde, yatak zevk sularımdan ıslanıyordu çünkü, çarşafı çıkarmak zorunda kalıyordum. Hira’ya,

“Bak canım, ben sağlıkçıyım. Burada konuşulan burada gizli kalır Hira… Söyle bakayım, mastürbasyon yapıyor musun?” dedim.

“Mastürbasyon nedir abla?” dedi.

“Yani, amınla oynayıp kendini tatmin ediyor musun? Utanacak bir şey yok kızım, ben de yapıyorum aynısını, merak etme…”

“Şey… Birkaç kere yaptım abla, fakat kızlığıma bir şey olur diye korkuyorum!”

“Amına parmak sokmadan da olur, üstten yapabilirsin!” deyip elini tutup klitorisine götürdüm ve “Burasıyla oynaman lazım! Parmaklarını ıslat, kayganlaşsın, orgazm olana kadar okşa…” diye ekledim. Başını kaldırıp bana baktı, yanakları kızarmış, gözleri parlıyordu.

“Tamam abla!” diyerek giyinip gitti.

Bu konuşma beni de azdırmıştı, Hira gidince hemen soyundum ve ona tarif ettiğim şekilde kendim güzel bir mastürbasyon yaptım. Orgazm olurken Hira’nın dış dudakları yumruk gibi kabarmış, içi pembecik ve ıslak amcığının görüntüsü vardı aklımda sadece…

Acaba o anda kız da aynı şeyi yapıyor muydu? İkimiz aynı anda orgazmı yaşıyor olabilirdik. Boşalıp rahatladıktan sonra yıkanıp yattım.

Sağlık ocağına bir sürü kadın kız geliyor, ilaçları soruyor, ben anlatıyorum. Akşam eve geçtiğimde Hira yine geldi.

“Abla birşey sormak istiyorum!” dedi.

“Sor canım!” dedim.

“Akşam ben o konuştuğumuz şeyi yaptım, ama canım acıdı!” dedi. Ben telaşla,

“Kız yoksa amına parmak mı soktun?” dedim.

“Hayır abla!” dedi.

“Bir bakayım!” dedim. Pijamasını ve külodunu indirip amını gösterdi. Baktım amının üstü oldukça kızarmıştı. “Nasıl yaptın, göstersene!” dedim. Eli ile amının üstüne çok sert bastırarak ovuyordu.

“Öyle olmaz Hira! Bak böyle yapacaksın!” deyip amını ben okşamaya başladım…

“Oyy… Abla…” diyerek dudaklarını ısırdı. Klitorisi ile oynamam Hira’nın çok hoşuna gitmiş, zevkten inlemeye ve dudaklarını ısırmaya başlamıştı.

Sadece nasıl yapılacağını göstermek istemiştim, ama Hira kısa sürede orgazm olmaya yaklaşmıştı. Onu yarım bırakmamak için,

“Devam edeyim mi Hira?” diye sordum.

“Hı hı!” diye onayladı.

“Ama Hira, sakın kimseye söyleme!” dedim.

“Yok abla, bu nasıl söylenir!” dedi. Pijamasını ve külodunu tamamen çıkarıp kanepeye uzanmasını söyledim.

Dediğimi yapınca avucumun içi ile amcığını nazikçe okşamaya başladım. Hira aldığı zevkle kendinden geçiyordu. Aynı anda diğer elimle de bluzunu kaldırıp memelerini okşadığımda inleye inleye orgazm oldu. Kendime hayret ediyordum. Ben halen bunu nasıl yaptığımın şaşkınlığındaydım ki, Hira,

“Abla, ben de sana abimin yengeme yaptığını yapayım mı?” dedi. Merakla,

“Abin yengene ne yapıyor ki? Hem sen nerden biliyorsun neler yaptığını?” diye sordum.

“Gizlice anahtar deliğinden izliyorum. Göstereyim abla, fakat yengem gibi anadan üryan soyunman lazım!” dedi.

İçimden (Saçmalama Nazmiye!) desem de merakıma yenilip soyundum. Hira beni kanepeye sırt üstü uzatıp bacak arama yanaştı, memelerimi öpüp yalamaya ve emmeye başladı.

Bu yaptığımızın yanlış olduğunu bilsem de aldığım zevkten ve duyduğum heyecandan Hira’yı durdurmak hiç içimden gelmiyordu. Hele ki orgazm olmama az kalmışken…

Memelerimden sonra Hira aşağıya kayıp amımı yalamaya başlayınca ben artık zevkten çıldıracaktım. Bu mastürbasyon yapmaktan çok çok daha güzeldi. Zaten fazla sürmeden ben inleye inleye orgazm oldum. Ben orgazm olurken bile Hira yalamaya devam ediyordu.

“Dur, yeter Hira!” dediğimde, durdu. Kafasını bacak aramdan kaldırdı ve

“Daha bitmedi abla!” deyip üzerime uzanıp, bacak arama yerleşti.

Sanki bir erkek bir kadını misyoner pozisyonunda sikermiş gibi amını amıma sürtmeye başladı. Ben şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemesem de Hira’nın bu yaptığının zevki daha farklıydı.

Ben de karşılık verdim. Ellerimi götüne atıp kendime çekiyor, amını amıma sürtmesine yardımcı oluyordum. Etli körpe dudaklarıyla benim dudaklarıma bir yapıştı ki… İster istemez içimin tüm şehvetiyle ona karşılık verdim. Hem öpüşüyor, hem amlarımızı birbirine sürtüyorduk.

İkimiz de orgazm olana kadar devam ettik. Biraz dinlenip kalktık ve giyindik. Hira gittiğinde beni bir korku sardı, bu yaptığımızı gider annesine, ya da başka birine söylerse diye. Öyle bir durumda beni burada yaşatmazlardı…

Neyse ki korktuğum başıma gelmedi. Ağzı sıkı bir kız çıktı Hira. Fakat sık sık gelir, benden aynı şeyleri yapmamızı isterdi. Aylarca hiç kimsenin ruhu duymadan seviştik. Sonra babasının işi için başka ilçeye gittiler. Biraz kafam rahatlamıştı, fakat onunla yaşadıklarımızı özlüyordum…

Kış aylarında Ankara’dan pratisyen hekim olan Vahide geldi. Vahide benim yaşlarda, yeni mezun ve kapalı bir kız idi. Köye annesi ile birlikte gelmişti, fakat annesi birkaç gün sonra Ankara’ya geri döndü.

Vahide benim yanımda kalacaktı. Aynı odada kalıyor, sabah sağlık ocağına beraber gidiyor, beraber eve geliyorduk. Bazen birlikte yakın köye gidip okuldaki öğretmenlerle sohbet ediyorduk. Akşam eve geldik mi ben sobayı yakıyordum, Vahide yemek yapıyordu, ben sofrayı hazırlıyordum.

Bir akşam Vahide duş alacaktı. Hava çok soğuk olsa da neyse ki banyoda elektrikli şofben ve ısıtıcı vardı. Önceden sıcak suyu ve ısıtıcıyı açıyorduk, banyo ısınınca yıkanmaya giriyorduk.

Vahide giyeceği temiz külodunu ve pijamasını sobanın yanındaki sandalyeye koydu, ısınsın diye. Ben TV izliyordum, arada konuşuyoruz. Vahide oda sıcak diye yanımda üstünü çıkardı. Sutyen ve külotla kaldı.

Hep tanga külot giyiyordu, normal külot yoktu. Onları da çıkarıp koşarak banyoya gitti. İster istemez arkasından baktım, güzel bir götü vardı.

Bizim çamaşır makinesi mutfakta idi. Az önce çıkardığı kıyafetleri ve külodunu makineye atıp tekrar odaya döndüm. Yarım saat sonra Vahide yıkanıp geldi. Havluya sarılmış halde, sobanın içine girecekti nerdeyse. Çok üşümüş, titriyor,

“Bu ne soğuk ya!” diyordu. Yanına yaklaştım ve üşümesin diye havlunun üzerinden sırtını sıvazladım biraz. Sobada biraz ellerini ısıttıktan sonra sandalyenin üzerinden ısınmış külodunu alıp kanepeye oturdu.

Külodunu giyerken kendime hakim olamayıp memelerine ve amına baktım. Banyoya girdiğinde amının kıllarını da traş etmişti. Sonra picamalarını giydi. Vahide yeniden,

“Bu ne soğuk ya!” deyince, ben de,

“İstersen beraber yatalım, birbirimizi ısıtırız!” dedim.

“İkimiz sığmayız ki!” deyince kanapeleri birleştirdik. Beraber yorganın altına girdik. Bir süre sonra Vahide bana arkasını dönüp yattı, ben de onu ısıtmak bahanesiyle sarıldım. Bana,

“Sen sıcacıksın Nazmiye!” dedi.

“Öyleyim!” dedim. Biraz sağlık ocağına gelen hastalar hakkında konuştuk. Bu arada elim pijamanın üstünde, memelerinin yanında idi. Zaten yatarken sutyen takmıyordu. Sarılma bahanesiyle memelerine biraz dokundum. Sonra sırtına elimi soktum ve

“Hala buz gibisin Vahide!” dedim. Vahide,

“Donuyorum valla!” dedi. Isıtmak için göbeğini sıvazladığımda, Vahide,

“Ohhh, ellerin sıcacık!” diyerek elimi tutup memesinin üstüne götürdü. Benimkilerden büyük memeleri vardı. Güya ısıtma bahanesiyle memelerini resmen okşadım, Vahide hiç sesini çıkarmadı.

Kaşık pozisyonunda yatıyorduk, götünü bana iyice dayadı. Götünü hareket ettiriyor, sanki götüyle amımı okşuyordu. Ben memelerini okşarken sertleşmiş meme uçlarını birkaç kez sıkıp bıraktım. Bu yaptığım çok hoşuna gitmişti, kısık sesle,

“Devam etsene!” diye inledi.

O böyle deyince meme uçlarıyla oynamaya devam ettim. Biraz oynayınca birden bana dönerek dudaklarıma yumuldu ve öpüşmeye başladık. Öpüşürken beline sarıldım, pijamasını ve külotunu sıyırdım. Götünü okşamaya başladım.

Nasıl oldu anlamadım ama az sonra ikimiz de çırılçıplak kaldık. Birbirimizi okşuyor, öpüşüyor, öpüşmeye ara verip birbirimizin memelerini yalıyorduk. Sonra Vahide birden aşağı kayıp amımı yalamaya başladı. Beni inlete inlete amımı biraz yalayıp,

“69 yapalım!” dedi. O konuda tecrübem olmadığını anlayınca ters dönüp amını ağzıma verdi, kendisi de amımı yalamaya devam etti. Birbirimizi orgazm edene kadar yalaştık. Vahide 69 pozisyonundan çıkıp yanıma uzandı ve

“Her şey harika idi, ama şimdi yıkanmak dert!” dedi. Banyoya birlikte girdik, beraber yıkanıp çıktık. Yorganın altına girdik ve konuşmaya başladık. Vahide,

“Üniversitede okurken yurtta Eda isminde oda arkadaşım vardı, onula aynı şeyleri yaşıyorduk. Tam lezbiyenliği bırakacağım dediğimde sen çıktın karşıma!” dedi.

Sonra benim lezbiyenliğe nasıl ve ne zaman başladığımı sordu. Ben tabii gerçeği anlatmadım, Hira’nın ismini değiştirip, Hira ile yaşadıklarımı İstanbul’da bir komşumuzun kızıyla yaşamışım gibi anlattım. Vahide ile biraz daha öpüşüp birbirimize sarılarak uyuduk.

O geceden sonra biz evli bir çift gibi olduk, her gece seviştik. Hatta Vahide bir hafta sonu Ankara’ya gidip geldiğinde çeşit çeşit dildolar ve bir tane de strapon getirmişti. İkimiz de bakire idik, ama bu getirdikleriyle birbirimizin götünü siktik.

Üç yıl orada görev yaptık. Sonra benim tayinim Konya’ya çıktı ve gittim. Benden kısa bir süre sonra da Vahide’nin tayini Amasya’ya çıktı ve gitti.

Hemen hemen her gece telefonda görüşüp, sanal seks yapıyorduk. Görüntülü aramalarda, bana bıraktığı Dildoları götüme sokup onu azdırıyordum. Bir kaç ay bu şekilde devam ettik. Vahide,

“Seni çok özledim aşkım, yıllık tatilinde gel yanıma!” dedi.

“Tamam sevgilim!” dedim.

İki ay sonra anca yanına gidebildim. Merkezde sağlık ocağında idi. Yanına vardığımda sağlık ocağındaki odasında hasta yoktu. Ben odaya girince kapıyı kilitledi ve

“Hoş geldin aşkım!” deyip sarıldı, öpüşmeye başladık. Bende kumaş pantolon vardı, götümü avuçlayıp, “Özledim seni!” dedi.

“Ben de seni!” dedim.

“Mesaim bitmedi henüz, hastam gelebilir!” deyip kapının kilidini açtı. Biraz sohbet ettik. Hastası gelince ben çıktım, cafede beklemeye başladım. Mesaisi bitince yanıma geldi ve evine gittik.

Daha salonda öpüşmeye başladık. Sonra yatak odasına geçtik. Vahide sırıtarak bir poşet çıkardı. Ben geleceğim diye yeni dildolar ve bir strapon almıştı. Saatlerce öpüşüp seviştik ve birbirimizin götünü siktik. Ertesi sabah,

“Tatilin boyunca buradasın, ona göre!” dedi.

“Tamam sevgilim!” dedim. Tatilim bitene kadar onunla kaldım, her gece seviştik. Ben Konya’ya dönerken bana söz verdi,

“Senelik tatilimde ben de senin yanındayım!” diye.

Geleceği günü sabırsızlıkla bekliyorum