Üvey Oğluma Dersler

Utangaç üvey oğluna hayatı ve bir kadının bedeninden alınabilecek zevkleri öğretmeye çalışan bir kadının hikayesi…
Her gece… Kocam uykuya daldığında… Oğlumun odasını ziyaret ettim.

Kapıyı açtığımda burun deliğimi sızlatan iki koku, içtiğini benden gizlemeye çalıştığı sigara kokusu ve genç erkek kokusu…

“Tatlım, baban uyudu…”

Zor bir erkekti Berk… Onsekize basmaya az kalmış, lise son sınıfı bitirmeye çalışan, utangaç, sıkılgan, asosyal bir ergen… Kocamın ilk eşinden… Orospu ikisini de bırakmış, çekip sevgilisine kaçmıştı, ne arıyordu, ne de soruyordu oğlunu… Tam bir psikolojik vaka…

Çok çekingen bir çocuk olduğundan kızlara yaklaşması, onları bir şekilde tavlaması dünyanın en zor şeyiydi onun için… Her ergen erkek gibi hormonlarının baskısı da vardı elbette… Bazen odasına girdiğimde önündeki kabarıklığı elleriyle kapatmaya çalışırdı, yüzü allak bullak, kıpkırmızı olmuş… Bu arada pc ekranında izlediği porno filmi kapamayı unuturdu heyecandan… Sanki çok normal bir şeymiş gibi gülümseyerek yanına gider, filmi ben kapatırdım.

“Canım, bu pornolar hiç sağlıklı değil aşkım… Biraz dışarıya çıkıp kızlarla takılsana sen…” diye şakalaşırdım.

Bu yaklaşımım sayesinde gitgide ısınmıştı bana, açılmaya başlamıştı. Kızlar konusunda tartışabiliyor, üstü kapalı da olsa cinselliği konuşabiliyorduk ikimiz… Bu arada bir hayli zayıf olan derslerine yardım etmeye çalışıyordum elimden geldiğince…

Aslında ikimiz de aynıydık cinsellik konusunda… Benim de ondan farkım yoktu. Babası tam bir işkolik öküzdü, ne bana ne oğluna ilgi gösterirdi. Yatakta da aynı şey… Ayda yılda bir siki kalkınca zevkini alır, götünü dönüp uyurdu.

Zavallı ben… Tamamen uyarılmış, fakat doyurulmadan kala kalırdım yatakta… Kocam yatakta horlarken ben elimi apış arama atar, orgazm olana kadar kendimi okşardım genellikle… O anlarda Berk gelirdi aklıma… Dışarıda, okulda bir sürü kız varken porno izleyerek kendini tatmin eden oğlana hak verirdim o anlarda…

Artık son zamanlarda hiç arayıp sormamaya başladı kocam… Erken boşalmasına bile razıydım ama maalesef… Aramızdaki yaş farkı da sorundu elbette, ben otuzbeş yaşındaydım, kocam ellibeş… Genç yaşımda varlıklı bir adamla evliydim ama adamakıllı seks yapamadan ömrüm geçip gidiyordu.

İşte bu dönemde, cinsel arzularımın tavan yaptığı günlerde iyice yakınlaşmaya başladık Berk ile… Yaşı küçük de olsa sonuçta bir erkekti evde… Siki kalkan, otuzbir çeken, porno film izlemekten zevk alan bir erkek…

Okulun güreş takımına girmişti, gün geçtikçe kasları gelişiyor, vücudu biçim alıyordu. Gıda, vitamin, takviye besin, ne varsa kendine bakıyor, evde derslerinden arta kalan zamanlarda pornolardan fırsat bulabildiğinde dambılı vesairesi spor yapıp duruyordu. Kaslarının giderek gelişip şiştiğini neredeyse gözle izleyebiliyordum. Gerçek bir erkekti kısacası…

Üvey Oğluma Dersler (1), resim №2
Bir gece babası uyuduktan sonra odasına gidip ders çalıştık her zamanki gibi… Zayıf olduğu matematik dersinde test çözmüş, genelde çoğunu doğru olarak cevaplamıştı. Cevap anahtarındaki doğru yanıt sayısına beraber bakıp yüksek olduğunu görünce sevinçten boynuna sarıldım. Yanaklarından şapur şupur öptüm.

Berk de bana sarılmıştı. Yanaklarını öperken başını çevirince dudak dudağa geldik. Bir an öyle kaldık. Ters bir tepki vermek istemedim ilk anda… Öyle yaparsam kırılabilir, üzülebilir, var olan psikolojik sorunlarına bir yenisi eklenir diye düşündüm.

Çok normal bir şeymiş gibi, iki sevgiliymişiz gibi öpüştüm, dudaklarını emdim hafiften… Biraz sonra zaten soft öpüşmemiz sona erdi, kızarmış yüzüyle çekti dudaklarını, kollarını çözdü.

Ben de şaşkındım. Oğlumla öpüşmüştüm teknik olarak… Evet, üvey de olsa oğlumdu o… Bu eve bir eş ve üvey anne olarak geldiğimde Berk on yaşındaydı. Böyle şeyler düşünmemem gerekiyordu ama…

Üvey Oğluma Dersler (1), resim №3
Kahretsin… Neden kendi kendime yalan söylüyordum, bahaneler uyduruyordum ki… Yok psikolojik sorunluymuş da, ergenmiş de… Asıl öpüşmeyi, sevişmeyi isteyen bendim. Asıl ben ergen kızlar gibi sevişmek için yanıyordum, tutuşuyordum işte…

Kocam beni beceremiyordu. Seks açlığı çekiyordum. Berk gibi kendimi tatmin edip duruyordum yalnız gecelerde… Aynı evin içinde seks açlığıyla yanan olgun bir kadın ve ergen bir erkek, çaresiz…

Babası işe, Berk okula gittiğinde odasına dalıp bilgisayarını karıştırıyor, tarayıcı geçmişinden gece neler izlediğine bakıyordum. Şapşik hiç temizlemiyordu geçmişini… Beğendiklerini dosyalara kaydediyordu ama benden kaçar mı?

Öğrenmiştim artık, milf kadınlarla, azgın ev kadınlarıyla genç erkeklerin seviştiği pornolara bayılıyordu benim oğlan… Ensest konulu filmler de ilgi alanındaydı. Abla, teyze, hatta anne…

Bazen içime kurt düşmüyor değildi. Acaba onun nelerden hoşlandığını görmem için mi arkasında iz bırakıyordu bu çocuk? Acaba o da bana ilgi duyuyor olabilir miydi? Bunca ensest video…

Özellikle olgun kadınlarla zımba gibi koca sikli gençlerin seks yaptığı bir sürü porno filmi dosyalarına kaydetmesi… Gitgide aklıma yatmaya başladı. Üvey annesini becermek istiyordu, beni sikmenin hayallerini kuruyordu benim yakışıklı…

İkimiz de beraber ders çalışmayı sever olmuştuk. Bunun için geceleri tercih ediyorduk. Babası uyuduktan sonra odasına gidiyordum sessizce… Kapıdan çıkmadan yatakta horlayan kocama bakıyordum.

“Bunu sen istedin kocacığım…” diyordum içimden… “İhtiyaçlarımı tatmin etmiyorsun. Bir kadın olduğumu unutuyorsun. Arzularımı gidermiyorsun, seks açlığımı doyurmuyorsun. Bunun suçlusu ben değilim, sensin.” diyerek içimi rahatlatıyordum.

Sonra da genelde fena halde kısa ve hafif şeffaf, ip askılı geceliğimle koridordan süzülerek oğlanın odasına giriyordum.

Beni beklerdi hep… Çalışma masasında oturur, bilgisayarı açık, az önce izlediği şey neyse kapatır, heyecandan titreyerek bana bakardı. Beğenerek bakardı hem de… Hoşuma giderdi sikecek gibi bakışları, her yanımı süzmeleri…

Meme uçlarım kabarır, şeffaf kumaştan koyulukları görünürdü ama aldırmazdım. Varsın benim çıplaklığımla gözlerine ziyafet çeksin çocuk… İster kabarık meme uçlarıma baksın, isterse içime giydiğim ve odasının loş ışığında göründüğüne emin olduğum bir avuçluk dantel tanga küloduma baksın.

Varsın dolgun memelerim geceliğin yakasından taşsın, varsın sütun bacaklarım minicik geceliğimin altında onun aç gözlerine meze olsun. Umurumda bile değildi. Gece sona erip yatağıma yattığımda kocam yanımda horlayarak uyumasına devam edecekti.

Bense, gecenin karanlığında gözlerimi tavana dikmiş, yanımda horlayan yaşlı adamın gencecik, dalyan gibi, yakışıklı oğlunun aç bakışları gelecekti gözümün önüne… Ellerim, parmaklarım çıplak bedenimin her yerinde… Onun bıraksam sikecek gibi baktığı yerlerimi okşaya okşaya kendimi tatmin edecektim.

Geceler bizimdi. İkimiz yalnızdık. Kimseler göremez, duyamaz, konuşamazdı. Bir anne ve oğlu için özel zamanlar, çok özel saatler…

Üvey Oğluma Dersler (1), resim №4
O gece de çalıştık biraz, her soruya doğru cevap veriyor, çalıştığını gösteriyordu bana… Bir iki sayfa test yaptıktan sonra kapattım kitabı,

“Bravo Berk, harikasın…” diyerek ona döndüm. Masada oturuyorduk yan yana, o döner çalışma koltuğunda, ben benim için mutfaktan getirdiği sandalyede… Yine sarıldım ona her zamanki gibi… Artık yanaklarla oyalanmıyorduk, direkt dudaklarıma yapışıyordu kerata… Hani olur ya, çocukken dudaktan öpersiniz sevgiyle, masumane… Onun gibi bir masum bir buse, bir öpücük…

Yalnız bu kez uzun sürdü masum öpüşmemiz… Dilimin ucuyla onun etli erkek dudağını okşayıverdim biraz ağzının içinde… Ensesindeki elimle omuzlarını okşadım azıcık… Kasıklarıma bir ateş topu yürüdü yine…

Benim içimde kopan fırtınalar hiç de masum değildi. Çizginin diğer yanına kayıyorduk, ayıp, günah, tabu, yasaklarla dolu diğer yanına…

Omuzlarını okşamaya devam ederken diğer elim bilinçsizce uzanıverdi, şortunun önüne değdi. Kumaşın üstünden sikinin kabarıklığını hissettim parmaklarımda…

“Normal bir şey bu…” dedim içimden… “Masum da olsa sonuçta öpüşüyoruz, sikinin sertleşmesi normal genç bir erkek olarak…”

Neden sonra nefessiz kalınca öpüşmeyi bıraktık, önümüze döndük. İkimiz de nefes nefeseydik. Yüz yüze bakamıyorduk nedense… Utanmış mıydı ne? Ama odadaki erotizm doruğa ulaşmıştı iyice, bunu kesin biliyordum.

“Anne…” diye fısıldadı başını çevirmeden…

“Biliyorum tatlım…” dedim yavaşça… Lanet olsun, biliyorum. Sen beni istiyorsun, ben seni istiyorum. Şortunun içindeki sertliği istiyorum. İçime girmesini istiyorum o kabarık sertliğin… Bana zevk vermesini istiyorum. O kaslı gövdenin altında ezilmeyi istiyorum. İkimiz de bu açlıktan, bu yoksunluktan kurtulalım istiyorum.

Sessizce bir süre öylece kaldık. Biraz sakinleşince kalktım. Bir an arkasında durdum. Omuzlarından tutup eğildim, az önce öpüşürken eme eme şişirdiği dudaklarımla boynundan öptüm, kapıya yöneldim. Odasının kapısında durup oğluma baktım.

Parlayan gözlerle bana bakıyordu oturduğu yerden… İki eli kucağındaydı, şortunun kabarmış önündeki ıslaklık gözüme çarptı. Sanırım daha öpüşürken boşalmış olmalıydı, benden saklamaya çalışıyordu. Gülümsedim,

“Geç oldu canım…” diyerek kapının önünden fısıldadım gecenin karanlığında… “Yarın gece matematik çalışmayalım, olur mu? Sana başka şeyler öğretmem gerekiyor. Artık pornolardaki yalanları değil, gerçek hayatı, sevişmeyi öğretmek istiyorum sana…”

Ertesi gün geçmek bilmedi. Berk okuldan geldi, kocam işten, yemek yedik, oturduk biraz… Bütün günümü bakım yapmakla geçirmiştim, vücudum ışıl ışıl yanıyordu. Öküz babası farkına bile varmamıştı bendeki ateşin ama oğlu gözünü üstümden ayıramıyordu.

Karşı koltukta sıyrılan mini eteğimin açıkta bıraktığı bacaklarımı izlemesi için bacak bacak üzerine atmış, güya televizyon izliyordum kocam gibi… Ama gözümün ucuyla baktığımda, bakışlarının verdiğim her frikik için avcı kuş gibi her yanımda döndüğünü görebiliyordum. Neden sonra kocam çenesi ayrılacak gibi esnerken televizyonu kapatıverdi,

“Uykum geldi, hadi yatalım artık hepimiz… Yarın iş var, okul var.” diyerek kalktı, beni de kaldırıp yatak odasının yolunu tuttuk.

Salak herif, sanki yatakta bir şey yapacakmış gibi beni de götürüyordu. Soyunup dökündük. Işığı söndürüp her zamanki mini geceliğim üstümde yatağa girdiğimde kocam horlamaya başlamıştı bile… Gecenin karanlığında parlayan duvar saatinin akrep yelkovanının dönüşünü izledim bir yarım saat kadar… Sonra yanımda yatan herifi dürttüm,

“Kocacımmm…” diye fısıldadım. Acaip sesler çıkararak diğer tarafına döndü. Zıbarmıştı. Sessizce kalktım, odadan çıkıp oğlanın odasına yürüdüm. Holdeki aynada kendime çeki düzen verdim.

Mutfaktan gelen loş ışıkta transparan geceliğim vücuduma gizemli bir hava vermişti. İnce belim yarı çıplak göğüslerimin iriliğini ve kalçalarımın yuvarlaklığını daha da meydana çıkarıyordu.

Tanga külodumu çekiştirip kadınlığımı yumruk gibi ortaya çıkmasını sağladım. Saçlarımı şöyle bir havalandırıp kabarttım. Aynaya eğilip kırmızı rujumun taşıp taşmadığını kontrol ettim. Her şey on numaraydı. Bu gece üvey oğluma seks dersi vermek için her şeyimle hazırdım.

Üvey Oğluma Dersler (1), resim №5
Berk’in kapısı kapalıydı, kolu yavaşça çevirip içeriye süzüldüm. Kulaklığı takmış, bilgisayarındaki porno filmi izliyordu her zamanki gibi… Beni görünce gözleri fal taşı gibi açıldı. Kulaklığı çıkarıp masaya bıraktı yavaşça…

İzlediği porno videoyu kapatmaya yeltenmemişti bile… Benim de görmemi istiyordu. Baktım. Filmdeki iri aletli yakışıklı genç, orta yaşlı güzel vücutlu bir kadını acımasızca beceriyordu. Kendinden geçmiş kadının zevk feryatları mırıltı halinde duyuluyordu kulaklıktan… Gülümseyerek,

“Yine porno izliyoruz demek?” dedim. “Konusu da tam senin sevdiğin gibi bakıyorum… Kim bu kadın? Annesi mi?”

“Annem?” dedi kısık sesle… Söylediklerime aldırmamıştı bile, hayran hayran bakıyordu bana… “Bu gece çok güzelsin. Harikasın…” Yanına yaklaştım, elimi ince belime koyup, buğulu, şehvet dolu bir sesle,

“Başka zaman güzel değil miyim oğlum? Aşk olsun…” dedim. Gözleri her yanımda dolaşıyordu yine, memelerimi, ince belimi, kalçalarımı, bacaklarımı süzdü aç bakışlarla… Benim de içim bir hoş oluyordu tabi yine…

“Olur mu hiç? Sen her zaman güzelsin, gece, gündüz, her halinle… Çok seksisin…”

“Bak seen…” dedim, elinden tutup yatağına çektim oğlanı… Döner sandalyeyi de çekip karşısına oturdum. Karşılıklı bakıştık. Eğilip dudağına bir öpücük kondurdum. Sarılıp her geceki fransız öpücüğüne başlayacaktı neredeyse, dudaklarımı çektim.

“Hayır canım…” dedim. Oyuncağı elinden alınmış gibi şaşırıp yüzüme baktı…

“Ne oldu anne?”

“Çok çabuk boşalıyorsun, buna çözüm bulmamız lazım… Kızlar daha öpüşürken boşalan erkeklerden pek hoşlanmazlar. ” Yüzü kızardı hemen,

“Ne? Nasıl? Gördün mü yoksa?”

“Evet canım, gördüm. Dün gece şortunun önü sırılsıklamdı.” Elimi önüne uzattım.

Artık saklamaya gerek görmüyordu sikinin sertliğini… Şortunun içinde yana yatırdığı irice bir salatalık vardı sanki… İşaret parmağımın uzun tırnağıyla şortun kumaşı üstünden kabarık sikinin ucundan köküne bir gezinti yaparken fısıldadım,

“Bu canavar çok heyecanlı ve istekli canım… Onu biraz eğitmemiz lazım…”

“Ohhh… Annemm…” diye inledi elimin temasını hissedince…

Üvey Oğluma Dersler (1), resim №6
İki elimi beline götürüp onun da yardımıyla şortunu yavaşça aşağıya indirdim küloduyla beraber, belden aşağısı çıplak kalmıştı. Tişörtünü de çıkarıp attım. Utanarak iki eliyle önünü kapatmaya çalıştı. Tutup ellerini iki yana çektim. Sertleşmiş siki karşımdaydı.

Pembe tenli, taş gibi, kocaman bir siki vardı üvey oğlumun… Kasıklarının tüylerini almamıştı, bir orman görüntüsü vardı. Kıvırcık simsiyah kasık kılları sikini ve taşaklarını yabancı bir porno yıldızı gibi gösteriyordu. Yenilesi, yalanası bir pornocu siki… Açık mor başıyla, açık teninden görünen kan damarlarıyla, alttan sallanan torbalarının içinde hareket eden yumurtalarıyla nefis bir sik…

“Ohhh…” dedim hayranlıkla… “Senin canavar hiç de babanın kara kuru sikine benzemiyor canım. Bu şey harika… Nefis…”

Başımı kucağına doğru eğdim. Daha onsekizine basmamış oğlanın siki yirmi santimi geçiyordu sanırım, göbek deliğine değiyordu başı… Ağzımda biriktirdiğim tükürüğü yavaşça sikinin başına bıraktım. Beyaz köpüklü tükürüğüm yavaşça başından süzülüp gövdesinin etrafından aşağıya aktı.

“Hadi başla canım…” diye fısıldadım geriye çekilirken…

“Ne? Ne yapayım anne?” Ellerimle iki elini tutup sikini kavrattırdım,

“Önce anne demeyi bırak. Ben senin öğretmeninim bu gece… Seks hocası… Sana mastürbasyon yapmayı öğreteceğim. Başla… Sikini okşa… Otuzbir çek…”

Elimle tutup iki elini aşağı yukarı yaptım, sonra gerisini ona bıraktım. Geriye çekilip döner sandalyede kaykıldım, oğlumu izlemeye başladım. Tükürüklü sikini okşadı önce… Sonra bana bakarak hızlı hızlı, şakırdatarak mastürbasyon yapmaya başladı.

“Hayır…” diye atıldım. “Yavaş yavaş… Okşaya okşaya… Ben tempo vereceğim sana… Bir, iki… Bir ikii… Bana uyacaksın, hızlı hızlı otuzbir çekmek yok… Böyle hemen boşalırsın, zevkin yarıda kalır aşkım… Hadi bakalım, bir… İkii…”

Dediğimi yaptı, benim verdiğim tempoda sikini sıvazlamaya başladı. Ağır ağır okşattırıyordum sikini… Arada eğilip kuruyan sikini tükürük akıtıp yağlıyor, sonra devam ettiriyordum. Biraz yavaş, arada bir parça hızlı, sonra tekrar yavaş…

“Kremin yok mu senin canım?” dedim, “Krem kullanmalısın. Yoksa sikinin başı sürtünmekten tahriş olur, canın yanar otuzbir çekerken…”

“Çekmecede anne…” dedi nefes nefese… Güldüm, alışkanlık devam ediyordu, karşımda otuzbir çektiği halde anne diyordu bana… Kremi alıp sikine sürdüm, sonra tekrar sandalyede kaykılıp tempo vermeye devam ettim.

“Bir… İkii… Bir… İkii…” Bacaklarımı ayırdım, altımdaki tanga külodu çıkardım kalçalarımı kaldırıp, dizlerime indirdim.

Şimdi ben onun taş kesilmiş, kremli sikini görüp otuzbir çekmesini izlerken, o da benim gündüz kaymak gibi yaptığım, az kullanılmış amcığımı görebiliyordu. Doğrulup orta parmağımı oğlumun ağzına soktum,

“Yala parmağımı canım…” dedim ihtirasla… “Sikini okşamaya devam et, ara verme…”

Sonra ağzında ıslanan parmağımı amcığıma götürdüm, iyice sertleşen klitorisimi kaygan orta parmağımla okşamaya koyuldum. İki elimle amımın dudaklarını ayırıp ıslak pembeliğini görmesini sağlıyordum bunu yaparken…

“Ohhh… Çok güzel annemm…” diye inledi amcığımla uğraşırken… Gözünü ayıramıyordu benden…

“Güzel mi canım? Beğendin mi?” dedim gülümseyerek… “Seyrettiğin pornolardaki amcıklara benzemiyor değil mi?”

“Asla annem… Seninki harika… Pespembe… Çizgi gibi sanki… Onlarınki lahana gibi, dudakları sarkmış, renkleri koyulaşmış… Senin neden böyle?”

“Bilmem ki…” diye inledim. Amcığımı beğenmesi hoşuma gitmişti. “Belki onlar sürekli sikiştikleri içindir. Baban beni sikmiyor ki… Nerdeyse hiç kullanmadı baban… Her seferinde bir kaç defa sikini sokup çıkarır sadece, kendisi boşalınca bırakır”

“Aaa… Nasıl yani? Öpüşmek, ne bileyim, yalamak yok mu?

“Nerdee… Öyle öğrenmiş, öyle yapıyor. Ne okşadı, ne öptü, ne de benimkini yaladı… Senin liseli kız arkadaşların gibi benimki… Öyle değil mi?” Sesi üzüntülü çıktı yanıtlarken,

“Ben ne bileyim annem… Hiç görmedim ki bir kızın şeyini… Bırak sikmeyi…”

“Merak etme canım… Annecik sana öğretecek. Öyle güzel sevişeceksin ki, kızlar sikmen için yalvaracaklar. Bu güzel sikini yemek için deli olacaklar. Ama çalışmaya devam et. Her gösterdiğim şeyi öğren iyice…”

“Offf… Peki annem… Ama ben… Geliyorum anne… Ohhh… Amını görmek deli etti beni… Kokusunu alıyorum. Ohhh… Boşalmak üzereyim… Dayanamıyorum.”

Kasılmaya başlamıştı, hemen atıldım. Elini çektirdim sikinden… Orta parmağımı alttan taşaklarının hemen arkasıyla götünün deliği arasındaki bölgeye bastırdım sıkıca… Önünde diz çökmüştüm, yüz yüzeydik, kasılan yüzüne, neredeyse acı çeken gözlerinin içine baktım. Sertçe,

“Hayır… Boşalmayacaksın.” dedim. “Kendini tutacaksın. Anlaşıldı mı? Ben izin vermeden önce asla… Boşalmak yok…”

Sertliğim karşısında bocalayan, şaşıran çocuk boşalmayı unutmuştu bile… Parmağımın baskısını çektim, siki zonklasa da boşalma emaresi yoktu henüz…

“Tamam canım…” dedim. “Hadi tekrar başla… Okşa sikini… Bir… İki…”

“Hayır… Boşalmayacaksın.” dedim. “Kendini tutacaksın. Anlaşıldı mı? Ben izin vermeden önce asla… Boşalmak yok…”

Oğluma seks öğretmenliğimin ana fikri buydu. Ben izin vermeden hiç bir şey yapmayacaktı Berk… Ben izin vermeden… Ben buyurmadan asla…

Tekrar tempoyla otuzbir çekmeye devam etmesine izin verdim. Yine arkama yaslanmış, bacaklarımı ayırmıştım. Amımı okşayarak üvey oğlumun karşımda otuzbir çekmesini ağzım sulana sulana izliyordum.

Sulanan ağzım değildi sadece, zevk sularım akıyor, çağlıyordu adeta… Sertleşmiş klitorisimi, amımın girişini okşayıp duran parmaklarım sırılsıklam, yapış yapış olmuştu.

Odanın içinde müthiş bir erotizm, bir gerilim vardı. İkimiz de her şeyi bir anda bırakıvermek, birbirimizin kollarına atılmak için deli oluyorduk eminim bundan… Oğlanın elleri arasında bir görünüp bir kaybolan harika erkeklik organını içimde hissetmek, altında ezile ezile sikilmek istiyordum. O muhteşem aletiyle evire çevire beni becermesini istiyordum. Bunun için her şeyi göze alabilirdim.

Üvey Oğluma Dersler (2), resim №2
Berk de sanki bir işaret, bir onay bekliyordu benden bunu yapmak için… Gözleri gözlerimden ayrılmıyor o onayı alabilmek için… Arada bir ben zevke gelip istemsizce inlediğim anlarda gözlerini aşağıya indiriyor, bacaklarımın arasında şevkle çalışan parmaklarıma, kemik gibi kabarmış klitorisime bakıyordu.

Baktım, tempoyu bozmaya başladı. Karşısında amcığını okşayıp duran üvey annesine baka baka sikini sıvazlayıp duran oğlanın eli hızlanıyordu git gide… Bıraksam sonuna kadar gidecek, boşalacaktı bir anda… O da orgazmın eşiklerinde dolaşıyordu benim gibi… Doğruldum, elimi uzatıp sikini okşayan elinin üstüne koydum,

“Dur bebeğim…” dedim kısık sesle… “Bu kadar otuzbir yeter…”

“Off… Annee…” dedi o şımarık çocuk sesiyle… Sımsıkı tuttum ellerini iki elimle… Hareket etmesine izin vermedim.

“Biliyorum canım, şu anda durmak hiç hoşuna gitmiyor. Boşalmana çok az kaldı ve bunu çok istiyorsun. Ama kendine hakim olmayı öğrenmelisin. Sakin ol aygır… Sakinleş… Sikini ellemeyi bırak… Çek ellerini… Hadi bebeğim… Oh benim aygır oğlum… Koca sikli yakışıklım… Güzel sikine kurban olurum senin annemm…”

İki elimle ellerini iki yanına bastırdım. İyice öne eğilmiş, Berk ile yüz yüze, dudak dudağa gelmiştik bu pozisyonda… Dudaklarına sevgi dolu bir öpücük kondurdum. Aşkla dudaklarında, yanaklarında, boynunda dolaştırdım dudaklarımı…

Ergen bedeninde yeni yeni çıkmaya başlayan sarımtrak göğüs tüylerini öpe öpe meme uçlarına geldim. Yaladım onları… Gözlerini kapamış, kendini bana bırakmıştı çocuk…

“Ohhh… Çok güzel annemm…” diye fısıldadı.

Meme ucunu emiyordum bunu söylediğinde… Bir yandan dudaklarımla her yerini okşuyor, bir yandan mırıl mırıl seks konusunda bildiklerimi oğluma aktarıyordum.

“Evet aşkım… Güzel oğlum, yakışıklı oğlum… Seks bu işte… Sadece bulduğun deliğe sikini sokup çıkarmak, otuzbir çekmek, boşalmak değildir seks… Vücudunun her noktası, her santimi o zevki tadacak. Kadınını okşayarak zevk vermeyi, o senin her yerini okşarken zevk almayı öğreneceksin. Haz duyacaksın. Kulak memelerinden, ayak parmaklarına kadar… Her santimi diyorum sana bebeğim…”

“Ya sen anne? Hep sen mi okşayacaksın beni? Ya ben seni okşamayacak mıyım?” Gülümsedim,

“Sen de istiyorsun değil mi canım? Peki… Hadi bakalım… Sıra sende… Kenara çekil biraz, yatağına uzanayım da, sen de beni okşa, sen de bana zevk ver…”

Üvey Oğluma Dersler (2), resim №3
Üzerimdeki zaten hiç bir yerimi saklayamayan minik transparan geceliği çıkarttım. Az önce oğlumun otuzbirini seyrederken kendimi okşadığım anlarda ayağımdan çıkartıp atmıştım tanga külodumu… Geceliğimi de yerdeki tanga külodumun yanına fırlatıverdim. Çırılçıplak kaldım üvey oğlumun önünde…

Sonra da onun yatağına uzandım. İki elimle yanıma gelmesi için işaret ettim. Yatağın kenarına oturmuş, kendi tek kişilik yatağında yatan çırılçıplak üvey annesinin, şehvet içinde kıvranan bedenini izliyordu hayran hayran…

“Ohhh… Annemm… Çok güzelsin… Her zaman bu anı hayal ettim. Seni çıplak görmeyi… Üstünde elbiseler, etekler, kumaş parçaları olmadan… Çırılçıplak…”

Gülümsemeye çalıştım, dudaklarım kıvrıldı. Oğlanın beni bunca beğenmesi, hayran olması kadınlık gururumu okşuyordu. Kasıklarımı okşadım sabırsızca… İçime girmesi için sabırsızlanmaya başlamıştım, yanıyordum.

“Bak sen yaramaza…” dedim şakayla… “Demek anneciğini çıplak hayal ediyordun öyle mi?”

“Evet… Her otuzbir çektiğimde, her yatağıma yattığımda… Hep seni hayal ettim annem…”

“Ne düşünüyorsun peki? Artık hayal değilim, çırılçıplak karşındayım şu anda…”

Parlayan gözleriyle her yerimi süzdü baştan başa… Beğeni vardı bakışlarında, aşk vardı, şehvet vardı. Etli erkek dudakları aralanmış, kesik kesik soluk alıyor, içercesine vücudumu süzüyordu.

“Ne düşünebilirim ki annem? Harikasın… Hayal ettiğimden daha da güzel vücudun…”

“Seni küçük azgın seni… Daha neler… Başka neler duyacağım bakalım senden, daha ne sırların var acaba…?”

“Hayranım sana annem. Sen benim tanrıçamsın.”

Benden yana olan elini bedenimde dolaştırmaya başlamıştı. Babasının elleyip koklamadığı, hala dipdiri duran memelerimde dolandı parmakları, tüy gibi okşuyordu… Kabaran meme uçlarımı iki parmağı arasında ezer gibi yaptı. Sanki elektrik çarpmış gibi oldum bir anda…

“Ahhh… Çok güzell…” diye istemsizce inledim.

“Az önce senin bana yaptığın gibi annem… Sen de beni inlettin.”

Mutlulukla elini tutup göğsüme bastırdım. Mememi avuçlarken eğildi, dudağımı öptü. Boynuna sarıldım ben de, derin bir fransız öpücüğüne giriştik. Her yerimi okşuyordu, ben de onu… Elime sikinin sertliği geldi. Taş gibiydi oğlumun siki… Tutup kavradım, o yumuşak sertliğini, sıcaklığını hissettim avuçlarımda…

Üvey Oğluma Dersler (2), resim №4
“Mmm…” diye inledi. “Çok güzel annem… Ohhh… Okşa beni… Çok hoşuma gidiyor. Sikimi okşamana bayılıyorum, zevkten delirtiyorsun beni…”

“Berk…” diye fısıldadım isteklerini yerine getirirken… Bir elimle sikini okşarken, diğer elimle de saçlarını, kollarının pazularını, her yerini okşuyordum bir yandan…

“O benimle ilgili küçük sırlar, aramızda yaşananlar, yaşanacak olanlar aramızda kalacak, biliyorsun değil mi bebeğim?”

“Deli misin annem? Asla…” diye öptü yine…

“Sadece baban değil, hiç kimse bilmeyecek değil mi? Kız ya da erkek arkadaşın, sevgilin, benden sonra sevişeceklerin… Onlar aramızdaki sevgiyi, yaptığımız şeyleri hoş karşılamayabilirler. Bize karşı anlayışlı olmazlar. Suçluymuş gibi bakabilirler bize bebeğim…”

“Tabi ki… Bunu söylemen bile gereksiz annem… Zaten bir şey yapmadık ki aslında… Öpüştük sadece…” Güldüm,

“Sadece öpüştük evet…” dedim, şehvetle boynuna sarıldım sımsıkı…

Göğüslerimi ezecek derecede kendime çektim genç irisi oğlumun vücudunu… Kendini yatağa, benim yanıma çıkarmak zorunda kaldı ben çekiştirince… Üstüme çektim. İri gövdesinin ağırlığıyla bir an nefessiz kaldım adeta…

Soluk almak için ağzımı balık gibi açıp nefes almaya çalışırken durumu anlayıp biraz ağırlığını azalttı üstümde… Dirseğine dayanıp üst kısmını hafif kaldırırken sikinin sertliğini bacak aramda hissettim bu kez… Taş gibi kasıklarıma batıyordu aleti…

Bir bacağımı kaldırıp sikine yer açtım bacaklarımın arasında… Gövdesi am dudaklarıma değecek şekilde üçgenime girdi siki… Mutlulukla gerindim.

“Sadece öpüşmekle kalmayacağız aşkım…” diyerek dudaklarına yumuldum, öpüştük. Elini tutup göğsüme götürdüm tekrar, avuçlattırdım.

Islandığımı hissediyordum. Kalçamı hafif oynatıp kalın sikinin zevk suyumda ıslanmasını sağladım biraz… Kabaran am dudaklarımın arasında ıslanan sikini indirip kaldırdı o da…

“Başka neler yapacağız annem?” dedi sırıtarak… Güldüm,

“Neler yapacağız neler…” dedim altında zevkle gerinirken…

“Anlatsana biraz… Neler öğreteceksin bana? Neler yapacağız ikimiz beraber…?”

Bir yandan öpüşüyor, bir yandan altında yılan gibi kıvranıyordum çıplak bedenimle… Her hareketimde oğlumun am suyumda ıslanmış siki kabaran klitorisime temas ediyor, zevk patlamaları yaşatıyordu bana…

Üvey Oğluma Dersler (2), resim №5
“Sevişmeyi öğreteceğim sana aşkım…” dedim. “Aşkla… Tadına vara vara… Yudum yudum… Ziyafet çekeceğim sana… Seksin dibine vuracağız, zirvelere çıkacağız ikimiz beraber…” İki elimle yanaklarından tutup gözünün içine baktım şehvetle,

“Benim güçlü erkeğim… Yakışıklım… Beni… Beni sikeceksin… Seni milli yapacağım. Bugüne kadar hiç bir kadınla sevişmedin değil mi?”

“Off… Hayır annem… Hep pornolar, hep mastürbasyon… Okuldaki, mahalledeki kızlara selam bile veremiyorum çekingenlikten… Her gün otuzbir çekiyorum, günde kaç defa hem de…” Cevabını bile bile sordum,

“Kimi hayal ediyorsun mastürbasyon yaparken? ”

“Bazen okuldaki genç kızları… Ama en çok seni…”

“O seyrettiğin pornoları biliyorum canım… Hepsi bizi, ikimizi anlatıyor sanki… Özellikle seçiyorsun değil mi o filmleri?”

“Of, evet annem… Hele filmdeki kadın sana benziyorsa biraz, yüzü, vücudu…”

“Ne oluyor o zaman?”

“Ne olacak annecim? Filmi seyrettikçe, kadın benim gibi genç biriyle seviştikçe ben ölüyorum, bitiyorum. Sanki seninle gerçekten sevişiyormuş gibi hissediyorum onları izlerken…” Dudaklarına bir iki çılgın öpücük kondurdum içim kamaşarak…

“Ohh… Canım benim… Erkeğim…” Berk de öptü beni, öpüştük. Sonra anlatmaya devam etti,

“Evin içinde mini eteklerle dolaşıyorsun ya annem… Açık saçık tişörtlerinden memelerini görüyorum, uçlarını… Önden, yandan… Mini etekle oturup kalktıkça bacakların kalçalarına kadar açılıyor… Eğilip kalkarken külodunu görüyorum. Bir iki kere külot da yoktu altında… Şeyini gördüm. Amını… Pırıl pırıl parlıyordu, hiç kıl tüy yoktu amında…”

Üvey Oğluma Dersler (2), resim №6
“Ah seni yaramaz seni… Demek annenin amcığına baktın utanmadan öyle mi? Sonra ne yaptın amımı görünce?”

“Her sahneyi, senin her şeyini beynime kazıdım annem… Banyoya koştum hep… İnleye inleye otuzbir çektim her defasında, senin amcığını hayal ederek… ”

“Mmmm… Nasıl hayal ettin peki?”

“İşte, pornolarda gördüğüm ne varsa hepsini yaptım seninle… Oradaki kadınları nasıl sikiyorlarsa, aynısını yaptım sana anne… Hayalimde seninle porno filmler çektim. Sen mutfakta yemek yaparken, ortalığı toplayıp temizlerken, akşamları televizyon izlerken becerdim seni…” Sikini tutup okşadım, anlattıkları fena halde tahrik ediyordu beni…

“Ah çılgın çocuk… Bir bilsen, sen o hayalleri kurarken aynı şeyleri ben de hayal ediyordum. Baban yanımda horlarken ben de seni düşünüp amımı okşadım, orgazm oldum. Seni tahrik etmek için külot giymedim altıma… Baban görmeden külodumu gösterdim sana özellikle…Sen kazara olduğunu zannettin hep değil mi?”

“Evet annem… Baktığımı görmemen için taklalar attım, bir yolunu bulup hep seni izledim. Neler yaptım sana hayallerimde, neler… Bazen tecavüz ettim sen istemiyorsun diye… Bazen sen beni kandırıp yatağına aldın. Benimle seviştin.”

Üvey Oğluma Dersler (2), resim №7
“Canım benim…” diyerek boynuna sarıldım. “Bu gece hayallerin gerçek olacak bebeğim. Seni gerçek bir erkek yapacağım bu gece… Hadi gel bana… İçime gir. Neler yaptığını göster annene…”

Berk de bana sarıldı sımsıkı… Çıplak bedenlerimiz birbirine yapıştı sanki… Sikinin kalınlığı ıslak amımın dudaklarındaydı. Ateş gibi alet içimdeki yangını daha da harlıyordu. Hırsla kulak memesini dişledim oğlanın, şehvetle fısıldadım,

“Ohhh… Anneciğini sikmek ister misin bebeğim? Bu koca sikini anneciğinin amına sokmak ister misin? Zevk versin mi sana?”

“Oh annem… Bilsen… Bu konuşmaların bile tahrik ediyor beni… İçine sokmadan boşalabilirim neredeyse… Sikim zonkluyor annem…”

“Sakın… Sakın bebeğim… Ne öğrendik bu gece? Kendine hakim olacaksın aşkım. Kendini tutacaksın. Zevkine vara vara sikeceksin beni… Oh, hadi bebeğim, gir içime… Anneciği sikmeye başla…”

“Hemen gireyim mi annem? Biraz yalasam? Hani diyorsun ya, ben de zevk vermeliymişim sana… Seni tatmak istiyorum anne, zevk suyunu içmek istiyorum fimlerdeki gibi…”

“Off… Çok isterim ama, hayır canım. Yalarsan tutamam kendimi… Senden önce boşalırım. Ben de çok kötüyüm aşkım… Aslında ben de dayanamıyorum. Hadi sik beni… Baksana amım sırılsıklam…”

Üvey Oğluma Dersler (2), resim №8
Elini tutup apış arama götürdüm. Islak amımı avuçladı hevesle… Sonra çektim elini,

“Suyumu başka zaman içersin. Şimdi kayganlaştırıcı olacak sana zevk sularım… Amcığım seni istiyor. Koca sikini istiyor amcığım… Ohhh… Hadi sik anneni… Aşkımm… Gel hadi… Gir içime ne olur…”

Elimle oğlumun sikini tuttum. Gerçekten zonkladığını hissediyordum. Kan dolmuş, damarları kabarmıştı oğlanın siki… Biraz korktum doğrusu… Babasının aleti bunun yarısı kadardı, onu da pek görmüş sayılmazdım ya…

Sabırsızlıkla elimdeki sikin yumruk büyüklüğündeki başını amımın davetkarca açılmış dudaklarına dayadım. Islak amcığımın içinden zevk sularım süzülüyor, hasretle canavarı bekliyordu. Titreyen ellerimle başını sürttürdüm amıma… Klitorisime… Kemik gibi olmuş klitorisimde sikinin kaygan başını hissedince başım döndü sanki…

“Ohhh… Yavaş yavaş bastır şimdi bebeğim… Anneciğini sikmeye hazırsın şu anda… Yavaşça zorla onu… Ohhh… Böyle… Evett… Biraz daha… Sakin ol aygır… Yavaş dedim sana… Unutma, ne yapacağını ben söyleyeceğim. Ohhhh… Çok kalınsın aşkımmm… Sikinin başı kocaman… Tamam bebeğim… Kaktır biraz… Mmmm… Evett… Ohhh…”

Yavaş yavaş, santim santim, dudaklarımı ısıra ısıra içime saldım koca yarağı… Amımın duvarlarını yararak içime giriyordu. Baktım, gözleri bedenlerimizin birleştiği noktada, sikinin nasıl girdiğini görmeye çalışıyordu. Tepki vermiyor gibiydi, hızlı hızlı solumaktan başka…

“Nasıl? Güzel mi? Milli oluyorsun şu anda… Bir kadını sikiyorsun bebeğim… Anneciğini sikiyorsun. Zevk alıyor musun? Belli etmiyorsun zevk aldığını… Hadi bebeğim, söyle bana…”

“Annemm…” diyerek boynuma kapandı oğlan… “Hiç böyle müthiş olduğunu bilmiyordum annem… Çok güzel… Sikimi sımsıkı sardın. Çok sıcaksın… Yanıyorsun sanki… İçin… Amın fırın gibi annem… Ohhhh…”

“Senin sikin de beni yakıyor aşkımm… Mmmm… Harikasın… Hiç babanın sikmesine benzemiyor bu…”

“Gerçekten sikim zevk veriyor mu anne? Doğru mu söylüyorsun? Beni kandırmıyorsun değil mi?”

“Deli çocuk… Neden yalan söyleyeyim sana… Evet aşkım… Baban sikerken girip çıktığını bile anlamam bazen… Ben daha zevk almaya başlamadan boşalır pezevenk baban… Ama sen başkasın bir tanem… Zevkten ölüyorum şu anda… Sikin zevkten öldürüyor beni… Ohhh…”

“Annemm… Sen de beni öldürüyorsun. Hızlanayım mı biraz? Çok zevk alıyorum şu anda…”

“Biraz daha bebeğim… Biraz yavaş yavaş sok çıkar… Deminki gibi… Zevki hisset, saçının dipleri bile zevk alsın. Ohhh… Bak ne güzel kayıyor sikin içimde… Güzel değil mi? Zevk alıyorsun aşkım… Erkeğimm… Ohhhh…”

“Çok güzel annem… Çok zevk alıyorum… Mmmm…”

“Yavaş yavaş hızlan bebeğim… Evett… Sik beni… Aşkımm… Ohhhh… Sikin yarıyor beni… Ohhh… Annesini siken bebeğim… Güzel yaraklım… Zevk verenim… Çıkar biraz, başı da çıksın, tamamen çıkar. Şimdi sok… Ohhh… Yardın beni… Devam et aşkım… Başını çıkarıp tekrar sok… Aaaahhh… Harikaaa… Geliyorumm… Ohhhh…”

“Ben de annemm… Ben de geliyorum… Ohhh… Dayanamıyorum… Çok zevkli… Aaahhh….”

“Sokk… Dibine kadar sok… Ohhh… Taşakların götümün deliğine çarpıyor aşkım… Her yerime zevk veriyorsun… Canımm… Erkeğimmm… Sik anneni… Annenin amına koy, kökleee… Ooohhhh…”

Oğlumun altında çırpınmaya başlamıştım artık… Hayatımda duymadığım bir zevk kasırgası kaplamıştı her yerimi…

Arada yatak odasında yatan kocamın uyanacağı korkusuyla inlemelerimi kesmeye çalışıyordum ama ne fayda… Kendime engel olamıyordum ki… Kasırgaya tutulmuş gibi sarsıla sarsıla boşalıyordum artık…

Hele oğlumun sıcak döllerinin fışkırmasını hissettiğimde iyice kendimden geçtim… Tırnaklarımı kaslı geniş sırtına geçirdim şehvetle… Bacaklarımı beline doladım. Koala gibi sardım.

“Aaghhhh…” diye inleyen Berk de koca sikini bıçak gibi içime saplayıp kaldı, üstüme kapaklandı. Vajinam süt sağar gibi sağıyordu boşalmakta olan sikini… Ben de onun kasılmalarını hissediyordum en kuytu köşelerimde…

Sonunda bitti. Üstüme bütün ağırlığıyla üstüme yığılıp kalan oğlanı kaldırmaya, biraz olsun nefes almaya çalıştım ama çok zordu bu… Niyetimi anladı, sikini içimden çıkardı bir plop sesiyle, yana devrildi. Tek kişilik yatağında birbirimize yapışık ikiz gibiydik, çırılçıplak…

Mutlulukla koynuna sokuldum, kolunu kaldırıp beni kanadının altına aldı sevgiyle… Yatak dar olduğundan bir bacağımı onun bacağının üstünden aşırıp yerleştim koynunda…

Üvey oğlumun dölleri sızıyordu hala amımdan, kaslı bacağının tüylerini hissettim ıslak klitorisimde… Ürpererek kasıldım istemsizce, hala artçı orgazm kasılmaları yaşıyordum. Başımı kaldırıp yüzüne baktım, bunu hissedince o da bana baktı, göz göze geldik.

“Mutlu musun Berk?” diye fısıldadım. “Hayallerin gerçek oldu. Artık gerçek bir erkeksin canım…” Sımsıkı sarıldı bana,

“Evet annem… Çok mutluyum. Hayallerimin bile ötesindeydi. Tanrıçamsın sen benim… Tapıyorum sana…”

Oğlumun kollarında yattım öylece… Onun tarafından sikilmiş, zevklerin en büyüğünü tatmış, doymuş, yorgun, bitkin… Sonsuza kadar böyle, kucağında, kollarının arasında kalabilirdim.

Fakat biraz sonra kalkıp babasının yatağına dönmek zorundaydım hiç istemesem de… Sabah kocamın uyanıp yatakta göremediği karısını oğlunun odasında, oğluyla koyun koyuna, çırılçıplak yakalaması hiç de iyi olmazdı.

Doğrulmaya çalıştım, fakat Berk bırakmadı. Sımsıkı sarılmıştı bana, kalkmama engel oldu. Başımı kaldırıp dudaklarını öptüm,

“Ne olur annem… Gitme lütfen…” diye yalvardı. “Benimle kal, seninle sevişmeye doyamadım daha…”

“Canım… Gitmek zorundayım. Hiç istemiyorum ama, mecburuz. Üzülme… Geceler bizim… Daha çok zevkler yaşayacağız ikimiz… Sana hayatı öğreteceğim. Zevk almayı… Zevk vermeyi… Hadi bırak da gideyim aşkım…”

Yataktan kalktım istemeye istemeye… Çırılçıplak… Eğilip yerden külodumu ve geceliğimi aldım, giymeden elimde tutarak kapıya yöneldim.

Kapıda durup kulak kesildim, kocamın horlaması duyuluyordu dip taraftaki yatak odasından… Hala derin derin uyuyordu hıyar… İçim rahatladı. Dönüp Berk’e baktım.

Babası yatağında uyurken oğlu da odasında çırılçıplak uzanmış, az önce boşalmasına rağmen hala dimdik duran sikini eliyle kavramış, parlayan gözlerle bana bakıyordu. Diğer elini uzattı bana, gelmem için yalvarırcasına… Elimi dudaklarıma götürüp bir öpücük üfürdüm ona doğru, sevgi dolu bir sesle,

“İyi geceler bebeğim…” diye fısıldadım. Döndüm, karanlık holde süzülüp çıplak vaziyette kocamın yatağına gittim. Kapıda sadece geceliği geçirdim üstüme, yavaşça yatağa uzandım.

Gözlerim kapalı, bedenim sevişmekten yorgun, bütün gece Berk’le yaşadıklarımız film şeridi gibi gözümün önünden geçerken huzurlu bir uykuya daldım.

Gece üvey oğlumla saatlerce sevişmenin yorgunluğu, yaşadığım orgazmların sarhoşluğuyla öyle derin uyumuşum ki… Ne kocamın kalkıp işe gittiğini duydum, ne de oğlumun okula gittiğini… Kendimden geçmişim adeta…

Uyandığımda vakit sabahın ileri saatleri, öğlene doğru olmalıydı, güneş ışığı perdelerden içeriye vuruyordu. Önce ne olduğunu anlayamadım. Rüya görüyordum, yatakta bacaklarımı ayırmış, Berk başını kasıklarıma gömmüştü. Mutlulukla içimi çektim. Islak pütürlü dilinin verdiği zevkle yattığım yerde gerindim. Elimi saçlarına atıp karıştırdım, çekiştirdim, kendime bastırdım bacak aramdaki başını…

“Mmmm… Devam et canım… Harika yalıyorsun… Ohhh… Yala bebeğim…”

Klitorisimi yavru köpek gibi yalayan ıslak dilin verdiği zevk dayanılmaz hale geldiğinde gözlerim açılıverdi. Rüya görmüyordum. Berk gerçekten bacaklarımın arasındaydı, bana oral seks yapıyordu.

Uyandığımı hissedince başını kaldırıp bana baktı yalamaya ara vermeden… Pembe, ıslak, pütürlü dilini klitorisime kocaman bastırarak yalamaya devam ediyordu gözlerimin içine baka baka…

“Off… Ne yapıyorsun Berk?” dedim şaşkınlıkla…

“Seni yalıyorum annem…” dedi gülümseyerek… “Hoşuna gitmedi mi? Yeni bir güne zevk alarak uyanmak… Çok güzel değil mi sence de?”

“Deli çocuk… Tabi ki hoşuma gitti, harika… Ama baban?”

“Kocan işe gitti her günkü gibi… Telaşla, kahvaltı bile yapmadan… Benimle iki kelime konuşmadan…”

“Peki senin okulun? Sen neden okuluna gitmedin oğlum? Biraz sonra ararlar beni, servise binmedin, okula gitmedin.”

Yalamayı bırakıp yavaşça bacaklarımın arasından yukarıya tırmandı öpe öpe, yanıma uzandı. Hiç bir şey yoktu üzerinde, çırılçıplak… Siki sertleşmiş yine, taş gibi olmuş, hissediyorum. Dudaklarıma bir öpücük kondurdu,

“Bugün yapacak daha eğlenceli şeyler var annem… Zaten ararlarsa cevap verecek olan sensin. Ne diyorsun? Seni yine evde yapayalnız bırakıp gideyim mi okula? Her zamanki gibi yalnız kalmayı ister misin?”

Eli göğüslerimde, karnımda dolaşıyordu bunu sorarken… İnce şeffaf geceliğimin üzerinden okşayarak kasıklarıma geldi. Uyurken sıyrılan kısa geceliğimin etekleri çıplaklığımı örtmüyordu. Sıcak parmaklarını tenimde hissedince zevkle inledim,

“Ohhh… İstemem tabi… Ama yaptığın yanlış bebeğim…” derken elimi amımı okşamaya başlayan elinin üstüne koyup durdurmaya çalıştım. “Yapma canım, yapma bebeğim. Yapma aşkım, hata yapıyoruz. Ahhh… Yapmaa…”

Ben yapmamasını söyleyip dururken zevk sularım akmaya başlamıştı bile… Lanet olsun, parmakları klitorisimi ovalarken, vajinamın girişini okşayıp dururken nasıl otoriter bir anne olabilirdim ki…?

Berk de bunun farkındaydı zaten… Gülümsedi, elini amımdan çekip ıslak parmaklarını gösterdi bana… Sonra da o ıslak parmaklarının ucuyla dudaklarımı okşadı. Kendi kadınlığımın, zevk suyumun kokusunu aldım.

“Yapma diyorsun ama suların akıyor annem… Amcığın sırılsıklam biliyor musun? Kokusu delirtiyor beni… Sikim taş gibi şu anda… Offf… Memelerin sertleşti. Uçları kabardı baksana…” Dudaklarımı okşayan parmaklarını öptüm gülümseyerek,

“Mmm… Sen ne çok şey biliyorsun böyle bakiim…” dedim. “Peki neden ıslandım acaba? Neden memelerim kabardı bu kadar sence?”

Eğilip dudaklarıma yumuldu. Etli erkek dudakları az önce suyumu sürüp ıslattığı dudaklarıma kapandı, emmeye başladı. Sımsıkı sarıldım oğlana… Yine ağırlığını üstüme verdi, sikinin sertliğini bana da hissettirerek ezercesine öpüyordu beni… Biraz öptükten sonra bıraktı, yatağa, yanıma devrildi sırt üstü, beni de üstüne çekiştirmeye başladı.

“Bence sen sikilmek istiyorsun annem…” dedi. Eliyle sertleşen sikini tutup salladı bana gösteriyordu aletini, “Şu anda zonkluyor benimki… Taş gibi oldu. Neden üstüne çıkıp içine almıyorsun bunu? İkimizin de istediği şey bu değil mi?”

Daha söylerken ben dediğini yapmaya başlamıştım bile… Bir bacağımı aşırıp üstüne çıktım, yüzüne, dudaklarına, her yerine öpücükler kondurarak kendimi sikinin üstünde konumlandırdım.

“Bence…” Tazecik, etli dudaklarını öptüm yine hırsla… “Bence sen çok terbiyesiz bir çocuksun. Annelerle ayıp şeyler konuşulmaz. Annelere sik gösterilmez. Ama…”

“Ama?” diye fısıldadı gülümseyerek,

Elimi araya atıp sikini belinden tuttum, başını ıslak amıma, kabarmış dudaklarına sürtmeye başladım.

“Ohhh… Aması… Evet canım… Doğru söylüyorsun. Evett… İstediğim şey kesinlikle bu… Sikilmek istiyorum. Hadi sik beni… Gece bana tattırdığın zevkleri istiyorum senden… Mmmm…”

Ben bunları söylerken Berk başını yastığa bıraktı. Ellerini de başının altına koyup benim yaptıklarımı izlemeye başladı.

“Öğretmenim sensin anne… Benim seks hocamsın. Ben seni değil, sen beni sikeceksin. Tecrübeli olan sensin. Ben daha dün gece yeni erkek oldum.”

“Mmm… Dün gece erkek oldun ama…” Dudaklarımı ısırarak sikinin üstünde alçalmaya başladım. Sikinin başı amımı yararak içime girdi. “Ohhh… Çok güzell… Harikaa…” Biraz daha alçaldım. “Yeni erkek olarak bana yaşlı babandan daha çok zevk verdin sevgilim… Beni zevkten öldürdün dün gece… Ohhh…”

İki eliyle belimden tutmuş, altımda hareketsiz duruyor, amcığıma gömülen sikini hafifçe oynatıyordu sadece… Şehvetten kısılmış gözlerinden anlıyordum, bana belli etmese de zevk aldığını biliyordum.

“Gerçekten öyle mi annem?” dedi kısık sesle… Soluk alıp vermekten kuruyan dudaklarını dilinin ucuyla yaladığını gördüm, içim eridi. Off… Çok seksi dudakları vardı… Etli, ıslak, tazecik… “Gerçekten zevk verdim mi sana? Numara yapmadın değil mi dün gece?”

Eğilip o seksi dudaklarını öptüm, emdim, dilimin ucuyla yaladım. Öperken de kabarmış memelerimi onun geniş erkek göğsüne bastırıyor, eziyordum.

“Sence? Numara yapmış olabilir miyim bebeğim? O orgazm kasılmaları sahte olabilir mi? Zevk feryatlarım? İnlemelerim? Sikin içimde gidip gelirken zevkten sırtını tırnaklamalarım?”

Bu arada sikinin içime yaptığı yolculuk sona ermiş, klitorisim kasıklarına dayanmıştı. Vajinamı dolduran kalın aletin başı rahim duvarıma baskı yapıyordu hissediyordum. Kalçalarımı oynatıp sikinin başının en diplerimi okşamasını sağladım.

“Ohhh…” diye inleyerek sarıldı bana… “Delirtiyorsun beni… Çok zevk alıyorum…”

“Ben de canım…” diye inledim, kulak memesini dişlerken, huylanıp kaçırmaya çalıştı, bırakmadım. Gülmeye çalışıyordu başını sağa sola kaçırırken,

“Yapma annee… Huylanıyorum…” dedi. Bir hamleyle ısırıp bıraktım,

“Daha neler yapacağım sana neler… Bunlar bir şey değil daha… Sikicem seni… Annecik amıyla sikecek seni… Demek anneni becermek için okulu ekersin öyle mi? Dur seen…”

Geceliğimin eteklerinden tutup çıkardım, kenara fırlatıverdim. Şimdi ikimiz de çırılçıplaktık. Ellerimi geniş göğsüne dayadım, oturup kalkmaya başladım. Yavaş hareketlerle, sikini sağarcasına gidip geliyordum.

Üvey Oğluma Dersler (3), resim №2
Biraz dizlerimin üstünde yükseliyordum, sikinin başı içimden çıkana kadar… Sonra alçalmaya başlıyordum, o her girişinde almakta zorluk çektiğim sikinin başı girdikten sonra, bütün gövdesi amıma gömülürken dudaklarımı ısırarak kalınlığının amımı yarmasını hissediyordum.

“Ohhh… Harikaa…” diyerek göğüslerimi okşuyordu sürekli… “Çok güzel sikiyorsun annemm… Çok zevk veriyor amcığın… Offf…”

Bense şehvetten, amımdan bütün vücuduma yayılan zevk dalgasının etkisinden konuşamıyordum bile, sadece inleyebiliyordum. Dudaklarımı ısıra ısıra oturup kalkıyordum sürekli… Arada siki köküne kadar girdiğinde duruyordum. Biraz zevkini aldıktan sonra bu kez ileri geri, sağ sol yapıyor, vajinamın her köşesini gere gere esneterek aldığımız zevki arttırıyordum.

“Bakıyorum, hala boşalmadın bebeğim…” dedim gülümseyerek… “Daha önce şortunu okşadığımda akıtıyordun döllerini…”

“Mmmhh… Tutuyorum kendimi anne… Senin öğrettiğin gibi… Tutmaya çalışıyorum daha doğrusu… Dayanılacak gibi değil aslında… Boşalmaya az kaldı.”

“Hadi biraz ara verelim istersen canım…”

Bunu duyar duymaz yüzü asıldı hemen… Küçük çocuk gibi dudaklarını sarkıttı itiraz edercesine… Gülerek eğildim, dudaklarını öptüm,

“Aşkım… Dinlen biraz… Sonra başka pozisyonda devam ederiz. Nasıl olsa bütün gün bizim… Koşturmaya gerek yok. Tadını çıkara çıkara sevişelim bugün… Daha güzel olmaz mı?”

“Peki annecim, öğretmen sensin. Sen nasıl istersen öyle yapalım.” dedi uysal bir tavırla…

Yavaşça doğrulup popomu havaya kaldırdım, uzun siki içimden çıkıverdi. Yana devrildim, kolunu yastık yapıp uzandım. Hareketsiz durmuyordum. Elim geniş göğsünü, üstüne attığım bacağım onun tüylü bacaklarını okşuyordu.

“Biliyor musun canım, şu spor, güreş olayı sana yaradı.” dedim karın kaslarında parmaklarımı dolaştırırken… “Bana da yaradı aslında… Aygır gibi bir erkek olacaksın yakında…” Tüy gibi okşamam hoşuna gitmişti, ürpererek sarıldı, kendine çekti beni…

“Mmm… Hoşuna gidiyor mu annem? Bir kadın olarak yani… Anne olarak kayırırsın beni biliyorum.”

“Sana gerçeği söylüyorum tatlım. Bir kadın olarak bakıyorum sana zaten… Sen benim güçlü kuvvetli delikanlımsın. Dün geceden beri tam bir erkek olduğun ispatladın. Canımı çıkardın altında yaramaz…” Elimi karnından aşağılara indirdim yine okşayarak, sikinin sertliğini avuçladım sımsıkı…

“Senin bu şey var ya… Bu canavar… İnan bana bir harika… Çok canlar yakacaksın sen… Kızları inim inim inletecek bu senin sikin…”

“Offf… Yapma anneee… Canım istiyor zaten… Sen de izin vermiyorsun içine gireyim. Hadi devam edelim ne olur… Dinlenmedin mi daha…”

“Peki canım… Peki erkeğim… Ama değişik olsun bu sefer…” Kalktım, başım yatağın ayak ucuna doğru, dirseklerimin ve dizlerimin üstünde domalarak durdum. Yattığı yerden parlayan gözlerle ne yaptığıma bakıyordu merakla… Kıçımı salladım, erkeğine kuyruk sallayan azgın dişi köpekler gibi davet ettim,

“Hadi bakalım, biraz da dogy yapalım. Anneciği arkadan becer…”

Üvey Oğluma Dersler (3), resim №3
Bekletmeden arkamda bitmişti bile Berk… Kalçalarımı okşuyordu hevesle…

“Off… Çok güzel kalçaların var annem… Buna inanamıyorum. Bir bilsen bu anı binlerce defa hayal etmişimdir. Taytla gördüm kalçalarını, dar pantolon, etek ve şortlarınla, bikiniyle… Poponu çıplak görmek için her şeyimi verebilirdim. Şimdi görmek bir yana, dokunabiliyorum kıçına…”

Gülümseyerek, hazla kalçalarımda dolaşan ellerinin verdiği zevki tadıyordum. Bir eli götümü okşarken birden sikinin sertliğini arkamda, deliğimde hissettim. Aletinin başını öne arkaya sürterek okşuyordu beni… Zevkle ürperdim.

“Annem? Anal seks mi yapacağız?” dedi tereddüt ederek…

Başımı arkaya çevirip baktım. Elindeki koca aletle ben ne dersem yapacak gibi görünüyordu. Sikinin kocaman kafası ürküttü beni o anda… Oğlumun kalın aletinin babasının sikmeyi bırakın, hiç ellemediği minik deliğimden içeriye girişini hayal edince korktum ne yalan söyleyeyim…

“Hayır canım, önden gir şimdilik… Merak ettiğini biliyorum ama, canımı yakarsın sen bu koca sikinle… Hadi amıma gir tatlım… Anneciğin amında istiyor seni… O güzel sikini amıma sok bakiim… Daha doymadım sikine senin… Mmmm… Evet… Harikaa… Ohhh… Yavaş yavaş sok… Biraz ıslat istersen canım… Ya da… Önce yala biraz, amım ıslansın. Sikini sonra sokarsın… Hadi yala beni aşkım… Ohhh… Yalaa…”

Üvey Oğluma Dersler (3), resim №4
Off… Başını arkama sokup alttan pütürlü diliyle amımın dudaklarını, klitorisimi yalaması zevkten bitirdi beni… Arada bir minik deliğime çıkıyor, ben zevkten kasılınca tekrar amıma iniyor, her yerimi ıslak ıslak yalıyordu. Zevk sularımla karışan tükürükleri bacak içlerimden aşağıya doğru süzülmeye başlamıştı. Sonunda dayanamadım,

“Ohh, yeter aşkımm… Yeter canım… Hadi sok sikini… Sik beni… Aşkımm… Erkeğimm… Sik anneni yavrum… Ohhhh… Hadi bebeğimm…”

Daha ben cümlemi bitirmeden kalkıp taş gibi sikini amımın dudaklarına dayamıştı oğlan… Bir anda başını soktu, daha beynimde çakan şimşek sönmeden gövdesiyle yara yara ilerledi, bir hamlede dibine kadar dayandı. Kalçalarımda kasıklarını hissetmek harikaydı.

“Ohhhh…” diye zevkle inledim. “Çok güzel canım… İçimi yardın ama çok zevk alıyorum. Oh, hadi git gel bebeğim. Sik beni… Yavaş yavaş… Ağır ağır sik… Sikinin içime giriş çıkışını hücrelerimde hissediyorum bebeğimm… Zevk veriyorsun bana… Oohhh… İnanılmaz zevk alıyorum. Evett… Böyle… Devam ett…”

Arkamda dizlerinin üzerinde, koca elleriyle belimi kavramış, erkek gücüyle bedenimi ileri geri yapıyordu yerinden kıpırdamadan… Sanki kucağında minik bir bez bebekmişim gibi davranıyordu bana…

“Uhhh… Hadi şimdi biraz hızlanalım aşkım… Yavaş yavaş hızlan bakalım… Mmmmhhh… Evett… Devam et… Ooohhh…”

Ben zevkle inlerken arkamda hızla gidip gelmeye başlayan Berk de ayı gibi homurdanıyordu zevkten… Tam hızımızı almıştık ki bir anda çalan cep telefonumun sesiyle irkildim. Bir anda hareketsiz kaldım. Sanki kocama yakalanmışız, basılmışız gibi geldi bir anda… Elimi arkama uzatıp arkamda hala beni sikmeye çalışan hareket halindeki oğlanı da durdurdum.

“Hadi amaa annee…” diye sızlandı. Aldırmadım. Yatağın başucunda titreşip duran telefonu işaret ettim,

“Uzat bakayım şunu, kim arıyor bu saatte acaba…”

İçimden çıkmadan telefonu uzatttı Berk… Tahmin ettiğim gibi okuldan arıyorlardı, numarayı tanımıştım.

“Okulu ektin, beni arıyorlar şimdi…”

“Açma boş ver anne… Hadi devam edelim biz…”

“Açmazsam bu defa babanı arayacaklar oğlum. O da seni sorguya çekecek.” diyerek açtım. Ben arayan öğretmenle görüşürken Berk hala arkamdaydı, içimden çıkmamıştı. Hareketlerine tekrar başladı.

“İyi günler hocam, Berk biraz rahatsızlandı… Hayır corona değil, normal grip…” diye konuşmaya çalışırken, hasta dediğim Berk arkamda koca sikiyle amıma girip çıkıyor, bana yıldızları saydırıyordu.

Berk’in kasıkları terli kalçalarıma vurdukça çıkan şaplamaları kadının duymaması için elimle yavaşlamasını işaret etsem de daha da hızlandı bu kez… Taşaklarının klitorisime çarptığını hissediyordum.

Öyle çok zevk alıyordum ki, telefonda kadınla konuşmak neredeyse imkansız hale gelmişti. Berk her vurdurduğunda ağzımdan fırlayan zevk inlemelerini karşıdakinin duymaması için ağzımı kapatmak zorunda kalıyordum.

Hele arkamda gidip gelirken eğilip alttan memelerimi avuçlaması mahvetti beni… Bu kez belimden değil parmaklarının arasında mıncıkladığı memelerimden, meme uçlarımdan destek alıyordu beni sikerken…

Kaltak da ağız ishali olmuş gibi uzattıkça uzatıyordu konuşmasını… Zevkten gözlerim kayarak, ayılıp bayılarak dinlermiş gibi yapıyor, arada hım hım diye onaylama sesleri çıkarıyordum. Çoğu zevk kaynaklı, belirsiz, anlamsız sesler…

Sonunda dayanamadım, zor bela bir iki vedalaşma sözünden sonra telefonu kapattım, fırlatıp attım kenara… Ellerini üstümden kopardım, sikinden kurtulup omuzlarından şiddetle ittim, yatağa sırt üstü yatmasını sağladım.

“Piç…” diye hırladım, “Kadın nerdeyse anlayacaktı ne yaptığımı… Bir bırakmadın konuşayım. İnlete inlete sikiyorsun, azgın köpek seni…”

Berk yattığı yerde sırıtarak bakıyordu bana, siki hala dimdik, havaya dikilmiş. Öyle davetkar görünüyordu ki içimden çıkan ıslak siki… Hemen telaşla üstüne tırmandım. İki bacağımı aralayıp amıma almaya başladım. Dudaklarımı ısırarak köküne kadar aldım oğlanın kaygan yarrağını…

“Ohhh…” çektim sonunda kasıklarımız birleştiğinde… “Geveze orospu, bir bırakmadı şu güzel sikinin zevkine varayım…” diyerek oturup kalkmaya başladım.

Berk yine belimden tutuyor, alttan kalçalarını indirip kaldırıyordu. Sanki seks konusunda uzmanmış gibi, bu yaşında benimle senkron tutturmayı başarabiliyordu. Yine gözlerim kaymaya başladı zevkten… Belimi tutan ellerini memelerime götürdüm, avuçlamasını sağladım.

Artık konuşmuyor, sadece sevişiyorduk. İnlemelerimiz, birbirine çarpan kasıklarımızın şaklamaları duyuluyordu sadece…

“Annemm… Geliyorum ben…” dedi bir süre sonra…

“Bekle bebeğim… Benim de az kaldı… İkimiz beraber aşkım… Tut kendini… Ohhh… Sikin zevk veriyor. Çok zevk veriyor… Ooohhh…”

Damarları kanla dolan, şişen aletinin içimdeki gidip gelmeleri beni mahvediyordu artık… Sona yaklaştık. Eğilip dudaklarını emiyor, kalkıp göğüslerini okşuyor, kalçalarımı değirmen taşı gibi çevirip amımdaki sikinin vajina duvarlarımı zorlamasını sağlıyordum.

“Ooohhh… Tamam Berk… Ben de geliyorumm…. Ooohhh… Harikaaa… Sik beni oğlummm… Anneni sik bebeğimm… Ooohhhh… Çok zevk veriyorsun… Harikasın… Oooohhhh…”

Haykıra haykıra boşalıyordum. Berk de son bir hınklamayla yarağını gömdü içime, belimden tutup sımsıkı bastırdı. Rahim duvarlarıma dayanan sikinin başının nabız gibi attığını duydum kasılmalarımın arasında… Döllerinin sıcaklığını…

Boşalıyordu erkeğim… İçinden çıkmadığı, ama yıllarca anne dediği üvey annesinin rahmini döllüyordu… Kısacık hayatının ilk kadınını sikiyordu.

O boşalırken benim kasılmalarım da devam ediyordu. Vajinam kasılıp gevşiyor, erkeğimin sikini içimde sağıyordum. Üstüne kapandım. Dudaklarımı boynu ile omuzunun köşesine gömdüm. Hırıldayarak nefes almaya çalışıyordum.

Sonunda boşalmamız bitti. Sikini içimden çıkardım, yanına devrildim. Göğüslerim inip kalkıyordu. Am dudaklarımın arasından çıkıp apış aramdan süzülen spermlerinin akışını tenimde hissedebiliyordum. Elimi amıma atıp akan sıvıya parmaklarımı bulaştırdım, yukarıya kaldırdım. Parmaklarım yapış yapış beyaz döllerle kaplıydı.

“Hayvansın…” diyerek güldüm. “Bu yaşta ne bu kadar çok sperm? Bardakla mı boşaldın içime?”

Başımı kaldırıp baktım, sikinin ucundan hala bir iki damla süzülüyordu. Halsizce doğrulup kasıklarına eğildim. Dilimin ucuyla sikinin başındaki spermleri yaladım. Tekrar geriye yattım, yalanarak,

“Mmm… Oğlumun dölleri… Tadı güzelmiş…” dedim.

“Beğendiysen her gün içiririm sana annem…” dedi, ışıldayan gözlerle yaptıklarımı izliyordu.

“Aslında sana bir şey öğretmeme gerek yokmuş bi tanem… Sen her şeyi biliyormuşsun zaten…” dedim saçını okşayarak…

“Sen yine de öğret bana… Derslerin hoşuma gitti annecim… Okulun derslerinden daha zevkliymiş. Şeyy… Bizim okulun kızların kıyafetinden de alalım sana… Ekose mini etek, beyaz çorap filan… Ders başladığında giyersin, olmaz mı?” Güldüm,

“Bak sen şu azgına… Beni okuldaki kızlar gibi giydirip öyle sikeceksin değil mi?”

“Yani… Bütün gün o mini etekli bacaklara uzaktan bakıyorum. Seninle sevişirken onlardan birini becermiş olacağım.”

“Sen nasıl istersen aşkım… İster liseli kız yap beni, ister fahişen yap. Ne istersen yapabilirsin. Yeter ki o zevkleri tadayım. Zaten dersler bittiğinde, o mini etekli liseli kızlar senin sikinin tadına bir kere bakacak, sonra da her gün yemek için deli olacaklar.”

Saçını okşayan elimi tutup dudaklarına götürdü, öpücükler kondurdu her birine… Sevgiyle sarıldım sımsıkı…

Gelecekte neler olur bilmiyordum ama şu anda mutluluktan ölebilirdim.

Seni seviyorum çocuk…